Ahilik Ticari Hayatı Düzenler

 DTO meclis üyesi Yavuz Aki,Buldan da düzenlenen AHİ lik konulu sempozyumda yaptığı konuşmada,
Ahiliğin dini değil ticari hayatı düzenleyen gelenek olduğu nu soyledi
Yavuz Aki.devamla "Geçmişten günümüze ahilik ve ticaret hayatı bu anlamlı günlerin ve haftanın hayatımızda ne kadar önemli bir dönüm noktası olduğunu vurgulamak istiyorum.
Ahilik teşkilatlanmasını araştırıp incelediğimde ilgimi çeken iki konu oldu birincisi eğitim. ikincisi ahlak buradan da anlıyoruz ki eğitim ve ahlak 1000 yıl önce de insanlık için önemliydi bugün de sosyal hayatımızda ticari hayatımızda siyasi hayatımızda yani hayatımızın her noktasında çok önemli işte bunun temellerini yüzlerce yıl önce AHİLER eğitimi "kişinin doğumuyla başlayan ve hayat boyunca devam eden " bir süreç olarak görmüşlerdir.
AHİLİK teşkilatı kendi içindeki eğitim sistemi ile misyonuna uygun insanlar yetiştiriyordu. nedir bu misyon ona bakalım,
1-insanları irşad ederlerdi yani doğru yolu gösterirler 
2- insanlara meslek kazandırırlar 
3- kitap telif edip ilim öğretirler di yani eğitirlerdi
Esnaf ve sanatkar olmak isteyenlere çırak kalfa ve usta hiyerarşisine göre mesleğin incelikleri öğretilir kabiliyetli çırak kalfa ve ustaların ellerinden tutularak medreselerde eğitim görmeleri sağlanırdı kaynaklardan öğrendiğimize göre bu eğitimleri şöyle sıralayabiliriz kur'an-ı Kerim okuma edebiyat Türkçe Arapça güzel yazı yazma müzik gibi dersler de iş hayatından arta kalan zamanda bu konularda eğitim verilirdi
Böylelikle eğitimli ahlaklı ve işinin uzmanı birer zanaatkar yetiştirilir günümüzde yaşanan kimisine göre ara eleman bence ana eleman sorunu diye nitelendirdiğimiz nitelikli personel sıkıntısı yaşanmaz idi bu döngü yıllarca sistemli bir şekilde devam etmiştir günümüzde baktığımızda hemen hemen her sektörde zanaatkar yani nitelikli eleman sıkıntısı yaşanıyor bir çok mesleğe baktığımızda o mesleği devam ettirecek kimse yetişmiyor,yüzlerce yıl önce kurulmuş olan zanaatkar yetiştiren usta çırak medrese eğitimi sistemi bir şekilde sekteye uğratılmış toplumumuz üreten değil tüketen bir toplum haline gelerek uçuruma doğru sürüklenmekte. Neyse ki son yıllarda devletimiz bu tehlikenin farkına vardı ve meslek liselerine daha fazla önem vermeye başladı ancak ben bunu da yeterli bulmuyor mesleki eğitimlerde yüzyıllardır olduğu gibi pratigin artırılmasını ve de ahilik öğretisinin ortaöğretimde de ders olarak müfredata girmesi gerektiğini düşünüyorum.
AHLAK lı olmak yani EDEB li olmak
Ahilik dünyada Ticaret yaparak ahireti kazanmaktır, bu cümle çok önemli bir cümle ve boşuna söylenmiş bir cümle değil ahiler bunu söyleyerek yüzyıllarca esnafa tacire ve üreticiye dünya ticaretini yaparken ahlaklı olmayı yani edepli olmayı işaret etmişlerdir işte edep kelimesi o kadar önemli ve ağır bir kelime ki ülkemizde atadan söz'ün namus olduğunu bildiğimiz ancak bırakın sözün tutulmasını gerçekten zorda olanları çıkararak ifade ediyorum ticari hayatta yasal ödeme aracı olan çek de imzasının arkasında durmayan ödemediği çekin sahibinin paraları ile Sefa süren ahlaksız tüccarları başkalarının hakkını ve emeğini yiyerek hayatını sürdüren insanların bolluğunu yaşadığımız dönemde hepimiz görüyoruz 
geçmiş ile günümüzü kıyaslarsak
Babadağ esnafının son zamanlara kadar yaşattığı PUSULA diye adlandırılan bir kağıt parçası .
burada yaşı benden büyük olanlar mutlaka biliyordur ,büyüklerinden mutlaka dinlemişlerdir .
bu ilçemizde de böyle bir adet mutlaka olmuştur çünkü burası da bir tekstil kentidir. Bir kağıt üzerine yazılıyor falan kişiye şu tarihte ödemek üzere şu kadar borcum var şeklinde yazılırdı ve bu kağıt çek veya senet gibi işlem görürdü yine büyüklerimizden dinlediğim kadarıyla İstanbul esnafının bile bu pusula ile Denizli esnafına mal verdiği söylenirdi, geçmişe baktığımızda söz'ün senet olduğu bir adi kağıt parçasına atılan imzanın namus olduğu bir dönemden günümüze geldik"dedi..