900 üye saat 14.00 itibariyle oy kullanmaya başladı ve saat 18.00 sularında oy verme işlemi sona erdi.
Sandıktan 204 oy alarak İGC’nin yeni başkanı Dilek Gappi oldu.
Mavi listenin adayı Dilek Gappi: 202 oy aldı.
Sarı listenin adayı Mustafa Yılmaz 124 oy aldı.
Turuncu listenin adayı Murat Atila 81oy aldı.
Beyaz listenin adayı Mehmet Ali Okumuş 17 oy aldı.

"YENİ DÖNEME ÇOK İDDİALI BAŞLAYACAĞIZ"
İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin 17'nci başkanı olarak seçilen Dilek Gappi, "İGC olarak yeni döneme çok iddialı bir ekiple başlayacağız. Çünkü biz ekibi oluştururken özellikle şuna dikkat ettik, kişisel, siyasal, ticari hiçbir kaygısı olmayan arkadaşlardan ekip oluşturduk. Projeler, iç yapıyı biliyoruz. Ertesi gün ne yapacağımızı biliyoruz. Zaman kaybetmeyeceğiz. Basın sektörünün en büyük sorunun itibar olması içimizi acıtıyor. O nedenle yapacağımız her çalışma bizim için itibarı yükselten kazanca dönmeli. Genç meslektaşlarımızı da kucaklayacağız, tüm meslektaşlarımızı kucaklayacağız. Her eleştiriyi sonuna kadar dinleyeceğiz. Komisyonlarla birlikte aktif bir yönetim tarzı uygulayacağız" dedi.
NELER YAŞANDI?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC ) 17’nci başkanını
seçmek için sandık başına gitti
Mevcut başkan Misket Dikmen’in tüzük gereği aday olmadığı seçimde dört isim
başkanlık için yarıştı
Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirilen seçimde, mevcut yönetimde başkan
yardımcısı olarak görev yapan Dilek Gappi Emek ve Gelecek Grubu'nun, Dokuz Eylül
Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Murat Atilla Birlikte Güçlüyüz Grubu'nun,
Mustafa Yılmaz Özgür İGC Grubu’nun ve son olarak geçtiğimiz günlerde adaylığını
açıklayan Mehmet Ali Okumuş Şeffaf Yönetim Grubu’nun adayı olarak yarıştı
BİMEN: “YEPYENİ BİR GENEL KURULA TANIK OLDUK”
Divan Başkanı Levent Bimen yaptığı konuşmada “Ülkemizin ekonomik sosyal
sıkıntılar yaşadığı günümüzde her sorunun üzerine tuz biber alan krona belasına
karşı İGC'nin Genel Kurulu'nda gecikmeli de olsa buluşma hepimizin için bir şanstır.
Bu nedenle kurulumuz katılan tüm meslektaşlarımıza İGC'ye sahip çıktığı için
teşekkür ediyoruz. İGC geleceğe dönük bir centilmenlik yaşadı. Tüzüğümüz gereği
görevinden uğurlayacağımız Misket Dikmen'in duyarlı davranışıyla genç
arkadaşlarımızın katılımları eklenince yepyeni bir genel kurula tanık olduk. Üç
başkanın ortak fikri ile divanı oluşturması geleceğe yönelik tüzük hazırlama
konusunda bir işaret olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı
DİKMEN: YURDUN DÖRT BİR YANINDA EŞ ZAMANLI TEK SES OLDUK
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Genel Kurul’unda konuşma yapan İzmir Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, 2 dönem süren başkanlık görevinde yönetim
kuruluyla birlikte İGC’nin itibarına, varlığına yakışan bir çalışma sürdürdüklerini
belirtti. Başkan Dikmen,. Bu onurlu görevi yerine getirdiğimiz altı yıllık süreçte İzmir
Gazeteciler Cemiyetimizi varlığına, itibarına en yakışan en saygın biçimde sözünü
verdiğimiz gibi kararlılıkla temsil ettik. “Bu büyük ve güçlü camianın yönetiminde
olmak, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın sorunlarını, çözüm yollarını, iş birliği ve
dayanışmanın önemini her platformda dile getirmek ve yurt içinde ve dışında bir
‘İzmir Gazeteciler Cemiyeti Duruşu’ yaratmak gururumuzu pekiştirdi, mutluluk
yaşattı.
Ülkemiz ve Türk Basını için çok zor bir süreçte görevdeydik. 2018 Genel Kurulundan
bu yana giderek daha da koyulaşan bir karanlık dönemin içinde, gelen her günün
dünü arattığı zor zamanlarda daha güçlü daha kararlı olmak başat görevimizdi.
Bundan sonra da öyle olacağı inancındayız.
Ekonomik ve siyasi baskıların arttığı, gazetelerin ve televizyonların kapanmak
zorunda kaldığı, binlerce basın emekçisinin baskılarla yıldırılmaya çalışıldığı,
haklarının gasp edildiği, işsiz bırakıldığı, hukuksuzluğun alıp başını gittiği, birçok
alanda olduğu gibi medyanın da yandaş-muhalif diye ayrıştırılması sürecine bir yılı
aşkın zamandır yaşadığımız küresel pandemi sorunu da eklenince mücadele
edeceğimiz cepheler de arttı. Biz bütün bu cepheleri kararlılıkla savunduk. İzmir
Gazeteciler Cemiyetinin her üyesinin de yine aynı kararlılık ve direnme gücünü
bundan sonra da göstereceğine inanıyoruz. Çünkü bunu birlikte başardık. Çünkü
cemiyet üyelerimizin bu yolda destekleri olmasaydı gücümüz de olmazdı.
Sadece İzmir’in değil Türkiye’deki bütün gazetecilerin, gazeteciliğin sorunlarını sorun
belledik. Paydaşı olduğumuz, yeni paydaşlar edindiğimiz tüm basın kuruluşlarıyla iş
birliği içinde gücümüzü büyüttük. Hukuksuzluklara, baskılara, sorunlara karşı birlikte
direndik. Birlikte çözüm yolları aradık. Birlikte girişimlerde bulunduk. Yurdun dört bir
yanında eş zamanlı tek ses olduk. Mücadele verdiğimiz cephelerde direncimizi
artırabilmek için yeni ve güçlü projelere gereksinim vardı. Meslektaşlarımızın
sektörel gelişmelerden uzak kalmaması, yeni teknik uygulamalardan haberdar ve
donanımlı olması, bu konuda özellikle verilecek uygulamalı eğitimlerle bilgilerinin
güncellenmesi, işsizliğin çok yüksek olduğu sektörde maddi desteğin de
sağlanabilmesi önceliğimiz oldu. Bir önceki dönemde söz verdiğimiz gibi
projelerimizi hayata geçirmeye, bunların alt yapılarını hazırlamaya başlamıştık.
Buna ilişkin bir hedefimiz de İGC Basın Akademisi’ydi.
O çalışmaların verdiği sevindirici sonucu sizlerle 2018 Genel Kurulumuzda
paylaşmış müjdelemiştik. İGC ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) paydaşlığında
hayata geçireceğimiz AB Güçlü Gazeteci Özgür Medya / Basın Örgütlülüğü İçin
Örgütlü Gazeteciler ve Güçlü Dayanışma Projesi.
İşte bu proje bizim İGC Basın Akademisi’ni de hayata geçirmemize olanak sağladı.
Nihai hedefimiz de bu projelerle bütünleşecek, kentimizin vizyonuna katkı
sağlamasını amaçladığımız İGC Basın Merkezi oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi
paydaşlığı ile hayata geçirmeyi arzuladığımız Basın Merkezi deprem ve pandemi
nedeniyle zorunlu bir ertelemeye uğradıysa da yeni dönemle birlikte en kısa
zamanda açılacaktır inancındayız” dedi.
BASIN APARTMANI YENİDEN Mİ YAPILACAK?
'Basın Apartmanı' hakkında da bilgilendirme yapan Dikmen, "30 Ekim 2020'de
İzmir'de yaşanan deprem birçok yere hasar verdi ve bu depremde cemiyet
binamızda hasar aldı. Biz burada gerek Çevre ve Şehircilik gerek TMMOB gerekse
özel inceleme grupları ile iletişime geçtik. Karşımızda 2 seçenek vardı. Biri
güçlendirme, biri yeniden yapma. Binanın zemin kolonlarında çok ciddi hasar
olduğu belirlendi ve güçlendirmenin çok iyi bir çözüm olmayacağı konusunda rapor
hazırlandı. Tüm mülk sahiplerinin yıkılıp yeniden yapılması yönündeki görüşü ile
yıkılıp yeniden yapılmasına karar verildi. Bir takım imar değişiklikleri söz konusuydu
ve bu imar değişikleri çerçevesinde çok yönlü araştırmalar ile kentsel dönüşüm için
başvuru yapıldı, şu an da bir proje hazırlanıyor. Basın Apartmanı için kurulan
komisyon çok çalışkan, her yönden takip eriyor. Konak Belediye Başkanımız ile
yaptığımız görüşmede çok yardımcı oldu ve bundan sonra da yardımcı olunması için
talimatlar verildi" ifadelerini kullandı.
EK ÖNERGE REDDEDİLDİ
Divan'a eklenmesi için verilen önergeler arasında 'Basın Kartı olmayan kişilerin oy
kullanmaması' oldu. Divan tarafından incelenen ek önerge, reddedildi. Bu
doğrultuda Divan Başkanı Levent Bimen, 'Oy kullanma konusunda hazirun
tarafından hazırlanan listeye göre oy kullanılacaktır. Bizlerin basın kartlarını
incelememiz gibi bir durum söz konusu olamaz' dedi.
FAALİYET RAPORUNA ‘AİLE ALBÜMÜ’ BENZETMESİ
Birlikte Güçlüyüz Grubu'nun, Mustafa Yılmaz, faaliyet raporunu öne sürerek Misket
Dikmen’in başkanlık dönemi süresince hiçbir faaliyet yapılmadığını iddia etti ve 3
yıllık çalışmaların anlatıldığı faaliyet raporuna ‘aile albümü’ benzetmesi yaptı.
Yılmaz,"Cemiyet başkanımız sözüne başlarken demokrasi ve özgürlükle başladı.
Kendisini 3 yıllık faaliyetlerini 1 saatte anlattı ancak benim 4 dakikam var ve burada
eleştirilerimi sıralayacağım. Bizim ülkemizdeki sorun bu zaten. Elimizde faaliyet
raporu var ve ben bunu inceledim. Ne yazık ki İGC'nin faaliyet raporunun büyük bir
kısmı fotoğraflardan oluşuyor. TGS'nin getirdiği Avrupa Birliği projesi olmasa
cemiyetimizin kendi başına yaptığı 1 tane faaliyet göremedim. Belediyelerin yaptığı
faaliyetler faaliyet değildir. Son derece özensiz hazırlanmış bir faaliyet raporu.
Dokuz eylül gazetemiz TGS ile ilk sözleşme imzalayan yerel gazeteymiş. Yeni Asır ve
Ege Expres gazeteleri imzalamıştı. Ancak faaliyet raporumuz da yanlış bilgi var. 10
Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde yapılan tek faaliyet Bornova Belediyesi'nin
yaptığı çalışmalara katılmak. Burada kadın gazeteciler ile ilgili baro ve kadın
kuruluşları ile bir toplantıya katılmışlar ancak bu da cemiyetin bir etkinliği değil.
Koskoca 3 yılda bırakın paneli bir söyleşi dahil düzenlenmemiş. İGC'nin öz varlıkları
2015'de 5 milyon TL'nin üstünde gözüküyor. Bugüne geldiğimizde bizim öz
varlıklarımız düşürmüş durumda. Bizim 1 milyon 200 bin dolar kaybımız var. Bizim
öz kaynaklarımız bırakın 3 katı , gitgide azalmış. Bizim öz varlığımız 15 milyon
olması gerekirken 3 milyon 800 bin TL. 3 yılda kaybımız 12 milyonu buluyor. Tüzük
tartışmaları oldu ancak asıl olması gereken faaliyet raporunda bunlar. Aday
olanların biri başkan yardımcısı, diğeri 6 yıldır yönetimde ancak şimdiye kadar tüzük
değiştirmek akıllarına gelmemiş, şimdi burada tüzüğü değiştirebilir miyiz diyorlar
Şimdiye kadar aklınız neredeydi? Biz tüzüğü değiştireceğiz. 6 ay içinde tüzüğümüzü
değiştirecek ve bir daha genel kurulda tüzük tartışmaları yaşanmayacak" dedi.
KURULDA GERGİNLİK ÇIKARAN ÖNERGE
Dokuz Eylül Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni ve Birlikte Güçlüyüz Başkan
adayı Murat Atilla tüzüğün değiştirilmesi için öneride bulundu. Tüzük değişikliği
salonda tansiyonun yükselmesine neden oldu.
Tüzük değişikliği önerisi üzerine konuşma yapan Divan Başkanı Levent Bimen,
“Çok önemli ve kritik bir öneri. Aslında bu öneri farklı bir öneri. Esas bakımından,
usulsüz bakımından bu kongrede bu önerinin kabul edilmesi mümkün değildir.
Gerek tüzüğümüzün 40 maddesi 78 maddesi burada bu kararın verilmesini
mümkün kılmıyor. Tüzük değişikliği için nitelikli çoğunluk lazımdır. Normal kongrede
alınır. Ama gündeme alındıktan sonra görüşülmesi için tüzüğümüz ve medeni
kanunun 78 maddesi şöyle der, ‘Cemiyet kongresine katılma hakkını bulunan
üyelerin tamamının 3 te 2’sinin hazır olarak bulunması gerekir. Bizim bu kongreye
katılan üye sayımız 900 kişi. 900 kişinin 3 te 2’si 600 kişidir. Burada 600 kişi varsa
görüşülür. Gündem maddesi değişmiş olur. O bakımdan biraz evvel kabul edilen 6
ay içinde tüzüğün değişilmesi önergesi yeni yönetim kurlumuz yeni bir komisyon
kurar. Sadece bu maddeyi değil diğer maddelerde değişir. En az 6 ay içinde tüzük
değiştirmesi kongresi yapılır. İkinci toplantıda dergi dernekler ve toplantımız,
denetim kurlunun iki misli gelirse o zaman toplanılır ve değiştirilir. Basın kartı son
derece acı ola yaraları engelleyen bir settir. Çünkü patronlarımızın büyük bir
çoğunluğu 212'yi dışa attılar. Bugün basın kartı konusu maalesef başka bir hizaya
sokuldu ve hakkıyla işini yapan arkadaşlarımızın basın kartları iptal edilmeye
başlandı. Madde mutlaka değişilmeli ancak itiraz edilmeyecek bir tüzük değişikliği
ile çok iyi yazılmalı
“MADDE DEĞİŞMELİ”
Öcal Uluç, "Çok önemli ve kritik bir öneri getirildi. Aslında bu öneri haklı bir öneridir.
Usul bakımından bu kongrede önerini görüşülerek kabul edilmesi mümkün değildir.
Çünkü gerek tüzüğümüzün 40'ncı maddesi, gerek dernekleri ilgili medeni kanunu
78'Nci maddesi bugün bu akdarın verilmesini mümkün kılmıyor. Tüzük değişikliği
için nitelikli çoğunluk lazımdır. 40'ncı madde derki, yüzün değişikliğinin değişmesi
için normal kongrede gündeme alınır, gündem alındıktan sonra görüşülmesi için
görüşülür. Cemiyet Kongresi'ne katılaşma hakkı katılan üyelerin üçte ikisinin hazirun
olarak bulunması gerekir. Bu kongrede katılma hakkı bulunan üye sayımız 900
dersek, bunun görüşülmesi için burada 900 kişinin üçte ikisini bulunması lazım. 600
kişi varsa görüşülmeye başlanır. Görüşme bite 600 kişinin 3'de 2'si evet erse
gündem üyesi evet derse değişmiş olur. Bu nedenle biraz önce kabul edilen 6ay
içinde tüzüğün değiştirilmesi önergesi ile yeni gelecek olan yönetimimiz bir
komisyon kurara ve sadece bu maddeyi değil diğer maddeleri de gündeme alınır ve
6 ay içinde tüzük değiştirme yapılır. Basın kartı son derece acı olayları önleyecek bir
settir. Basın derneklerinin içine başkanlarının girmemesi için. Basın kartı olmadığı
için bir kasabada, mahalli bir gazetede oranın mahalli maçlarını yazan bakkallar
oldu. Milletvekilleri ile bakanları kadar gittiler ve baskı gördük. Tüzüğün içine
koyacağınız maddeleri çok iyi tarih etmeniz lazım ki bakkalı giremesin. Basın kartı
yok çünkü patronlarımızın büyük bir çoğunluğu 212'yi dışa attılar. Bugün basın kartı
konusu maalesef başka bir hizaya sokuldu ve hakkıyla işini yapan arkadaşlarımızın
basın kartları iptal edilmeye başlandı. Madde mutlaka değişilmeli ancak itiraz
edilmeyecek bir tüzük değişikliği ile çok iyi yazılmalı" ifadelerini kullandı.
“DEVLETİ ELEŞTİRİYORUZ BİZ YAPIYORUZ”
Murat Atilla, "Bizim yaptığımız genel kurulda 2'nci genel kurul. Tüzük değişikliği
sadece tüzük tadilat kongrelerinde yapılmaz. Tüzük değişikliği olağan genel
kurulların 2'nci olağan kurullarında da yapılabilir. Üye sayısının 3'de 2'si olmadan
değişemez deniyor. 24 Haziran 2011 tarihinde bizim tüzüğümüz 35-40 kişinin
olduğu yerde değişti. O dönem buna imza atanlar arasında Misket Dikmen'de var.
