İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'nde başkan adayı Hasan Çetin, mevcut yönetimin Torbalı’daki 44.000 metrekarelik tarlayı satma girişimine tepki gösterdi.
Çetin, birlik yöneticileri Arif Uyguner ve Erdal Köpüklü’nün bu satış için genel kurulda yetki alıp almadığını sorgulayarak, "Şimdiye kadar verdikleri sözleri tutmadılar, birliğe somut katkı sunmadılar. Şimdi ise alın terimizle kazanılan bu tarlayı satmak istiyorlar!" dedi.
Bu satışa karşı birlik üyelerini harekete geçmeye çağıran Çetin, "Birlik olursak bu yanlışı durdurabiliriz. Hepimizin desteğiyle bu tarlayı sattırmayacağız!" ifadelerini kullandı.
İŞTE O AÇIKLAMA;
KAMUOYUNA VE DEĞERLİ ÜRETİCİLERİMİZE DUYURULUR
Öncelikle, bu açıklamayı yapma gerekliliğini doğuran yanıltıcı ifadeler ve asılsız iddialar hakkında kamuoyunu bilgilendirmek isterim.
Sayın Arif Uyguner’in ifadeleri, yönetimde bulunduğu sürede alınan kararlar ve süreçler konusunda kamuoyunu yanlış yönlendirme riski taşımaktadır. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir yönetim kurulunda görev almak, alınan kararlara ortak olmak ve sorumluluk taşımak anlamına gelir. Yönetimde bulunan herkes, alınan kararların bir parçasıdır ve bugün eleştirilen konular geçmiş dönemin yönetimsel kararlarının sonucudur.
SATIŞ KARARLARI VE GERÇEKLER
Torbalı’daki taşınmazın satışıyla ilgili olarak dile getirilen “şerh koyduk” iddiası, sürecin tamamı göz önüne alındığında eksik bir bilgidir. Yönetimde yer alıp sonradan farklı bir pozisyon almak, geçmişte alınan kararların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Eğer gerçekten bu satışların karşısında olunmuş olsaydı, sadece şerh koymak değil, daha etkin bir mücadele verilmesi gerekirdi.
Ayrıca, karar defterine şerh düşmenin kararın sonucuna etki etmeyeceğini bilmiyor musunuz? Madem bu satış kararına karşıydınız, sadece şerh düşmekle yetinmek yerine, gerçekten bir duruş sergileyerek yönetim kurulu üyeliğinden istifa etseydiniz daha doğru olmaz mıydı? Bugün, alınan kararları eleştirmek yerine, o gün yapılması gerekeni yapmış olsaydınız, üreticilerimiz için çok daha samimi bir duruş sergilemiş olurdunuz.
YETKİ VE SORUMLULUKLAR KONUSUNDA BİLGİ EKSİKLİĞİ
Sayın Uyguner’in açıklamalarında bir diğer dikkat çeken nokta, benim yönetim kurulunda olduğum yönündeki yanlış ifadedir. Ben, yönetim kurulu üyesi değil, Ankara yedek delegesiydim. Ankara delegelerinin karar alma süreçlerinde doğrudan söz sahibi olmadığını bilmemesi, aslında iddialarının ne kadar temelsiz olduğunun bir göstergesidir. Yetki ve sorumlulukları bilmeden yöneltilen bu suçlamalar, tamamen kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir.
YÖNETİM ANLAYIŞI VE GERÇEKLER
Sayın Uyguner’in, “Hasan Çetin, kooperatif başkanlığında aldığı her kararı bu şekilde aldırıyor ki bizi de öyle düşünmüş” ifadesi tamamen asılsızdır. Ben, SS Ovakent Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı olarak, yönettiğim kooperatifte tüm yönetici arkadaşlarımla birlikte her zaman şeffaf, üreticinin menfaatine ve ortak akılla hareket eden bir yönetim anlayışı benimsedim. Bizim aldığımız hiçbir karara şerh koyulmasına gerek duyulacak bir durum söz konusu olmamıştır. Çünkü biz, her zaman ortak akıl ile hareket eder, üyelerimizin ve üreticilerimizin çıkarlarını gözetiriz.
SORUMLULUKTAN KAÇMAK DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETMEK GEREKİR
Sayın Uyguner, “biz yönetimdeydik ama her karara onay vermek zorunda değiliz” diyerek bir çelişkiye düşmektedir. Yönetimde yer almak demek, sadece kararları izlemek değil, sürece yön vermek ve üreticinin hakkını savunmak demektir. Bugüne kadar savunulmayan hakların, şimdi nasıl savunulacağını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Bizler, üreticilerimizin hakkını korumak, birliğimizin geleceğini güvence altına almak ve adil bir yönetimi tesis etmek için buradayız. Söylemler değil, icraatlar önemlidir. Üreticilerimiz, kimin gerçekten çözüm ürettiğini, kimin sadece söylem geliştirdiğini en iyi şekilde değerlendirecektir.
Saygılarımla,
Hasan ÇETİN
İzmir Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkan Adayı
Gelişmeler birlik üyeleri tarafından yakından takip ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: