Dikkat!!! + 18
Bu ülkenin bir bireyi, vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. Güzel ülkem, vatanım, Türkiyem; seni çok seviyorum.
Lâkin öyle uygulamalar, öyle işler yapılıyor ki insanı canından bezdiriyor. “Ulen... Size de... Sizin yapacağınız işe de...” diyorsunuz demesine de, yapılacak bir şey olmadığını görünce ister istemez askerdeki gibi seve seve (!) yapıyorsunuz.
Bilmem, başınıza geldi mi? Benim geldi. Nedense “Ulen, bu köftehorlar hep beni mi bulur, hep bana mı ceza gelir?” dedirtiyor.
İstanbul-İzmir arası yolculuğumu genelde hem kısa hem de bir nebze olsun tasarruf ederiz diye Osman Gazi Köprüsü’nü kullanıyorum. Her yolculuğumda yola çıkmadan önce muhakkak bir miktar HGS’ye yükleme yaparım.
2023 senesinde 1.000 küsur geçiş ücreti ödenmedi diye avukat aracılığıyla icra kâğıdı geldi. İtiraz ettim. Avukat hanım, “Hesap hareketlerini gönderin, tekrar kontrol edelim.” dedi. Bankadan hesap hareketlerini istedim, geldi. Gönderdim, inceleme yapıldı. “Evet, o tarihte hesabınızda yeteri kadar bakiye var. Lâkin cezayı yine ödemek zorundasınız.” denildi. Askeriyedeki usul; ben yine seve seve (!) ödedim. Avukat hanımefendiye de sormadan edemedim:
“Peki bu mağduriyetimi, iki kez ödememi kim, nasıl telafi edecek?” diye. Soruma, “Karayollarına dilekçe verecek ve iadeyi isteyeceksiniz.” cevabı geldi. Sövsen bir türlü, sövmesen içimde kalacak. Yani bir kez daha seve seve (!)…
Bunu yazarken birkaç gün öncesinde biladerimle sözleşmeli öğretmenlerin durumunu konuşuyorduk. Hayatın zor şartlarından başlayan muhabbet, aile dostumuz rahmetli Yalçın Menteş’in yıllar önce İbo Show’da anlattığı, yüzleri güldüren o fıkrasını hatırlattı.
Gelin, hep birlikte o +18 fıkrayı bugünün şartlarına göre okuyalım, tefekkür edelim. Biraz gülelim. Ne dersiniz?
Ormana maliyeciler gelmiş.
Maliyecilerin geldiğini duyan ayı koşmaya başlamış. Ayı koşarken karşısına kaplumbağa çıkmış.
– Ne diye böyle delicesine, arkana dahi bakmadan koşuyorsun ayı kardeş?
Ayı cevap vermiş:
– Ormana maliyeciler gelmiş. Beni yakalarlarsa anamı ağlatırlar.
Kaplumbağa büyük bir merak içerisinde sormuş:
– Niye ayı kardeş?
– Niyesi var mı yahu? Bende kürk, hanımda kürk, çocuk da Kürt!
Ayı daha hızlı koşmaya başlamış. Bunu gören kaplumbağa o da başlamış koşmaya.
Kaplumbağa koşarken karşısına leylek çıkmış.
Ayıyı ve kaplumbağayı arkalarına dahi bakmadan kaçarken gören leyleğin bu durum çok garibine gitmiş. O da büyük bir merakla kaplumbağaya aynı soruyu sormuş:
– Nereye gidiyorsun böyle hızlı hızlı?
Kaplumbağa nefes nefese cevap vermiş:
– Az önce ayıdan duydum. Ormana maliyeciler gelmiş. Aman, dedi, maliyecilere görünmeyeyim; yoksa beni de mahvederler.
Leylek büyük bir merakla sormuş:
– Niye?
Kaplumbağa cevap vermiş:
– Olur mu ya! Ben de ev, hanım da ev, çocuk da ev.
Leylek başlamış pırr uçmaya. Uçarken maymun görmüş.
Büyük bir heyecanla kaçan leyleği gören maymun merakla sormuş:
– Sen niye kaçıyorsun, leylek kardeş?
Leylek nefes nefese:
– Niye kaçmayayım? Ben de yazlık, hanım da yazlık, çocuk da yazlık.
Maymun başlamış koşmaya. Nefes nefese 5 dakika, 10 dakika sonra aklına gelmiş; durmuş ve kendi kendine sormuş:
– Yahu ben niye kaçıyorum ki? Benim kıçım açık, eşimin açık, çocuğumun açık.
Hikâye ya, burada bitiyor.
Bırakın bu tür keyfî uygulamaları da, milletin kanını emen; borç üstüne borç yapan ve her seferinde trilyonlarca borçları affedilen müteahhitlere ve borç batağında yüzen, lâkin burunlarından kıl aldırmayan bu memleketin güzide spor kulüplerine yapışın.
Bırakın, ödemesini yaptığım hâlde ikici kez üstelik cezalı, üstelik evime ve araba haciz yapmayı.
Sıkıyorsa gidin şu meşhur beşli müteahhitleri, onları bulamazsanız anlı şanlı kulüplere haciz gönderin, olmadı mallarına ipotek koyun!!!
Ne dersiniz, yapabilir misiniz?
Bundan sonrası +18
Selâm ve dua ile,
Bülent Ertekin
Yorumlar
Kalan Karakter: