Toplumda Artan Öfke: Küçük Tartışmalar Bile Şiddete Dönüşüyor

Son dönemde Türkiye genelinde kasten yaralama ve şiddet vakalarının sayısı dikkat çekici biçimde artıyor. Sokakta, trafikte, markette ya da komşular arasında yaşanan basit bir tartışma, artık çok daha hızlı biçimde şiddet eylemine dönüşüyor. Uzmanlara göre, toplumdaki genel gerginlik ve bastırılmış öfke, “her an patlamaya hazır bir bomba” haline geldi.

Geçtiğimiz günlerde Meciyeköy’de meydana gelen olayda, iki kişi arasında yol verme tartışması kısa sürede kavgaya dönüştü. Taraflardan biri cebindeki bıçağı çıkararak diğerini yaraladı. Olay sonrası hastaneye kaldırılan yaralının hayati tehlikesi  mevcutken, saldırgan tutuklandı.

Emniyet kaynakları, benzer nitelikte olayların son aylarda artış gösterdiğini, özellikle trafikte ve sosyal alanlarda öfke kontrolünün kaybedilmesiyle başlayan basit anlaşmazlıkların bile ölümcül sonuçlara yol açtığını belirtiyor.

 Av. Ümmehan Ergüven: “Bir anlık öfke, yıllarca sürecek cezai sonuçlara yol açabilir”

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Avukat Ümmehan Ergüven, toplumdaki bu öfke dalgasının sadece psikolojik değil, aynı zamanda hukuki sonuçları açısından da ciddiye alınması gerektiğini vurguladı:

“Son dönemde kasten yaralama ve tehdit suçları adliyelerin en yoğun dosyaları arasında. İnsanlar anlık öfkeyle hareket ediyor, ancak o anda attıkları tek bir yumruğun veya savurdukları bir bıçağın ‘adam öldürmeye teşebbüs’ veya ‘neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçuna dönüşebileceğini fark etmiyorlar.”

“Şiddet eylemi bir saniyede gerçekleşiyor ama sonuçları yıllarca süren yargılamalara, tutuklamalara, hatta pişmanlıkla geçen ömürlere yol açıyor. Toplumda artan stres, ekonomik baskı ve gerginlik, bireylerin öfke kontrolünü zayıflatıyor. Ancak hukuk, hiçbir koşulda şiddeti meşrulaştırmaz.”

Ergüven, vatandaşlara şu çağrıda bulundu:

“Herhangi bir tartışmada geri adım atmak, kaybetmek değildir. Aksine, hayatı ve özgürlüğü korumaktır. Bir anlık öfke, hem kendi hayatınızı hem karşınızdakinin yaşamını karartabilir. Bu nedenle herkesin önce kendini koruması, sonra toplumsal huzuru gözetmesi gerekir.”