OKUYUCUM VE KADİM DOSTUMUN SON NEŞRİYATIMI TENKİDİDİR ( Değerlendirme). M. Nuri BİNGÖL
Yollar Irmağa Çıkar
(Birecik’ten Öyküler)
Mehmet Nuri Bingöl’ün LİZ yayınevince Birecik’ten Öyküler alt başlığıyla neşrettiği Yollar Irmağa Çıkar hikâye kitabı, yazarın edebî serüveninde bir durak değil, bilakis bir toplanma ve arınma menzili olarak okunmalıdır.
On iki hikâyeden oluşan eser, imgeli ve müphem anlatımıyla okurdan edilgen bir izleyici olmayı değil; metnin çağrısına kulak veren bir yol arkadaşı olmayı talep eder.
Bu hikâyelerde olaydan ziyade hâl öne çıkar. Bingöl, anlatının merkezine çoğu zaman belirgin bir çatışma yerleştirmez; onun yerine zamanın, hafızanın ve mekânın sessiz sürtünmelerini duyurur.
Birecik, bu metinlerde yalnızca bir coğrafya değildir; çocukluğun, kaybın, bekleyişin ve içe dönüşün ruhsal haritasıdır. Irmak ise hem gerçek hem mecazdır: Hayatın akışı, kaderin çağrısı, nihayetinde varılacak olan hakikat çizgisi.
Eserdeki müphemlik, bir kapalılık kusuru değil; bilakis bilinçli bir estetik tercihtir. Yazar, açıklamaktan ısrarla kaçınır; sezdirir, ima eder, susar. Bu suskunluk, metnin anlam alanını daraltmaz; aksine genişletir. Okur, her hikâyede kendi hafızasından, kendi yolculuğundan parçalar bulur. Bu yönüyle Yollar Irmağa Çıkar, tek bir hayatı anlatırken çoğul hayatlara açılan bir anlatı imkânı sunar.
Bazı hikâyelerde yazarın kendi hayatından izler açıkça hissedilir. Ancak bu sahneler bir otobiyografi iddiası taşımaz; yaşanmış olan, edebî bir süzgeçten geçirilerek kolektif bir tecrübeye dönüştürülür. Öğretmenlik, baba-evlat ilişkisi, taşra yalnızlığı, geçip giden zaman ve kaybolan yüzler; Bingöl’ün anlatısında romantize edilmeden, ama derin bir merhamet ve vakarla ele alınır.
Dil, eserin en güçlü unsurlarından biridir. Yazarın cümleleri çoğu zaman kısa, ritmik ve yüklüdür. Fazlalıktan arındırılmış bu dil, modern öykücülüğün hızına kapılmadan; geleneğin hikmetli sükûnetini bugüne taşır. Yer yer deneme tadı veren pasajlar, hikâye bütünlüğünü zedelemez; aksine metinlerin tefekkür damarını besler.
Sonuç olarak Yollar Irmağa Çıkar, hızlı tüketilen metinler çağında, yavaş okunmayı hak eden bir eserdir. Bu kitap, okurunu bir yere götürmekten çok; onu kendine geri döndürür. Çünkü Bingöl’ün işaret ettiği gibi, yollar ne kadar dolambaçlı olursa olsun, nihayetinde hepsi aynı yere varır: Irmağa… Zamana… Hatıraya… Ve insanın kendi iç derinliğine seslenmekte.
Birecik'te Dost Kırtasiyede imzalı olarak sunulan eser, diğer kentlerden de Liz yayınevi sitesinden temin edilebilir. Okur dostlara tavsiye ediyorum.
Serhat Akdoğan
Yollar Irmağa Çıkar
(Birecik’ten Öyküler)
Mehmet Nuri Bingöl’ün LİZ yayınevince Birecik’ten Öyküler alt başlığıyla neşrettiği Yollar Irmağa Çıkar hikâye kitabı, yazarın edebî serüveninde bir durak değil, bilakis bir toplanma ve arınma menzili olarak okunmalıdır.
On iki hikâyeden oluşan eser, imgeli ve müphem anlatımıyla okurdan edilgen bir izleyici olmayı değil; metnin çağrısına kulak veren bir yol arkadaşı olmayı talep eder.
Bu hikâyelerde olaydan ziyade hâl öne çıkar. Bingöl, anlatının merkezine çoğu zaman belirgin bir çatışma yerleştirmez; onun yerine zamanın, hafızanın ve mekânın sessiz sürtünmelerini duyurur.
Birecik, bu metinlerde yalnızca bir coğrafya değildir; çocukluğun, kaybın, bekleyişin ve içe dönüşün ruhsal haritasıdır. Irmak ise hem gerçek hem mecazdır: Hayatın akışı, kaderin çağrısı, nihayetinde varılacak olan hakikat çizgisi.
Eserdeki müphemlik, bir kapalılık kusuru değil; bilakis bilinçli bir estetik tercihtir. Yazar, açıklamaktan ısrarla kaçınır; sezdirir, ima eder, susar. Bu suskunluk, metnin anlam alanını daraltmaz; aksine genişletir. Okur, her hikâyede kendi hafızasından, kendi yolculuğundan parçalar bulur. Bu yönüyle Yollar Irmağa Çıkar, tek bir hayatı anlatırken çoğul hayatlara açılan bir anlatı imkânı sunar.
Bazı hikâyelerde yazarın kendi hayatından izler açıkça hissedilir. Ancak bu sahneler bir otobiyografi iddiası taşımaz; yaşanmış olan, edebî bir süzgeçten geçirilerek kolektif bir tecrübeye dönüştürülür. Öğretmenlik, baba-evlat ilişkisi, taşra yalnızlığı, geçip giden zaman ve kaybolan yüzler; Bingöl’ün anlatısında romantize edilmeden, ama derin bir merhamet ve vakarla ele alınır.
Dil, eserin en güçlü unsurlarından biridir. Yazarın cümleleri çoğu zaman kısa, ritmik ve yüklüdür. Fazlalıktan arındırılmış bu dil, modern öykücülüğün hızına kapılmadan; geleneğin hikmetli sükûnetini bugüne taşır. Yer yer deneme tadı veren pasajlar, hikâye bütünlüğünü zedelemez; aksine metinlerin tefekkür damarını besler.
Sonuç olarak Yollar Irmağa Çıkar, hızlı tüketilen metinler çağında, yavaş okunmayı hak eden bir eserdir. Bu kitap, okurunu bir yere götürmekten çok; onu kendine geri döndürür. Çünkü Bingöl’ün işaret ettiği gibi, yollar ne kadar dolambaçlı olursa olsun, nihayetinde hepsi aynı yere varır: Irmağa… Zamana… Hatıraya… Ve insanın kendi iç derinliğine seslenmekte.
Birecik'te Dost Kırtasiyede imzalı olarak sunulan eser, diğer kentlerden de Liz yayınevi sitesinden temin edilebilir. Okur dostlara tavsiye ediyorum.
Serhat Akdoğan
OKUYUCUM VE KADİM DOSTUMUN SON NEŞRİYATIMI TENKİDİDİR ( Değerlendirme).
OKUYUCUM VE KADİM DOSTUMUN SON NEŞRİYATIMI TENKİDİDİR ( Değerlendirme).
Yayınlanma :
19.12.2025 17:03
Güncelleme
: 19.12.2025 17:03
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: