O ay ki; 11 ayın sultanı, sofraların bereketi, yüce mevlanın rahmeti, kalplerin huzuru, ruhların huşusu Ramazan...
Bu ayda ki amellerimizin sevabı bir başka ve önemli olduğunu vurgulamak önem arz ediyor:
“Kim bir oruçluyu iftar ettirirse oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” demiştir, Peygamber Efendimiz (s.a.v). Ramazan ayı Müslümanlar için çok önemli bir ay olmasının yanında tutulan orucun sevabı, yardımlaşma ve dayanışmanın öneminin bambaşka olduğu bir aydır.
İşte böyle bir ayda insanoğlunun gönlü ile yapacağı her bir yardımın hiç kuşkusuz güzelliği bir başkadır. O kadar başkadır ki huzur bulamayan huzur, derdine deva bulamayan rabbinden devasını bulur.
Huzurdur Ramazan, kalplerde ve gönüllerde insanın ulaşabileceğinin ötesinde bir huzur. Birlikte oturulan her bir sofranın bereketi bir başkadır. Tek oturulmaz sofraya ramazanda, hep beraber dua ederek oturulur. İşler tek yapılmaz, Müslüman kişi kardeşine yardım eder ki orucun kıymeti bir başka olsun.
Bir Müslüman kişi bunları göz önünde bulundurarak Ramazan'ı eda ederse cehennemin kor ateşi ondan uzak durur;
“Allah rızası için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teala bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar.”
demiştir, Peygamber Efendimiz (s.a.v). Ramazan ve oruç böyle mübarek böyle yücedir işte.
“Oruç tutanın uykusu ibadet, susması tesbih, ameli kabul ve duası müstecab olur.”
diye de eklemiştir Efendimiz (s.a.v). Oruç tutan kişinin uykusu bile ibadettir demiştir, işte bu yüce rabbimizin rahmetinin nimetidir.
Bu Ramazan geçerken bazen sormamız gerekiyor kendimize; biz ne yaptık? diye, ilk ramazandaki ben ile şimdiki ben hâlâ aynı mıyım? diye, çünkü kişi bu mübarek ayı kaç kere yaşayabilir, fani olan dünya hayatında kaç kere görebilir ki?
Kaç kere Ramazan gibi nefsini terbiye edebileceği bir ay bulabilir ki? Ölümden kaçmak mümkün müdür ki Ramazan'ın önemini kavramayalım?
Kişi kaç defa görebilir, kaç defa böyle şereflenebilir ki? Bilmemiz gerekir bu yüzden ramazanı, önemini, sevabını, yüceliğini bilmemiz. Yardım, beraberlik ve dayanışma duygularımızı derinden yaşamamız lazım, olurda meçhul canımız bir daha ki ramazanı göremez ise üzgün gitmeyelim, eksik gitmeyelim.
Bu hususta ülkemizin 6 Şubat tarihinde yaşadığı hadise hepimizi çok derinden üzmüş ve etkilemiştir. Nice canlar enkaz altında kalmışken nice kardeşlerimiz çok zor durumda kalmıştır.
Yardımlaşma ve dayanışma her zaman güzel elbet, fakat şimdi önemi hepimiz için daha fazla. Allah rızası için oruç tutmak isteyen nice kardeşimiz orada çaresiz belki de.
İşte bu yüzden öneminin bu zamanlarda çok daha fazla olduğunu biliyoruz.
“Müslüman Müslümanın kardeşidir.”
Demiştir, Peygamber Efendimiz (s.a.v) mübarek Ramazan ayında bu sözün aklımızda daha kalıcı olması lazım. İnşallah rabbim yardımları kabul, rahmeti nice kanadı kırık kardeşlerimizin kanadı olsun.
Böylesine mübarek bir ayda dikkat etmemiz gereken önemli bir husus olmasının yanı sıra bir Müslüman kişinin görevidir.
Ramazan işte 11 ayın sultanı ramazan, cehennemin kapılarının kapanıp cennetin kapılarının açıldığı o ay, sevapların öneminin bol olduğu, yardımın, dayanışmanın, birliğin, beraber oturulan iftar sofralarının o mübarek havasının huzur verdiği mübarek ay.
Nice kalplerin huzur bulduğu, ruhların iman ile beraber huşuya erdiği o ay. Üstüne bolca hadis rivayet edilecek kadar mübarek ve yüce olan, yardımlaşmanın en önemli, en güzel olduğu o ay.
O ay ki; yüce Rabbimiz'in sözlerinin olduğu, rehberimiz, İslam’ın en güzel, en yüce mucizesini olan Kur’an Kerim’in nazil olunduğu, şeytanların kilitlendiği, mübarek Kadir gecesini içinde bulunduran, sevapların katlandığı...
Yüce Rabbimizden temenni ederiz ki oruçlarımız, namazlarımız ve yardımlarımız katında kabul eylesin inşallah.
Bir dahaki Ramazan'ı da sevdiklerimiz ile görebilmeyi nasip etsin inşallah.
Oruçlarımız ve ibadetlerimiz kalbimize huzur, ruhumuza huşu versin inşallah.
İftarlarımızın ve sahurlarımızın bereketi bol sofraları bir ve beraber olsun inşallah.
Dertli kardeşlerimize deva, hasta olanlarına şifa olsun inşallah. Ramazan ayımız mübarek olsun...
Hafız Muhammed Musab Yazgan