Karaburun Belediyesi’nin yüzde yüz sermayeyle sahibi olduğu Mimasbel A.Ş. aracılığıyla, Yarımada’nın ünlü gastronomi rotalarında olmasını sağlayan lezzetleri, İzmir merkez ve Türkiye’de sofralarda yerini alıyor. Antalya gibi turistik bölgelerdeki oteller de lezzetini keşfettikleri başta keçi peyniri olmak üzere Karaburun yöresine özgü lezzetlerden sipariş vererek satın alıyor.
Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Yarımada’ya özgü damak tadı yüzde yüz keçi sütünden peynirler ve zeytinyağı ürünleriyle sofralarda yerini aldığı gibi Karaburun Belediyesi’nin yerelde kırsal kalkınmayı destekleyen politikasıyla Karaburunlu üreticilerin de piyasa koşullarında aracılara ezdirilmediğini söyledi.
Karaburun Belediyesi’nin sosyal belediyecilik çalışmaları kapsamında yerelde kırsal kalkınmayı destekleme hedefine “Yarımada’nın has evladı” Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’ın verdiği özel önem, sonuçlarını verdi. Piyasada, yetiştirici ve üreticinin emeğini ve ekonomik koşullardan dolayı katlanan masraflarını hiçe sayan aracıların ‘tekelci anlayışla fiyat belirlemesi’ yoluyla, üreticilerin alın terine düşük fiyatlarla ‘çökmesi’ engellenmiş oluyor. Karaburun Belediyesi MimasBel A.Ş. eliyle, Karaburunlu çobanlar ve üreticilerin yıl boyunca ne kazanacaklarını öngörerek çalışmaları, ödeme planlamalarını net yapabilmelerine fırsat veriyor, verimliliklerini artırıyor ve krize karşı dirençli hale gelmelerini sağlıyor.
Karaburun’da doğup büyüyen Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, bu topraklara gönülden bağlı bir Yarımada insanı olarak, bölgeye yapılacak en doğru yatırımın tarım ve hayvancılık alanındaki hamleler olacağını söyledi. Karaburun köylerinde üretim kooperatifleriyle Karaburun Belediyesi olarak imzaladıkları protokollerle tezgah ve yer tahsis ettiklerini; böylelikle kadın emeğinin değerlenmesini ve köylü kadınların aile bütçelerine katkı sağlamalarına olanak yarattıklarını anlattı. Başkan Erdoğan, belediye şirketleri eliyle sağlanan katkının ilçe ekonomisinin sürdürülebilirliğine olumlu yansıdığına vurgu yaptı. Erdoğan, “Karaburun’da, maliyet ve emek gözetmeden kilosunu aracının halihazırda çok düşük fiyatlarla alabileceği sütü, biz hakkı teslim ederek alıyoruz. Bu hem ilçe ekonomisine olumlu dönüyor hem de rant projelerinin tehdidi altındaki Karaburun’u yarınlara taşıyan bir direniş olarak kayda geçiyor. İlçemizdeki kıl keçi varlığı artarken, ürünlerin çeşitlendirilmesiyle ekmeğini kazanan köylümüz de, köyünü terk etmeyerek toprağına sahip çıkmış oluyor” dedi.
ÇOBANIN GÖZÜNDEN
ÜRETİM DEĞERLENDİRMESİ
Keçi Çobanı Ufuk Örpek ise, Belediye eliyle ürünlerinin emeklerine değen bir fiyatta satın alınarak çeşitli ürünlere dönüştürülmesinin, kötü ekonomik şartlarda kendilerini güvende hissettirdiğini söyledi. Keçi Çobanı Örpek, ailelerine karşı sorumluluklarını köylerini terk etmeden ve üretim faaliyetiyle sürdürebilir olmanın kendileri için bir şans olduğunu ifade ederek, “Karaburun Belediyemize ve İlkay Başkanımıza teşekkür ediyorum. Karaburun’da keçilerin 7 ay süren sağım sürecinde, ne üreteceğimizi ve ne kazanacağımızı biliyoruz. Ben bu yedi aylık süreçte, Ocaktan Temmuza kadar süren bir sağım döneminde, 100 adet keçimle, yaklaşık 30 ton keçi sütünü mandıraya teslim ediyorum. Emek verdiğime değiyor. Bir aracının en yüksek 17 liraya aldığı keçi sütünü, bu yıl 30 liraya varan alım fiyatıyla mandıramıza verecek olmak, bize güven veriyor. Başımız öne eğilmiyor. Bu çalışma üreticinin, hayvan yetiştiricisinin yüzünü güldürüyor. Aynı faaliyeti benim gibi 30-35 arkadaşım bu şekilde devam ettiriyor. Köyde kalmak, üretmek cazip hale geldiği gibi hayvan varlığımız da süreklilik kazanıyor” dedi.
Karaburunlu üreticiler ve çobanlar, sürekli göç veren Yarımada köylerinin, hayvancılık ve tarımda verimliliğin artmasıyla tersine göçle yeni bir dönem yaşadığının altını çiziyorlar.
KEÇİ SÜTÜ MANDIRASI VE ZEYTİNYAĞI
FABRİKASI’NDA DOĞANIN HAZİNESİ ÜRÜNLER
Karaburun Belediyesi Keçi Sütü Mandırası’nda, geleneksel üretim yöntemlerinden vazgeçmeden yüzde yüz keçi sütünden lezzetli ve çeşitli ürünler üretilerek piyasada satışa sunuluyor. Taze ve salamura sepet, beyaz, lor ve kopanisti gibi çeşitleriyle peynirlerin alameti farikası keçi sütüne; ilçedeki kekik, adaçayı, kenger, bağ sarımsağı, arapsaçı, karabaş ve başparmak otu gibi doğal ürünler lezzet veriyor. Eğlenhoca Zeytinyağı Fabrikası’nda ise yerel halkın ‘furma’ dediği yörenin ünlü hurma zeytini başta olmak üzere ve zeytinyağı, mutfaklarda ve sofralarda yerini almak üzere üretiliyor. İki tesisin işlevi, Karaburun’a özgü keçilerin sayısını korumasına, üretime yönelik olarak da verimliliklerinin artmasına ve aynı zamanda zeytinlik alanların da çoğalıp özenle bakılmasına olanak sağlıyor.
Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Yarımada’ya özgü damak tadı yüzde yüz keçi sütünden peynirler ve zeytinyağı ürünleriyle sofralarda yerini aldığı gibi Karaburun Belediyesi’nin yerelde kırsal kalkınmayı destekleyen politikasıyla Karaburunlu üreticilerin de piyasa koşullarında aracılara ezdirilmediğini söyledi.
Karaburun Belediyesi’nin sosyal belediyecilik çalışmaları kapsamında yerelde kırsal kalkınmayı destekleme hedefine “Yarımada’nın has evladı” Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’ın verdiği özel önem, sonuçlarını verdi. Piyasada, yetiştirici ve üreticinin emeğini ve ekonomik koşullardan dolayı katlanan masraflarını hiçe sayan aracıların ‘tekelci anlayışla fiyat belirlemesi’ yoluyla, üreticilerin alın terine düşük fiyatlarla ‘çökmesi’ engellenmiş oluyor. Karaburun Belediyesi MimasBel A.Ş. eliyle, Karaburunlu çobanlar ve üreticilerin yıl boyunca ne kazanacaklarını öngörerek çalışmaları, ödeme planlamalarını net yapabilmelerine fırsat veriyor, verimliliklerini artırıyor ve krize karşı dirençli hale gelmelerini sağlıyor.
Karaburun’da doğup büyüyen Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, bu topraklara gönülden bağlı bir Yarımada insanı olarak, bölgeye yapılacak en doğru yatırımın tarım ve hayvancılık alanındaki hamleler olacağını söyledi. Karaburun köylerinde üretim kooperatifleriyle Karaburun Belediyesi olarak imzaladıkları protokollerle tezgah ve yer tahsis ettiklerini; böylelikle kadın emeğinin değerlenmesini ve köylü kadınların aile bütçelerine katkı sağlamalarına olanak yarattıklarını anlattı. Başkan Erdoğan, belediye şirketleri eliyle sağlanan katkının ilçe ekonomisinin sürdürülebilirliğine olumlu yansıdığına vurgu yaptı. Erdoğan, “Karaburun’da, maliyet ve emek gözetmeden kilosunu aracının halihazırda çok düşük fiyatlarla alabileceği sütü, biz hakkı teslim ederek alıyoruz. Bu hem ilçe ekonomisine olumlu dönüyor hem de rant projelerinin tehdidi altındaki Karaburun’u yarınlara taşıyan bir direniş olarak kayda geçiyor. İlçemizdeki kıl keçi varlığı artarken, ürünlerin çeşitlendirilmesiyle ekmeğini kazanan köylümüz de, köyünü terk etmeyerek toprağına sahip çıkmış oluyor” dedi.
ÇOBANIN GÖZÜNDEN
ÜRETİM DEĞERLENDİRMESİ
Keçi Çobanı Ufuk Örpek ise, Belediye eliyle ürünlerinin emeklerine değen bir fiyatta satın alınarak çeşitli ürünlere dönüştürülmesinin, kötü ekonomik şartlarda kendilerini güvende hissettirdiğini söyledi. Keçi Çobanı Örpek, ailelerine karşı sorumluluklarını köylerini terk etmeden ve üretim faaliyetiyle sürdürebilir olmanın kendileri için bir şans olduğunu ifade ederek, “Karaburun Belediyemize ve İlkay Başkanımıza teşekkür ediyorum. Karaburun’da keçilerin 7 ay süren sağım sürecinde, ne üreteceğimizi ve ne kazanacağımızı biliyoruz. Ben bu yedi aylık süreçte, Ocaktan Temmuza kadar süren bir sağım döneminde, 100 adet keçimle, yaklaşık 30 ton keçi sütünü mandıraya teslim ediyorum. Emek verdiğime değiyor. Bir aracının en yüksek 17 liraya aldığı keçi sütünü, bu yıl 30 liraya varan alım fiyatıyla mandıramıza verecek olmak, bize güven veriyor. Başımız öne eğilmiyor. Bu çalışma üreticinin, hayvan yetiştiricisinin yüzünü güldürüyor. Aynı faaliyeti benim gibi 30-35 arkadaşım bu şekilde devam ettiriyor. Köyde kalmak, üretmek cazip hale geldiği gibi hayvan varlığımız da süreklilik kazanıyor” dedi.
Karaburunlu üreticiler ve çobanlar, sürekli göç veren Yarımada köylerinin, hayvancılık ve tarımda verimliliğin artmasıyla tersine göçle yeni bir dönem yaşadığının altını çiziyorlar.
KEÇİ SÜTÜ MANDIRASI VE ZEYTİNYAĞI
FABRİKASI’NDA DOĞANIN HAZİNESİ ÜRÜNLER
Karaburun Belediyesi Keçi Sütü Mandırası’nda, geleneksel üretim yöntemlerinden vazgeçmeden yüzde yüz keçi sütünden lezzetli ve çeşitli ürünler üretilerek piyasada satışa sunuluyor. Taze ve salamura sepet, beyaz, lor ve kopanisti gibi çeşitleriyle peynirlerin alameti farikası keçi sütüne; ilçedeki kekik, adaçayı, kenger, bağ sarımsağı, arapsaçı, karabaş ve başparmak otu gibi doğal ürünler lezzet veriyor. Eğlenhoca Zeytinyağı Fabrikası’nda ise yerel halkın ‘furma’ dediği yörenin ünlü hurma zeytini başta olmak üzere ve zeytinyağı, mutfaklarda ve sofralarda yerini almak üzere üretiliyor. İki tesisin işlevi, Karaburun’a özgü keçilerin sayısını korumasına, üretime yönelik olarak da verimliliklerinin artmasına ve aynı zamanda zeytinlik alanların da çoğalıp özenle bakılmasına olanak sağlıyor.