40'nci maddeyi zorlarsanız Cemiyetin Tüzük tadilatı önünde çok büyük engel
koyarsınız. 2011 yılında barodan görüş alındı mı? Neden bugün alındı. Meslek
örgütleri olarak kimin basın olarak geçeceğine devlet karar veremez diyoruz, sonra
da devletin vermediği basın kartı olamayanı cemiyete almıyoruz. Biz şu anda
İzmir'de 200'e yakın basın kartı olmadan görevini yapan arkadaşımız var. Bunlar
cemiyete üye değil. 220'nin üzerinde üyemizin basın kartı yok. Gelin burada bunu
kaldıralım. 15'nci madde de yer alıyor. Tüzük açık. Bunun neyine itiraz ediyorsunuz?
Şu ana genel kurula katılma hakkı bulunanlar imza atmış haziranlardır. Tüzük
değişikliği aceleye getirilmez haklısınız. Bu baştan aşağıya yapılan biz tüzük
değişikliği değil: Bizim verdiğimiz önerge tek bir madde ile ilgili. İlk önce kürsü
adabını öğrenin, kürsüye saygı gösterin. İzmir Gazeteciler Cemiyeti genel cemiyeti
yapılacağı açıklandığından itibaren genç gazeteci arkadaşlar bir genelge
yayınladırlar ve altına tüm aday arkadaşlar destekledi .Bizde madem desteklediniz
diyoruz gelin gereğini yapalım" dedi.
"TÜZÜK ACELEYE GETİRİLMEZ DOĞRU DEĞİL”
Divan Başkanı Bimen, "Tüzük aceleye getirilmez doğru değil. Gündeme getirildi
acelenin anlamı yok. 13'üncü madde de kapıda imzaladığınız haziran listesine imza
atanlar diyor. Yeni yönetim 6 ay içinde komisyonunu kuracak ve yeni istenen olumlu
hale getirilmesi için hazır hale gelecektir" ifadeleirni kullandı.
“CEMİYETİN İNTİHARI”
Söz alarak yeniden konuşan Öcal Uluç, "Bugün burada yapılmak istenen şey
cemiyetimizin intiharı demektir. Şu muhakkak ki başkanlığa aday olan kişinin
hazirunla hakkı olan arasındaki farkı bilmiyor" diye konuştu.
DİKMEN’DEN ELEŞTİRİLERE YANIT
Eleştirilere söz alarak yanıt veren Başkan Misket Dikmen, "1 saat 10 dakika
konuştuğumu söyledi Mustafa yılmaz, bir o kadar daha konuşabilirdim. 19'nci
sayfadan bahsetti orada belki en az tanına benim. 19 sayfanın şu özelliği var,
çalışamayan gazeteciler günü. Ben daha öncesi görev sürelerimde cemiyetlere
gönderilen bütün mailleri özel klasörlerde topluyordum. Keşke Mustafa Yılmaz
etkinliklere etkin katılan biri olsaydı da görseydik. Söz konusu fotoğraf ise dikkatini
çekmiş teşekkür ederim. Tasarımdaki eksikliktir. Fotoğraf altının gazetecilikte ne
kadar önemli olduğunu öğrenenlerden biriyim. Bir albüm sıralaması gibi gözüken
fotoğraf altının eksik kalması çok büyük eksikliktir. Kemeraltı temsilcilerinin
ziyaretiydi. Sadece panel değil, çalıştay, söylesinler de düzenledik. Çok özel
yazarlarla da imza töreni düzenledik. Pandemide sahada çalışanlara destek
verilmedi dendi. Pandemi sürecinde sahada çalışan arkadaşlarımıza maske,
dezenfektan sağlık kiti, kimine maddi destekle biz hep var olduk. 80 arkadaşımız
için cemiyete üye olmadığı iddia etmişti. Ancak ben bizzat İZELMAN' ile görüşerek
bu arkadaşlarımızın da basın kartı olmamasına rağmen ulaşımdan ücretsiz
yararlanmasını önerdik olumlu yanıt alırken, Sayıştay raporlarında yansır diye
tamamlayamadık" dedi.
“BOĞAZIMDAN HARAM LOKMA GEÇMEDİ”
Kürsüde konuşma yapan CHP İzmir Milletvekili ve aynı zamanda geçmiş dönem
cemiyet başkanı Atilla Sertel, “Bu olağan üstü koşullarda olağan kongreyi
yaptığınız için teşekkür ederim. Buraya gelirken inananın konuşmayı düşünmedim.
İzmir milletvekili olarak İGC nin üyesi olmaktan onur duyurum. Bu onuru
çocuklarımla, torunlarımla paylaşıyorum. Bu cemiyete, birçok kazmamın ötesinde,
bir duruşu da kazandırdık. Bu cemiyet Türkiye de onurlu duruşu, gazetecilerin hak ve
özgürlüklerini, dik duruşunu kazanan ve Türkiye de kamuoyunda taktir gören bir
cemiyettir. Bu cemiyette ömür boyu sürecek olan bir basın müzesini kazandırdıktan
sonra, Dokuz Eylül gazetesini, yarattı. En önemli kazanım şuydu, cemiyete gelen ve
başkan seçilen kişinin 2 dönemle sınırlandırılması. Çünkü ben bu cemiyette üye
olduğumda, çok sevdiğim İsmail Sivri’yle işe başladım. Erol Akıncılarla’da emekli
oldum 25 yıl. O yüzden de ben bu tüzüğüz değişmesini 2 yılla bozmayan Misket
Dikmen de tüzükle oynamadı ve namusu, onuruyla bu yönetimi bir başka
arkadaşlara devretti. 2015 yılında ben üyenin ayağına gittim ve üyeyle 13 bin
üyenin oyuyla ön seçimi kazandım.2015 yılında benim gibi SSK emekliyi bir gazeteci
arkadaşınızı yine ihbarcılar muhbirler YSK'ya verdiler ve benim adaylığımı
düşürdüler. Acılı günlerimdeydim, evimde beni teselli etmek isteyen birkaç dostum,
rahmetli eşim ve çocuklarım vardı. Bir polis memuru geldi kapıya. Küçük oğlum
Mustafa korktu endişelendi. Bne olsun dedim. Gittim polis memurun elindeki kağıdı
aldım beni savcılıktan ifade için çağırdıklarını öğrendim. Milletvekili olurken
adaylıktan düşürmüştüm. FETÖCÜ’ ler bizi adaylıktan düşürdü. Açtım baktım
kâğıda inanılmaz suçlamalar. Ben hayatım boyunca onurum üzerine yaşadım.
Hayatımdan bir gün bir dakika haram lokma geçtiyse boğazımdan Allah şu an
alsın canımı. Gelen kağıtta ne yazıyor biliyor musunuz, ben cemiyetin parasını
yemişim öyle yazıyor. Benim iki çocuğum var üniversite okudular normal şartlarda,
cemiyet üyesi olduğum için burs verilmesi gerekiyordu istemedim” dedi.
“BEN VERİLERLE KONUŞUYORUM”
Birlikte Güçlüyüz Grubu'nun, Mustafa Yılmaz “Ben burada tamamen veriler ile
konuşuyorum. 10 Ocak ile ilgili yaptıklarını söylüyorlar ancak yaptılarsa buraya
koysunlar. Bizim 9 Eylül Gazetemiz 2012 yılında kuruldu ve bugün kar ettiği
söyleniyor. Benim verdiğim bütün bilgiler verilerledir. Gazetemizin 9 yıl boyunca
neden 950 bin TL borcu var hala cemiyetimize. Sahada çalışan gazeteci
arkadaşlarımızdan bahsedildi, İzmir cemiyetinde İGC orada yoktu ve onların hatırı
bile sorulmadı. Cemiyetimiz bu süreçte maske dağıtımı gerçekleştirmedi. 65 yaş
üstü sokağa çıkma yasağı olduğu dönemde gelin cemiyetimizden maske alın dendi
sokağa çıkma yasağı olması nedeniyle. Başkanımız benim söylediğim maddi
kayıplara cevap vermedi. Bunlara hiç değinmediğine göre kayıp doğru” diye
konuştu.
DİKMEN’DEN TEŞEKKÜR
Yönetim Kurulu Başkanı olarak teşekkür konuşması yapan Başkan Misket
Dikmen,”Bütün cemiyet üyelerimize, dayanışma ve paylaşımda olduğumuz büyün
meslek örgütlerine, komisyonda görev olan üyelere, meslek büyüklerime, yönetim
kurulu üyelerimize, Dillek Gaipli’ye Hatice Bülbül’e , Murat Atilla’ya … hepsine sonsuz
teşekkür ediyorum. Onlarla birlikte hiç unutmayacağım çok güzel bire yolculuk
yaptım” diye konuştu.
VAATLER ELDEKİ İMKANLARLA YAPILIR”
Şeffaf Yönetim Grubu’nun adayı Mehmet Ali Okumuş, "Bizim arkadaşlarımız ile
birlikte aday olmamızın nedeni, bu cemiyetin çoğu üyeler tarafından istenen yapını
olmadığından kaynaklı böyle bir yola girdik. Biz hiçbir şekilde dışarıda filanca
dernek, kuruluş, başkan, başkan eşi diye arkamıza destek alıp gelmedik. Bizim tek
istediğimiz siz değerli üyelerimizin elini vicdanına koyup, hangi kişileri hangi konuda
değerlendirip oy vermek istiyorsa onlara bırakıyız. Bizim isteğimiz bu. Biz vaatleri
diğerleri gibi açıklayarak gelmek istemiyoruz. Vaatler eldeki imkanlar ile yapılır.
Eldeki imkanların müsait olmadığını faaliyet raporlarında görüyoruz. Bizim
arkamızdaki destek başkaları değil üyelerimizdir. Bizim için makbul olacak sizlerin
oyudur" diye konuştu.
“SORUNLARI BİRLKİTE ÇÖZELİM”
Birlikte Güçlüyüz adayı Murat Atilla, "75 yıllık onuru geçmişten aldığımız güç ile
arkadaşlarımız ile birlikte 'Birlikte güçlüyüz' adını verdiğimiz grupla yola çıktık.
Mesleğimizin önündeki problemler her geçen gün çoğalıyor. Tüm dünyada yaşanan
pandemi ve İzmir'de yaşanan deprem sorunlarımız günden güne artırdı.
Aşılamayacak hiçbir problemimiz yok. Birilikte hareket ettiğimizde üstesinden
gelemeyeceğimiz hiçbir sıkıntımız yok. Bu adaylık sürecimizde projelerimiz anlattık.
Bizim önceliğimizi insan. Bizi insana dokunmak için yola çıktı. Biz bütün
icraatlarımız yeni genç arkadaşlarımızın gözünden bakarak, mesleğin içinde
bulunan meslektaşlarımızın çektiği sıkıntıları kendi içimizde hissederek, internet
medyasına destek olmak, yıllarını bu mesleğe vermiş ancak bir kenarda kaldığını
düşündüğümüz meslektaşlarımız için yola çıktık. Son 1 ay içinde çok sevdiğimiz
meslektaşlarımızı kaybettik. Onların tabutlarını birlikte omuzladık. Birimizin başına
bir şey geldiğinde hepimizin canı yanıyor. Gelin cemiyetin yarınına yeni bir sayfa
çalım. Seçilen kim olursa olsun sorunları birlikte aşalım" dedi
Emek ve Gelecek Grubu adayı Dilek Gappi, "Basın sektörünün bu kadar zorlu
olduğu, dışarıda bambaşka konumda olduğu ve Türkiye'deki en sıkıntılı sektörü
bizim sektörümüz. Böyle bir ortamda biraz bir ayaya gelelim de 3 yılı birlikte
konuşalım. Ben 2016 yılını Nisan ayında olağanüstü genel kongreden sonra geldim.
Biz seçilirken yine sorunlar varken genel kurul yaparız diye seçilmiyoruz. Biz
sorunları çözeriz diye seçiliyoruz. Biz miras yedi olmadık. Biz hiçbir şeyi satarak
başka bir şey yapmadık. Biz kendi kaynaklarımızı ve bu kaynaklara ek kaynak
yaparak çalıştık. Avrupa Projesi 1 milyon Avro, bize düşen pay 350 bin Euro… Biz ilk
defa yaptığımız için bu pay ayrıldı. Bu projeyi yapmayı biz tamamen yönetimdeki 2
arkadaş bağış üzerine yaptık. Akademi kurduk, telif verdik. Burada bakıyoruz da çok
değerli meslek büyüklerimiz var ancak biz gerçekliklerimizin ne kadar farkındayız.
Asgari ücretle bizim arkadaşlarımız iş bulamıyor. Mafya babaların meslektaşlarımızı
bir yandan diğer yana atıyor. Bir haftanın 5 günü ücretsiz eğitim verdik. Envartel
çalışma bizde oldu. İzmir'deki işsiz gazeteci arkadaşlarımızın sayısı bizde var,
envarteller bizde var. İki yıl önce Soyer göreve geldiğinde yanına gittik ve dedik ki
sizinle bir iş yapmak istiyoruz, sizden bir şey istemiyoruz dedik. Uluslar arası basın
akademisi… Gelin bu merkezi birlikte kuralım dedik. 1,5 yıl önce protokolü kuralım
dedik. 2,5-3 ay önce durdurulduğunu söyledi. Biri üst düzey yetkiliyi aramış ve
demiş ki bunu kabule derseniz yönetimin eli güçlenir. El insaf ya. Seçimden sonra
yapacağımız il çalışma şu dur. İster İBB devam etsin ister etmesin, 1 ay içerisinde
cemiyetimizi güzel bir yere taşıyacağız ve Basın Merkezimi açacağız. 8 aydır İGC'nin
geliri sınıf. Kimse bize sormadı ancak biz bazı giderleri azalttık. Bu 3 yıl çok önemli
bir süreçtir. Ne yapıldığını bilen bir ekiple yola çıkılması gereklidir"
“CV BANKASI YAPACAĞIZ”
Birlikte Güçlüyüz Grubu'nun, Mustafa Yılmaz “75 yıllık böyle köklü bir cemiyete
başkan adayı olmak çok büyük mutluluk. Biz b yola çıkarak beni sevdiğine
inandığım ağabeylerim, arkadaşlarım bu kadar kötü bir cemiyete neden aday
oluyorsun demesi beni üzdü. Son 6 yılında değer olarak 12 milyon kaybımız var.
