İzmir’de her belediyenin önünde aylardır farklı günlerde eylemlere şahit oluyoruz.
Çalışanları haklı isyanını sebebi mali haklarıdır.
Belediyeler bütçe sıkıntısı hat safhaya çıkınca,
acil çözüm üretmekte sorun yaşıyorlar.
Çözüm olarakta ilk akla getirdikleri personel maaş ve sosyal haklarındaki kısıtlamalar ve eksik ödemelerle geçici çözüm bulmaya çalışılıyor.
Bu da beraberinde ciddi sorunlar getiriyor.
Belediye memurlarının 4688 sayılı yasanın 32. maddesine göre aldıkları SDS ( sosyal denge tazminatı) gereği denmesi gereken tazminatları İzmir’in bir çok belediyesinde aylardır çalışanlara ödenmiyor.
Bu gelirlerine göre bütçe planlaması yapan memurlar ciddi manada mağduriyet yaşıyorlar. Verilen hakkın geri alınması anlamına gelen bu uygulama memurların çalışma performansını da olumsuz etkilemektedir.
Bu tazminatın ödenmesi ve miktarı, Belediye başkanın takdirinde olsa da,
Yıllarca muntazaman ödenen bu özlük hakkının ödenmemesi kabul edilebilir durum değildir.
Aynı şekilde işçi kadrosunda çalışanlarında ikramiye ve mesailerinin gününde ödenmediği İzmir kamuoyunun malumudur.
Belediyelerdeki keyfi idari tasarrufların sorumlusu çalışanlar değildir.
Bütçe gelirlerine göre harcamalarını planlamayan yönetimlerdir.
Rasyonel hizmetler yerine,
Popülist yaklaşımlardır.
(Basın reklam, ağırlama, ihtiyaçdan fazla personel alma, Doğrudan teminle hizmet alımı vs).
Popülist yaklaşımların faturası çalışanlara kesilmemelidir.