İlkokul İkiyi Bitiren Biri Aranıyor
Yayınlanma :
30.10.2020 18:39
Güncelleme
: 30.10.2020 18:39
Profesör ya da dâhi değil aradığım. Doçent ya da doktor ya da master yapmış birisini de arıyor değilim. Hatta lisansı bitirmemiş de olabilir. Liseye ve ortaokula kaydı bile olmayabilir aradığım insanın. İlkokul ikiyi hakkıyla bitirsin, yeter şimdilik.
Eğitim şart, daha azını kabul edemem. Çünkü ilkokul iki zamanlarımda bir ders kitabından bir konuyu ve benim o konuya hayretimi tahattur etmekteyim.
Hayat bilgisi gibi bir dersti sanıyorum. İnsanların hakları, gibi bir başlık var. “Bakın çocuklar, bu konuyu iyi öğrenin. Haklarınızı iyi öğrenin. Diğer insanların haklarını da iyi öğrenin. Hem sınavlarda hem de günlük hayatta işinize yarayacak bunlar.” Diye tahşidat yapıyor öğretmen. Merakımız iyice coşuyor. Kitaba eğiliyorum. Konuyu takip ediyorum.
“Yaşama Hakkı: Her insan yaşama hakkına sahiptir. Kimse kimseyi bu haktan mahrum edemez.”
“Sağlık Hakkı: Her insan hastalandığında tedavi görme hakkına sahiptir. Kimse buna engel olamaz.”
Seyahat hakkı, eğitim hakkı, seçme seçilme falan uzayıp gidiyor konu.
İçimden “Bu ne la? Bu mu önemli konu? Buna mı iyi çalışacağız? Yahu bunlar konu diye ders kitabına yazılır mı?” diye hayretimi hala hatırlıyorum.
Vah vah ki ilkokul ikiye giden bir çocuğun konuşmaya bile değer görmediği, kitaba yazmanın lüzumsuzluğunu tefekkür ettiği konular meğer koca koca adamlar, isminin önünde bir kamyon unvan taşıyanlar tarafından zerre kadar anlaşılmamış. Hadi binlerce yıldır anlaşılmamış, iki dünya savaşı görmüş, teknolojide milenyum çağı yaşayan bugün bile anlaşılmakta bir arpa boyu yol gidilmemiş. Bu yüzdenmiş öğretmenimin bu tahşidatı.
Cengiz diye bir adam çıkmış; önüne çıkan köy, kasaba, ev bark ne varsa yakmış yıkmış.
Bir dönem gelmiş akli dengesi yerinde değil diye insanlar yakılmış.
Hitler diye bir adam çıkmış; yaşlı, hasta, engelli, Yahudi ne varsa gaz odalarında yakmış.
Silahlar icat edilmiş, bombalar üretilmiş. Bir şehri hatta bir bölgeyi küle çevirecek bombalar.
Bu adamlar görmedi mi acaba diye geçiyor içimden o ilkokul ikiye giderken okuduğum o basit cümleleri. Hadi Cengiz okumadı, okumayı bırak okuyanı da okutanı da kesti. Ya sonra gelenler?
“Yaşama Hakkı: Her insan yaşama hakkına sahiptir. Kimse kimseyi bu haktan mahrum edemez.”
Şu basit cümle neden kimsenin umurunda olmadı? Sadece ben mi okudum ya da sadece benim mi dikkatimi çekti bu mısralar?
Hitler engellileri yaktı. Oysa onların yaşama hakkı, sağlık hakkı vardı.
Lenin, Stalin, Moussoulini milyonlarca insanı katletti. Oysa onların da yaşama hakkı, seyahat etme hakkı, eğitim hakkı vardı.
Einstein büyük bir dehaydı. Atom bombasını buldu. Hiroşima ve Nagazaki iki bombayla toza döndü. Ve şu tespitte bulundu: Üçüncü Dünya Savaşını bilmiyorum ama dördüncüsü taşlarla ve sopalarla olacak.
Bu vahşeti gören dünya artık savaşla bir yere varamayacağını görür diye ummuştu Einstein. Ama dünyada hiçbir şey değişmedi.
Çin, Uygur Türklerini katletmeye devam etti.
Amerika; Irak’a, Suriye’ye, Libya’ya, Mısır’a “barış (!)” götürmeye devam etti.
Kobani’de binlerce Kürt kurşuna dizildi, işkenceler gördü.
Ve bugün Ermenistan, Azerbaycanlı kardeşlerimize, çoluk çocuk, yaşlı, kadın demeden katliamlar gerçekleştiriyor.
Oysa bizde savaşın bile ahlakı vardır. Peygamberimiz hiçbir vakit insanlığın dışına çıkacak vahşet fiillerini tasvip etmemiştir. O kadar ki savaşta yaşlıya, çoluğa çocuğa, kadınlara, sivillere dokunulmayacaktır. O kadar ki o bölgede yaşayan hayvanlar bile öldürülmeyecek, onlara eziyet edilmeyecektir. O kadar ki savaş yolu üzerindeki bitkilere, ağaçlara zarar verilmeyecektir.
Oysa bunlar Azerbaycanlı kardeşlerimiz evlerinde otururken başlarına bomba yağdıran zalim Ermeni’nin umurunda olmuyor. Hatay’da, Maraş’ta ormanlarımız kalleş pkk tarafından yakılırken içerisinde yaşayan milyonlarca can teröristin umrunda olmuyor.
O yüzden bana profesör ya da doçent ya da bilmem ne lazım değil. Bana ilkokul ikinci sınıftaki o kitapta yazan o basit hakikatleri hayatına geçirmiş güzel insanlar lazım. Savaştığı düşmanı yüzüne tükürünce onu öldürmekten vaz geçen Hz. Ali’nin ihlasını ve kahramanlığını gönlünde hisseden şecaat timsalleri lazım. “Dağlara buğday serpin. Müslüman ülkede kuşlar aç kalmış, demesinler.” Diyen adalet ve merhamet timsali Ömerler lazım. Peygamberimizi ve onun getirdiği ahkamı ve ahlakı bilen muttaki müminler lazım.
Mesut Köseoğlu
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: