Saygılı, EBSO Meclis Başkanı Gökçüoğlu’na sert çıktı!

AK Parti İzmir İl Başkan Bilal Saygılı, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu’nun AK Parti hükümetine yönelik söylemlerine sert çıkarak, ‘’Haddini aşan, buram buram hamaset kokan, art niyetli ve eski Türkiye’nin vesayet çöplüğünden hortlayan bir üslupla yaptığı ipe sapa gelmez açıklamalarını kendisine acıyarak takip ettik. Karşınızda asil bir millet ve o milletin lideri Recep Tayyip Erdoğan var. O yüzden kin dolu ağzınızdan vesayet köpükleri saçarak sağı solu kirletmeyin’’ dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi, ‘’Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın Şubat ayı Meclis Toplantısı’nda; Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu’nun haddini aşan, buram buram hamaset kokan, art niyetli ve eski Türkiye’nin vesayet çöplüğünden hortlayan bir üslupla yaptığı ipe sapa gelmez açıklamalarını kendisine acıyarak takip ettik. Gökçüoğlu, kirli açıklamalarına medeniyet şahikalarımızdan olan Hz. Ömer ve Fatih Sultan Mehmet Han’ı alet ederek ucuz ve kalitesiz bir kurnazlık sergilemiş ama baltayı taşa vurmuştur. Buna alışacaksınız. Türkiye eski Türkiye değil. Sermayenizle millete değer üretmek, Türkiye’yi büyütmek yerine; fitne üretip kendi ceplerinizi büyütmeyi tercih ettiğiniz için millet sizi ciddiye almadı, almayacak. Gazetelere verdiğiniz boy boy ilanlarla demokrasiyi ayaklar altına aldığınız günler bitti. Karşınızda asil bir millet ve o milletin lideri Recep Tayyip Erdoğan var. O yüzden kin dolu ağzınızdan vesayet köpükleri saçarak sağı solu kirletmeyin. Pis ellerinizi milli iradenin üstünden çekin. Siz meşru hükümetleri, küresel sermayenin emir eri olarak devirmeye çalışırken de “Adalet mülkün temeli olmalıydı.” Hz. Ömer o gün değil de bugün mü aklınıza geldi? Siz, yargı mensuplarını 28 Şubat’ın brifing salonlarında hizaya çekenleri elleriniz patlayana kadar alkışlarken de “Kadı satın alınırsa adalet ölürdü.” Fatih Sultan Mehmet Han o gün değil de bugün mü aklınıza geldi? Gazze başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda kadınlar ve çocuklar öldürülürken zalime itiraz etmek yerine mazluma sırt dönenlerden, ezilenin safında olmak yerine zulüm edenin karşısında hazır ola geçenlerden, küresel efendilerinin gölgelerinde kapıkulu olanlardan; adalet, ahlak, hak-hukuk öğrenecek değiliz. Bu istismar dili, bu zehirli retorik, bu faydasız ve tedavülden kalkmış siyasi yaklaşımla Türkiye’nin değil yarınlarına, bugününe dair söyleyecek tek bir sözünüzün bile artık hükmü yoktur. İzmir’in ve Türkiye’nin önü sizin hezeyanlarınız olmadan daha açıktır.’’