AİLE İÇİ ŞİDDET ,AİLENİN KORUNMASI HUSUSUNDAKİ ÇIKAN 6284 SAYILI KANUN TAM BİR FELAKET
Neden ? Değerli okurlarım ,bu yasa insanın başına gelmedikten sonra bu felaket terimini anlamak mümkün değildir.
Ben ailelerin boşanmasını tasvip etmiyorum.Herkes mutlu-huzurlu yaşamalıdır.
Ama günümüz de insanlar ekonomik şartlardan dolayı boşanma olaylara rekor sayılara ulaştı.
Kadın rahat yaşamak istiyor..Boşanıp,eşinin yarı kazancını nafaka olarak almak istiyor
Tazminat istiyor..Bir de birlikte olduğu sevgilisinden de ev-araba aldırıp,lüks yaşamak istiyor.
Lüks yaşamı ,her gün televizyonlardan izlediğiniz diziler tetikliyor.
Paris de yenen bir akşam yemeği..Havai adaları,Kanarya adalarına tatile gitme özentileri..
Lüks araç binme hevesi.lüks dairelerde yaşamak istekleri..
Bu yasa ya göre evin hanımı dese ki “Kocam bana azarladı.Kocam beni tokatladı.
Veya Kocam bana Siktir git Evden dedi..Vs söylemler dese..
Bu 6284 sayılı yasa gereği,Anında Erkek 6 Ay evden uzaklaştırma cezası alıyor.
Yani yıllarca yaşadığı evine yaklaşamıyor.
Şimdi soruyorum.Kış aylarındayız.evinden uzaklaştırılan Bir erkek nerede kalacak?
Ne yiyecek? Ne içecek? Hangi giysilerle altı aylık zaman dilimini karşılayabilecek.
İşin bir diğer yönü de Bu yasayı pek çok kadın kötü niyetle kullanıyor.
Canı sıkıldıkça ,Kocam beni dövecek endişesini yaşıyorum demesi bile uzaklaştırma.
Bir altı ay daha erkek evden uzaklaşacak..Süre bitince bir altı ay daha..
Yazıktır –günahtır yaa.
Bir de boşanma davası açarsanız yandınız.Boşanma işlemi 3-4-5 yıl gibi bir süreyi kapsıyor.
Kadın her gün bir dilekçe verse,haksız durumda bile olsa..Dilekçesinde belgesiz-tanıksız bile,Erkeğini suçlayıcı dilekçe yazsa..
Hakim kadının her dilekçesine Erkek aleyhine dava açıyor.
Kadın sürekli haklı çıkıyor.
Yani hiç söylemediğiniz cümleler,hiç yapmadığınız eylemler ..Erkeğin bu tür karşılıksız-mesnetsiz dilekçelerle nasıl canının yandığını bir düşünün.
Birde Paragöz bir avukat çıkarsa karşısınıza ,yandınız.
Her gün bir dilekçe sallasa,her gün sizi ceza aldırır..
İŞTE BUNUN ADI ZULÜMDÜR.ERKEKLER BU ZULMÜ HAK ETMİYOR.
Erkek çalışıyor,erkek evini geçindiriyor..Dişinden-tırnağından artırdığı paralarla ev alıyor.
Araba alıyor.Yıllarca borç ödüyor..
Aldığın ve edindiği tüm gayrimenkullere kadın yarı yarıya ortak oluyor..
Üstelik erkek ,yıllarca para cezaları,hapisler yatıyor.
Denizli aile merkezinde çalışan bir görevli ile yaptığım sohbette,aynen şunu söyledi.
“Böyle yasa mı olur..Erkekler perişan..Bu yasayı çıkaranları çok kızıyorum “demesini sizlerin takdirine sunuyorum.
Hükümetten ve partilerimizin meclisde gurubu bulunan Partileri bu 6284 sayılı yasayı değiştirmeye,günümüz şartlarına uyarlamaya davet ediyorum.
Yasa bu haliyle zulüm gibi..Aileleri korumayı bırakın,Ailelerin ayrılmasını tetikliyor.
Bu konuda yetkililer bir kamuoyu araştırması yapsın.
Mevcut şartlarda canından bıkan,canına tak eden erkekler başka yöntemlere başvurabilir.
İşte bundandır pek çok erkeğin günümüzde ,eşini öldürmesi..
Bu haberlerı sık sık televizyonlarda,gazetelerde okuyoruz.
Şimdi soruyorum ,Bu yasa Evlilik müessesesini koruyormu ? yoksa evlilik müessesesini yıkıyor mu ?
Tabiki ölümleri tasvip etmek zor.Şiddeti de tasvip etmek zor.
Ama her şey hakim kontrolunda,yargı kontrolunda olsun.
Delilsiz-tanıksız-kanıtsız kararlar ,Sırf kadını korumak amaçlı verilmesin.
Bu yasa en kısa zamanda günün şartlarına göre,tüm insanları ayırmadan,
erkek-bayan demeden yeniden düzenlensin.
Saygılarımla .