Sinirler gevşer, Şafak vaktinde ozon gazı yüksek oranda olur, gittikçe azalır ve güneş doğduğunda yok olur. Günümüzde atmosfer tabakasında bulunan, yeryüzünü bazı zararlı ışınlardan koruyan ozon gazının fecir vaktinde yeryüzüne indiği, sonra güneşin doğmasıyla yükseldiği ortaya çıkmıştır. Bu gazın sinir sistemine faydalı bir etkisi vardır. Zihin ve kas faaliyetlerini canlandırır. Öyle ki, insanın zihin ve kas faaliyetlerini sabahın erken saatlerinde zirveye taşır. Ozonun bedene çok büyük bir canlılık verdiği ve büyük bir mutluluk hissi uyandırdığı ispat edilmiştir. Bu yüzden insan, kendisini sabah rüzgarı denilen şafak melteminin kollarına bıraktığı zaman gündüz veya gecenin hiçbir saatindekine benzemeyen bir haz ve coşku hisseder. Vitamin ihtiyacı karşılanır Güneşin doğuşu esnasındaki ışınlarının rengi kırmızıya yakındır. Bu uyarıcı rengin sinirlere tesir ettiği, uyanıklığa ve harekete sevk ettiği bilinmektedir. Nitekim bu morötesi ışınların oranı güneşin doğuşu esnasında en yüksek düzeyde olur. Bu ışınlar, vücudun gelişmesi gerekli olan D vitaminini yapmak üzere cildi harekete geçirir. Kalp hastalıklarından korunur. Şafak vakti erken uyanmak, uzun uykuyu sona erdirir. İnsanın uzun saatler boyunca ve aynı tarzda uyuması, kendisini kalp hastalıklarına özellikle damar tıkanıklığına maruz bırakmaktadır. Çünkü uyku mutlak bir hareketsizliktir. Bu hareketsizlik uzun süre devam ettiği zaman, yağlı maddeler atardamarların duvarlarına çökerler. Bunlardan biri de koroner damardır. Şeker oranını dengeler Kandaki kortizon oranı sabahleyin 7-22 mg arasında, akşamleyin ise 7 mg’dan daha az olur. Kortizonun vücudun faaliyetlerini artıran önemli bir madde olduğu ve vücuda gerekli gücü sağlayan şeker oranını artırdığı bilinmektedir. Öte yandan II. Abdülhamid Han, istisnalar haricinde erken yatıp erken kalkardı. Güneş doğmadan kalkar her zaman adeti olduğu üzere banyosunu yapar ve sabah namazını kılarak dualar eder, Kur’an-ı Kerim okurdu, ibadetini yaptıktan sonra kahvaltısını yapardı. Sabah kahvaltısı çok hafif olurdu. Yarım bardak sütü madensuyu ile karıştırıp içerdi. Maden sulu sütten hemen sonra kahve ve sigarasını içer, bilahare doğruca masasının başına oturup tahminen saat on bire kadar resmi işlerle uğraşırdı. Sultan, aynı zamanda deniz banyosunu çok severdi. Doktorun deniz banyosu tavsiyesi üzerine Beylerbeyi Sarayı’na giderek her sabah deniz banyosu yaptığını kızı Ayşe sultan hatıratlarında anlatır. Uzun lafın kısası; Erken kalkmak tüm yaratılmışlarla beraber uyanmaktır. Güneşin muhteşem doğuşunu, izleyerek güne başlamak, bu heyecanı ve şevki yaşamakla beraber, insanları bekleyen ışıl, ışıl yeni günü müjdelemektedir. Bu durumu alışkanlık haline getirip, yaşam boyu hayata geçirip yaşayanlar, genç ve dinç yaşlanarak, moralleri daima yüksek olup, yaşamlarına huzur ve bereket hakim olur. O zaman bereketiniz çok huzurunuz ve mutluluğunuz çok olsun.
"İNSAN"LIK