Başkanımız Dikme 3 kez söz aldı, İsterdim ki buna cevap versin. Bizim en önemli
projemiz İzmir Gazeteciler Meclisimiz… Çok sorunlarımız var ancak biz bunları
konuşamıyoruz. Göreve gelir gelmez İzmir Gazeteciler Meclisimizi kuracağız. Sözü
olan, projesi olan arkadaşlarımız böyle hızlı hızlı 3 yılda bir burada konuşmak
zorunda kalmayacak. Sözü olan arkadaşlarımız o meclise gelip konuşacak. Her ay
belki 15 günde bir toplanacağız. İzmir Basın Merkezi projemiz var. Ne yazık ki bu
zaman kadar yapılmadı. Yönetimden iki arkadaşımız konuştu. El insaf 6 yılınız vardı
niye yapmadınız. 28 proje açıkladık. Burada memnuniyet ile gördük ki diğer
arkadaşlarımız da bizim projelerimizin benzerlerini 1,5 ay önce aldılar bundan
memnuniyet duydum. TGS Federasyon Başkanımıza projemizi bahsettiğimizde çok
mutluluk duydu. Göreve gelir gelmez Uluslar arası Basın Kartını meslektaşlarımıza
vereceğiz. Her türlü aşamadığınız konuda cemiyetin günü arkanızda bulacaksınız.
Cemiyetin kurumsal gücünden faydalanmanızın hakkı var. Tüzük Kurultayından ilk
biz bahsettik ve ne mutlu ki herkes şu an bunu söylüyor. 6 yıldır görevde olanlar
bunu söylüyor ancak neden şimdiye kadar yapmadılar biliyoruz.. Bir diğer
konumuzda konut projemiz olacak. İGC başkanı 21 yıl görev yaptım ancak
yaptıramadım diyor. 75 yıllık cemiyetin kurumsal yapısına bu büyük bir talihsizlik. Bu
olmaz. Bu projeyi biz mutlaka hayat geçireceğiz. Bu proje zor değil. Yönetimde olan
arkadaşlarımızı kendilerine şu soruyu sormaları lazım, başka kentlerde oluyorsa, siz
neden hayata geçiremiyorsunuz? Bizim arkadaşlarımızı çok düşün ücretlerle
çalışıyorlar, bu konuda çok detaylı çalışma yaptık. İzmir'in 3 noktasında bin 800
konut yapacağız. Biz şeffaflık ilkesine inanıyoruz. Biz adaylığımızdan önce
cemiyetin hesapları konusunda bilgi istedik ancak bize ticari sır dendi ve bilgi
verilmedi. Sonrasında yazılı bir önerge verdim altın benim de imzamın olduğu.Size
tek tek ulaşmak isterdim ancak bana bilgileriniz verilmedi. Diğer iki aday
yönetimden olduğu halde bana adresleriniz ve telefon numaralarınız verilmedi. Bu
verilmediği için bunu yapmadık. Göreve gelir gelmez internet sitemizde
harcamalarımızı göreceksiniz. Cemiyetimizin sitesinde bir CV bankamız yok. Biz bu
yapıyı değiştireceğiz ve çok güncel bir CV bankası oluşturacağız. İşsiz kalan
arkadaşlarımızın ilk başvuracağız yer cemiyetimiz olacak. Biz arkadaşlarımıza iş
bulması konusunda yardımcı olacağız. Bizim listemiz sarı listedir. Bize oy
verdiğinizde diğer adaylar da kazanacak. Diğer adayların fikirleri İGC'ye gelecek ve
onların fikirlerinden de yararlanacağız”dedi.
Saat 17.30 itibariyle oy kullanma işlemi sona erdi.Az sonra oy sayımı işlerine geçileceği bildirildi
Yorumlar
Kalan Karakter: