“15 Temmuz’un Şifresi 25 Mart’ta Saklı”

Aksaçlılar Genel Başkanı Ahmet Bereket, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 9. yıl dönümünde çarpıcı bir açıklama yaparak, 2016’daki darbe teşebbüsünün perde arkasının ancak 2009 yılında hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu’nun suikastı çözüldüğünde tam anlamıyla anlaşılabileceğini belirtti.
Yazılı bir mesaj yayımlayan Bereket, “15 Temmuz’da şehit olan 251 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, gazilerimize de şifa diliyorum. Ancak bu kara geceyi tüm yönleriyle anlamak istiyorsak, 25 Mart 2009’da gerçekleşen Yazıcıoğlu suikastını çözmek zorundayız” dedi.
“Yazıcıoğlu, Mecliste Tek Başına Bile Olsa Ağırlığı Dağları Tartardı”
Ahmet Bereket, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyasi oy oranı üzerinden küçümsenmesinin büyük bir yanılgı olduğunu vurguladı. “Evet, BBP hiçbir zaman yüksek oy oranlarına ulaşamadı. Ama Yazıcıoğlu’nun siyasi ve manevi etkisi, Meclisteki birçok partiyi geride bırakırdı. O sadece Türkiye için değil, tüm Türk-İslam dünyası için bir umuttu” ifadelerini kullandı.
“Aynı İsimler, Aynı Roller: 2009’da Parçaları Sökenler, 2016’da Darbe Girişiminde”
Bereket’in açıklamasında en dikkat çekici bölümlerden biri, Yazıcıoğlu’nun helikopterinin enkazında görev alan bazı askeri personelin 15 Temmuz gecesi darbe girişimine aktif şekilde katılması oldu. İstanbul 4. Kara Havacılık Alayında görevli Yarbay Davut Uçum ve Astsubay Aydın Özsıcak’ın, hem Yazıcıoğlu’nun helikopter enkazını söken isimler, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast timinde yer alan subaylar olduğuna dikkat çeken Bereket, “Eğer 2009’da gereken yargılamalar yapılmış olsaydı, belki de 15 Temmuz hiç yaşanmayacaktı” dedi.
“Aynı Güç Yapıları, Aynı Zihniyet”
Bereket, o dönemde Emniyet İstihbarat Başkanlığı görevinde bulunan Ramazan Akyürek’in hem Yazıcıoğlu suikastı sırasında hem de sonrasında etkili görevlerde bulunduğunu hatırlatarak, “Bu isimler daha sonra FETÖ/PDY üyeliğinden tutuklandı. Suikast dosyasına bakan savcılar bile FETÖ’den yargılanıyor. Bu bir tesadüf mü?” diye sordu.
“FETÖ Sadece Bir Taşerondur”
Ahmet Bereket, FETÖ’nün bu olaylardaki rolünü inkâr edenlere de sert çıktı:
“Bugün hâlâ ‘bu bir suikast değildir’ diyenler, sadece gerçeği örtbas etmeye çalışıyor. Evet, FETÖ bu işin içindedir ama tek başına değildir. Bu suikastta hem iç hem dış aktörlerin parmağı vardır. FETÖ sadece taşeronlardandır.”
Gülen’in Açıklamaları Mesaj mı Veriyordu?
Bereket, Yazıcıoğlu’nun ölümünden kısa bir süre sonra FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yaptığı "Alperenler ve Liyakat" başlıklı konuşmaya da değindi. Gülen’in sözleri, Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili üstü örtülü bir mesaj olarak yorumlandı. Gülen o konuşmasında, “Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz. Bir perşembe akşamı vefat edersiniz, bir cuma günü cenazenize ulaşırlar” demişti.
“Yazıcıoğlu’nun Koltuğunda Oturanlar Bile Suikast Demiyor”
Aksaçlılar Genel Başkanı, Yazıcıoğlu’nun haleflerinin bile olayla ilgili gereken duyarlılığı göstermediğini belirterek, “Bugün onun partisinde, onun koltuğunda oturanlar bile olayın bir suikast olduğunu söyleyemiyor. Bu sessizlik bize göre utanç vericidir” dedi.
“Bu Davayı Aydınlatmak, Namus Borcudur”
Ahmet Bereket, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Eğer Yazıcıoğlu suikastı aydınlatılırsa sadece 15 Temmuz değil, Türkiye’nin yakın tarihinde yaşanan pek çok karanlık suikast ve faili meçhul olay da çözülebilir. Bu olayın aydınlatılması, sadece Alperenlerin değil, tüm Türk milletinin namus borcudur.”
Bu açıklama, hem 15 Temmuz’un ardındaki derin yapılarla ilgili tartışmaları yeniden gündeme taşıyacak gibi görünüyor hem de merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü üzerindeki karanlık perdenin bir kez daha sorgulanmasına neden olacak.