Siyasetin Susmayan Sesleri: Çekmeceden Çıkan Kalemler”
Bursa’dan yazan değerli yazar kardeşim Tülay Gürel bir makale gönderdi. Makale sert olmamasına rağmen, siyasilerin yap(a)madıkları icraatleri tenkit ettiğinden dolayı yazarımız tereddütte kaldı ve yayınlamama kararı aldı.
Oysa yazıda ne aşağılayıcı, ne tahkir edici, ne de hakaret içeren herhangi bir unsur vardı.
Yazının ana fikri aslında şuydu:
Makam ve yetki sahibi yöneticilerin kendi koltuk ve protokol önceliklerine odaklanarak halkın gerçek ve acil ihtiyaçlarını görmezden gelmesi kabul edilemez. Toplumun gerçek aciliyeti insandır ve bu önceliği ihmal eden herkes sorumludur.
Bu kadar.
İnanın, makalenin özü ve özeti tam olarak bundan ibaretti.
Peki kardeşimizin gönderdiği makaleyi dokunmadan yayınlasaydık ne olurdu?
— Kardeşimi sorgusuz sualsiz partiden ihraç ederlerdi.
— Otistik yavrularımız için yırtınırcasına yaptığı tüm çalışmaları rafa kaldırırlardı.
— Parti teşkilatı tarafından ithamlara, hatta hainliğe kadar varan suçlamalara maruz kalırdı.
Vesaire… Vesaire…
Peki böyle durumlarda ne yapacağız?
Üç maymunu mu oynayacağız?
Görmedim…
Duymadım…
Bilmiyorum… mu diyeceğiz?
Zaten onlar da bunu istiyor.
İstiyorlar ki:
Siz düşünmeyin…
Konuşmayın…
Akl etmeyin…
Biz sizin yerinize düşünür, konuşur, her şeyi yaparız (!) demek istiyorlar.
Hayır baylar, bayanlar!
Asla ve asla sizin gibi düşünmüyor, sizin istediklerinizi de yapmıyoruz.
Zira Akif’in dediği gibi:
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Adam aldırma da geç git diyemem; aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim; hakkı tutar kaldırırım!
Çalışmaya devam.
Yazmaya devam.
Çekmecelerde kaldırdığınız kalemlerinizi tekrar elinize alın ve:
“Hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez; yalnız hak sağ olsun.”
diyerek hak ve hakikati anlatmaya, yazmaya devam edin.
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin
Yorumlar
Kalan Karakter: