Antik kentten çıkan kemikler keçilerin DNA'sına ışık tutacak
Manisa Yuntdağı bölgesinde Aiol halkı tarafından Batı Anadolu'da kurulan 12 kentten biri olan Aigai Antik Kenti'nde yürütülen arkeolojik kazılarda bulunan keçi kemikleri, TÜBİTAK tarafından desteklenen projeyle bilimsel olarak incelenecek
Yayınlanma :
12.09.2020 18:36
Güncelleme :
12.09.2020 18:36


Manisa'nın Yunusemre ilçesi Yuntdağı bölgesinde Aiol halkı tarafından Batı Anadolu'da kurulan 12 kentten biri olan Aigai'de "Sanayi Mahallesi" diye adlandırılan alanda devam eden kazılarda çöplük olarak kullanıldığı belirlenen bir sarnıç çukurunda çok sayıda kemik bulundu.
Bazılarının işlenerek çatal, bıçak, kaşık, saç iğnesi ve çeşitli ev aletleri ile süs eşyalarına dönüştürüldüğü belirlenen kemikler, ODTÜ ve İstanbul Üniversitesinden uzman akademisyenler tarafından inceleniyor.
Çoğunluğu antik dönemdeki keçilere ait olduğu tespit edilen kemikler, DNA incelemesine tabi tutulacak.
Kazı başkanı ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sezgin, AA muhabirine, "Aigai" kelimesinin eski Grekçe'de keçi anlamına geldiğini, kentin eski dönemde keçileriyle ünlü bir şehir devleti olduğunu belirtti.
Bölgede 16 yıldır yaptıkları kazılarda çok fazla hayvan kemiği bulduklarını hatırlatan Sezgin, şöyle konuştu:
"Bu hayvan kemikleri Evangelia Pişkin hocamız tarafından da inceleniyor. Kendisi bize bugüne kadar çalıştığı hiçbir kazıda Aigai'deki kadar keçi kemiğine rastlamadığını söyledi. Bu da bize Aigai için keçinin önemini gösteriyor. Elde ettiğimiz kaynaklardan kentin ekonomisinde keçinin önemli olduğunu biliyorduk. 2012'deki kazılarda bulduğumuz atölyelerden biri kemik işliğiydi. Bundan 4 yıl sonra yaptığımız kazılarda ise çöp çukuru içinde çok fazla kemikle karşılaştık. Kemik objeler, aletler, kaşık, bıçak, saç iğneleri gibi buluntular elde ettik. Bunların hepsinin keçi kemiğinden yapıldığını gördük."
Buluntular sayesinde Aigai'nin zenginlik kaynağı olan keçinin eti, sütü ve derisinin yanı sıra kemiklerinin de kullanıldığını anladıklarını vurgulayan Sezgin, o dönemde bu hayvanların hiçbir şeyinin ziyan olmadığının görüldüğünü dile getirdi.
Ortaya çıkan kemikleri sınıflandırdıklarını belirten Sezgin, "İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesinden Doç. Dr. Iraz Akış Akad hocamız başkanlığında yürütülen TÜBİTAK projesinde bu keçi kemiklerinin DNA'sına yönelik çalışmalar yapıyoruz. Burada ele geçen kemiklerin DNA'sını inceleyerek, günümüzdeki keçi ırklarıyla karşılaştırıyoruz. Antik çağdaki keçi türleriyle günümüzdeki keçi ırkları arasındaki ilişkiyi öğrenmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: