CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, son dönemde kadına şiddetin yoğun bir biçimde arttığını belirterek, kadının insan hakları uygulamasında Türkiye’nin Avrupa sonuncusu olduğunu söyledi TBMM’de de kadına yönelik şiddetin takipçisi olduklarını belirten Güven ‘ Sorunu sadece sokaklardan ve medyadan takip etmiyoruz. Görünmeyen büyük bir karanlık tablo var. Biz hem TBMM’de hem de ulaşabildiğimiz her halanda bu işin takipçisiyiz. Kadına yönelik şiddet ortadan kalkıncaya kadar da mücadelemiz sürecek‘,Dedi. Güven, ayrıca ‘Kız çocukları evlendiriliyor, yaşıtlarıyla oynamaları gerekirken, çocukken çocuk sahibi oluyor ve birçok sağlık sorunları yaşıyorlar. 4+4+4 sistemiyle de bu durum teşvik ediliyor. Bu bir insan hakları ihlali değil midir?’ Diye sordu.
KADIN KULUÇKA MAKİNESİ DEĞİLDİR
On iki-on beş yaşında kız çocukları okula değil, kocaya gönderiliyor. Bu iktidar, yoksul ailelerin kız çocuklarının başlık parası karşılığı yaşlılara satılmasına yol açmaktadır. Bu, köle ticaretini teşvik değil midir? Onlarca kişi tarafından küçücük çocuklara tecavüz edenlere “Çocuklar istediği için birlikte oldular.” diyerek ceza indirimi uygulayan AKP iktidarı, çocuk haklarını, insan haklarını ihlal etmiştir. Bir süredir, sistemli olarak ülkenin geleceğini değiştirme gayretiyle, önce kadına kaç çocuk istediğini sormadan Sayın Başbakan’ın direkt olarak “En az 3 çocuk doğurmalı.” Söylemi çok büyük yanlıştır. Kadın kuluçka makinesi değildir, insandır.
KÜRTAJ SERBEST OLMAZSA KADIN ÖLÜMLERİ ARTAR
Geçmiş yıllarda kürtajın serbest olmadığı dönemde kaç kadın çocuk düşürmek için ölüyordu? İstatistikler ortadadır. Geçmişte, çocuk düşürmek için doktora gidememesi nedeniyle evde tavuk tüyü, çöp ya da kocakarı ilaçları kullandıkları için kadınlarımız ölmüyor muydu? Yine bu günlere döneceğiz, geriye gideceğiz. Artık parası olan, çocuk düşürmek için ya Kıbrıs’a ya da Yunan adalarına gidecek; gidemeyen yoksul ve eğitimsiz kadınlar da ölecekler. Kıbrıslılar ne diyorlar, biliyor musunuz? “Kumarı yasakladınız, biz zengin olduk.
ÇOCUKLAR CANLI CANLI YANIYOR BAKAN UYUYOR
Sayın Sağlık Bakanımız “Tecavüz sonucu doğan çocuğa bakarız, engelli doğan çocuğa bakarız.” diyor. Bugün çocukların bakıldığı yuvalara, çocuk suçluların bulunduğu hapishanelerin durumuna bakın, nasıl yaşıyorlar? Çocukları canlı canlı yakıyoruz, yuvadaki çocukları da yakıyoruz, hapishanedeki çocukları da, Uludere’deki 34 çocuğu da. Zengin olan yaşasın, sağlık hizmetinin en iyisini alsın, fakir olan başının çaresine baksın bakış açısı İnsan haklarına asla sığmaz. Buradan da anlaşılmaktadır ki , çocuklarımız canlı canlı yanarken bakan bey sadece uyuyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: