Bir yıldır üzerinde çalıştığım,pek çok söz ve bestelere konu olacak,eserler,yaşam mücadelemden kesitlerin sunulduğu kitabım okurlarımla buluşuyor..
ÇALIŞTIM, YOKSULLUĞU KIRDIM RÜYALARIM GERÇEK OLDU
Değerli okurlarım, yeni bir kitapla yine sizlerin karşısındayım. ÇALIŞTIM, YOKSULLUĞU KIRDIM, RÜYALARIM DA GERÇEK OLDU.
Ben, Buldan da doğdum, orada büyüdüm. Daha sonra ekmek parası ve tahsil için çıktım yola.
O çıkış Bir daha dönmedim, Buldanı’ma. Gurbette olmak, o kadar zor ki hem karnını doyuracaksın hem de ayakta kalacaksın.
Çok günler oldu, Ekmeği katıksız yedim çok günler oldu aç kaldım.
Cebimde paranın olmadığı günleri, onun acısını yaşadım. Stres ve mücadele. Katıksız ekmek yedim.
Ama,Yaptığın işte zirveyi yakalayacaksın, başarmalısın. Çünkü insanlar başarıyı seviyor.
Başarısızlığı sevmiyor, kaleme bile alınmıyorsun. Gazetecilik mesleği kimleri bitirmedi, kimler kaybolmadı İsimlerini buraya yazmak istesem, sayfalar dolusu isimleri yazmam gerekir.
Bu sektörde, çok para olması da başarı getirmez.
İşi bilmelisin işin başında olmalısın.
Denizli ‘de ilk ofset gazete çıkarılması, ilk televizyonun kurulmasın - da aktif rol aldım.
Arkadaş çevrem de bulunan dostlarımın ve herkesin, bu oğlan şımardı,
kesinlikle batacak dediği bir ortamdı.
Zoru başardım, Denizli mizi tipo baskılı gazetelerden kurtulmasına vesile oldum.
Denizli de İlk televizyonu kurarak, Denizlimizin sosyal yaşamına, medyasına renk kattım.
İnsanlar, güzeli gördükçe sana inanıyor sana destek veriyor.
Bu yolda, bana destek verenleri unutmak mümkün değil Faruk ALYAZ, Süleyman İLGERİ, Mehmet GÖKÇE, Halil AKİ gibi pek çok dostumun verdiği maddi-manevi destekler. Hiç unutmuyorum.
Doğuş Gazetesi çıktığında, sabaha kadar gazete kırdığımı sabahın ilk ışıklarında orada bulunan koltukların üstünde uyukladığımı.
Gazete kırma işleminde, değerli ağabeyim Faruk ALYAZ’la birlikte saatlerce büroda,
gecenin ilerleyen saatlerine kadar çalıştığımızı, demlediğimiz çayla yorgunluk attığımızı,
unutmak mümkün değil.
Çünkü ben işimi seviyorum ve işimi sevdiğim için de başarıyorum.
Düşünün bir kere, 2006 yılında Müzik Yapım Şirketine girdim.
DOĞUŞ MÜZİK YAPIMCILIK.’a merhaba dedim..
Denizli de olmayan bir şirket. Yapılmayan bir meslek, Servet kasetçiliğin sahibi Ramazan Servet ağabeyimden, teknik ve bilgi desteği alıyorum.
“BEN BU İŞİ YAPACAĞIM BEN RADYOLARA UYGULANAN TELİF KISKACINI KIRACAĞIM” diyerek bu meşakkatli yola başlıyorum. Allah’a şükürler olsun, pek çok albümleri alnımızın akıyla yapıp, teslimatları yaptık.
Yayınladığım, 7 tane kitapta sözler yazdık. Bunları sanatçı arkadaşlarım besteler yaparak okudular. Yazmaya devam ettim; şimdi yeni bir kitap daha bitti. Çok mutluyum.
Kültürel alanda gelecek nesillere güzel eserler bırakıyorum.
Benim akranlarım, kahve köşelerinde oturuyor, okey oynuyor, boşa vakit harcıyor.
Tembellik yapıyor, ben ise üretmeye devam ediyorum.
Türk Halk Müziği albümüm için startı verdik. Değerli büyüğüm, ağabeyim, hocam Mehmet DAĞAL ile stüdyodayız.
Mehmet DAĞAL ağabeyimin “İskender Doğan, bestelerim sana feda olsun” ”her konuda sana yardımcı olacağım” demesi beni cesaretlendirdi.
Stüdyo çalışmaları için Mehmet DAĞAL hocama teşekkür ediyorum.
Zaten, çalışan inanan her işi yapar. Ben de albümü yapacağım diyorum.
Albüm yapmak; klipler çekmek inanılmaz bir çalışma gerektiriyor.
Sabır, bilgi tecrübe gerektiriyor. Hepsinden önemlisi işi bilen ekip olması gerekiyor.
Birde bunun inanılmaz maliyetini düşünün. 80- 100 Bin TL gibi rakamları telâffuz ediyorsunuz. Albümün çıkması, tüm yorgunluğun bitmesini sağlıyor rahatlıyorsunuz, mutlu oluyorsunuz, çocuklar gibi seviniyorsunuz.