CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, AKP’nin kendi kontrolünde bir insan hakları kurumu oluşturmaya çalıştığına dikkat çekerek, “İnsan hakları ihlalleri bizzat Hükûmet kontrolünde yürütülmektedir, bilerek ve isteyerek, dikta yönetimi oluşturmak için yapılmaktadır” dedi. Yüksel, Vadeli Opsiyon Borsası’nın İstanbul’a taşınmaya çalışıldığını kaydederek, “AKP, İzmir’in yarattığı bir değer olan VOB’u da gasp etmeye çalışıyor” dedi.
CHP’li Yüksel, İnsan Hakları Kurumu Kanun Tasarısı ile ilgili TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Başbakan Yardımcısı Beşir ATALAY’ın “Meclis millettir, Meclis çok önemlidir, bu konularda çok hassasız” açıklamalarına rağmen, birçok düzenlemenin temel kanun kılıfıyla TBMM’den kaçırıldığını söyledi. Yüksel, “AKP ustalık döneminde temel kanun görüşme rekorlarını ardı ardına kıracak gibi görünüyor. Kanun hükmünde kararnamelerle, torba yasalarla, her türlü kanunu temel kanun olarak Meclisin önüne getirerek, Meclis nasıl önemsenmektedir, doğrusu anlamış değiliz. Herhâlde, sözünü ettiği Meclis, sadece tek parti Meclisi, AKP Meclisi olsa gerek diye düşünüyorum” dedi.
Türkiye’de insan hakları ihlallerinin giderek arttığına, bağımsız bir insan hakları kurumuna ihtiyacın, açık olduğunu kaydeden Yüksel, ancak AKP’nin kendi kontrolünde bir kurum oluşturduğunu vurguladı. Yüksel, “İnsan Hakları Kurumuna gerçekten çok ihtiyaç var ama böyle, tasarıdaki gibi bir kuruma değil. Üyelerinden 2'sini Cumhurbaşkanının, 7'sini Bakanlar Kurulunun atadığı, 1'ini YÖK'ün atadığı bir kuruma değil, gerçekten bağımsız bir kuruma ihtiyaç var.
Hükûmet, önce üniversiteleri, YÖK'ü, yargıyı kontrolüne aldı, sonra bağımsız kurumları, ekonomik kurulları, TÜBA'dan TÜBİTAK'a, BDDK'dan İMKB'ye, Rekabet Kurumunu, hepsini devletleştirdi. Şimdi İzmir'in yarattığı bir değer olan VOB'u, Vadeli Opsiyon Borsasını, İzmir'in yarattığı değer ve kısa zamanda da çok önemli gelişmeler gösteren bu değerimiz VOB'u gasp etmeye ve İstanbul'a taşımaya çalışıyor” diye konuştu.
-DİKTA YÖNETİMİ-
Hükümetin gündeme getirdiği tasarıya, hiçbir sivil toplum örgütünün destek vermediğine dikkat çeken Yüksel, insan hakları ihlallerinin bizzat hükümetin kontrolünde yürütüldüğünü, özel yetkili mahkemelerin uygulamalarının ve Silivri’de yaşananların bunun kanıtı olduğunu savundu. Yüksel, şöyle devam etti:
“Uzlaşma ile bağımsız, şeffaf, kapsayıcı, katılımcı bir kurum olması gereken bu kurumu hep birlikte burada uzlaşmayla çıkarmamız gerekirken, Allah aşkına söyleyin, bu tasarıyı destekleyen bir tane sivil toplum örgütü var mı, bir tane dernek var mı, bir tane vakıf var mı, bir tane siyasi parti var mı? Yok. Yeni oluşturulan kurumları, herhâlde, ele geçirme gibi bir zahmete katlanmamak için daha doğarken Hükûmet kurumu olarak oluşturmayı yeğliyorsunuz.
Bağımsız kurum oluşturamazsınız çünkü insan hakları ihlalleri bizzat Hükûmet kontrolünde yürütülmektedir, bilerek ve isteyerek, dikta yönetimi oluşturmak için. Özel yetkili mahkemeler eliyle, Hükûmeti eleştiren herkesi susturuyor, hapishanelere tıkıyorsunuz. Silivri'de yaşananlar ortada. Milletvekili arkadaşımız Mustafa Balbay, İzmir'de birlikte 600 bine yakın oy aldığımız Mustafa Balbay, Silivri duruşmalarında, kendi gazetesine, temsilciliğini yaptığı gazetesine bomba atan biriyle aynı davada yargılanmaktadır. Danıştay katiliyle Tuncay Özkan, Mustafa Balbay birlikte aynı davada, aynı anlayışla yargılanmaktadır.
Yine, bu davalarda, Silivri'de Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay dört yüz günü aşkın bir zamandır tecrit edilmektedir ve hücrede tek başlarına tutulmaktadır. Değerli arkadaşlar, bir hayvanı bile dört ay tek başına bir yere bağlarsanız ruh sağlığı bozulur. İnsana yaptığınız, bu, eziyettir.
Yine, Silivri'de tanıdığım bir yayınevi sahibi, fotoğraf sanatçısı savunmasını yaparken diyor ki: "Bu tür davaları genellikle CIA gibi karanlık organizasyonlar yapar ve birilerini kullanırlar, sonra bir müddet sonra o kullandıklarını bir kenara atarlar." "Vay sen misin bunu söyleyen?" deyip tek celsede bu arkadaşa on dört yıl hapis cezası veriyorlar. Yine, bu ülkede 500'ü aşkın çocuk demokratik haklarını kullandıkları için, parasız eğitim istedikleri için hapishanelere doldurulmuştur.” dedi
Yorumlar
Kalan Karakter: