Türkiye İsminin Kökenine Bakış
“Türkiye” adı (Türklerin ülkesi anlamında) aslında bizatihi Türkler tarafından değil, önce yabancılar tarafından kullanılmaya başlanmış olup, Türkiye isminin kökeni 6. ve 7. yüzyıllara değin uzanmaktadır.
Türkiye İsminin Bizans ve Avrupa Kaynaklarında Kullanımı
Türkiye adına İbrahim Kafesoğlu hocanın da belirttiği üzere ilk kez Bizans kaynaklarında 6.yüzyılda 'Turkhia’ olarak bu isimlendirme Orta Asya için kullanılmıştır. Bu dönemde kastedilen bölge Göktürklerin hâkimiyet alanıdır.
Yine İbrahim Kafesoğlu hocanın belirttiği üzere, coğrafi ad olarak 'Türkiye' (=Turkhia) tabirinin Bizans kaynaklarında yine 9-10. yüzyıllarda Karadeniz'in kuzeyi için ve 12. yüzyıldan itibaren de Anadolu için geçtiğini görüyoruz.
Yine Bizans İmparatorunun 950'lerde yazdığı kitapta adını Türklerin 890'larda yerleştiği Türk ülkesi "TÜRKİYA" olarak belirttiği ülke, kitabın 1700'lerde Latince çevirisi üzerine 1735'te yayımlanan haritada TURCIA olarak gösterilmiştir.
Macaristan 890'larda TÜRKİYA adıyla kurulmuştur.
Bütün bunlara ek olarak 11. yüzyılda Selçukluların Anadolu’ya yerleşmesinden sonra Bizanslı tarihçiler bu bölgeye “Türkiye” demeye başladılar.
11. yüzyılda Bizanslılar, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurulduğu topraklar için de aynı adı kullanmaya başlar:
“Küçük Türkiye” (Anadolu)
“Büyük Türkiye” (Orta Asya)
Örneğin Bizans tarihçisi Anna Komnene, Alexiad adlı eserinde Anadolu’dan “Tourkia” olarak bahseder.
Yine Avrupalı haritalarda Anadolu “Turquie” olarak geçer.
12.–13. yüzyıl Avrupalı seyyahları ve haritalarında Anadolu, açıkça “Turchia”, “Turquia”, “Turkye” gibi biçimlerde görülür.
Örneğin:
12. yüzyıl: Haçlı kroniklerinde “Turquia”.
13. yüzyıl: Marco Polo eserlerinde “Turkia”.
Türkiye İsminin Arap ve İslâm Kaynaklarında Kullanımı
Türkiye adına İslâm kaynaklarında da rastlanmış olup, 7.yüzyılda yaşayan ve peygamberlik görevini ifa eden Hz. Muhammed'in yönettiği gazvelerde kullandığı çadırın adı Kubbetu’t Türkiyye (Türklerin Çadırı) olarak geçmektedir.
Bu yuvarlak şeklindeki çadırın Peygamber tarafından kullanıldığını İbn Sâd, Taberi ve Buhari’nin aktarımlarından anlıyoruz.
9. yüzyılda yaşayan Müslim bin Haccac’ın Sıyam eserinden şu ifadeyi paylaşmak istiyorum: “Hz. Peygamber Ramazan ayının ilk on gününde itikâfa girerdi. Daha sonra girişinde hasır gerilmiş Türk çadırında Ramazanın ikinci on gününde itikâfa girdi. Hasırı eliyle kaldırdı kapıya doğru yürüdü ve başını çıkararak insanlarla konuştu.”
Öte yandan, Müslim’in Muhtasar adlı eserinde yer alan başka bir rivayete göre de, Hz. Muhammed, İstanbul’un fethedileceğini müjdelediği konuşmasını Kubbetu’t Türkiyye’nin gölgesinde dinlenirken yapmış olmalıdır.
Vâkıdî’nin Meğâzî eserinde ise, 627 yılında yapılan Hendek savaşında Hz. Muhammed’in Kubbetu’t Türkiyye kullandığı belirtilir.
Yine Taberî, müslümanların Hendek savaşına hazırlandıkları sırada, Hendek kazılırken büyük beyaz bir kayanın ortaya çıktığını ve sahabenin onu parçalamayı başaramaması üzerine Selman el-Fârisî’nin bu esnada Hendek kazılmasını denetlemek için kurdurulan Türk çadırında bulunan Hz. Peygamberin yanına giderek durumu haber verdiğini bildirmektedir. (Taberî, Târîh, II/92)
Tüm bu ifadelerden anlıyoruz ki, İslâm Peygamberi için Türkler yabancı, bilinmeyen bir topluluk değildir ki eğer Hz. Muhammed, Türklerle ilgili ileri derecede bilgi sahibi olmasaydı kullandığı çadır “Türk Çadırı” olarak isimlendirilmezdi.
“Biz Türkiye’yiz” Diyen İlk Müslüman Türk Devleti Memlükler
Memlük Devleti tarihi zabıtlara “Ed-Devletü't-Türkiye” olarak geçen, böylelikle Türkiye adını resmen kullanan ilk Türk devletidir.
Peki Memlükler kimdi? İsimlerinin kökeni nereden geliyordu?
"Memlük" kelimesi Arapça kökenlidir, "köle-menşeli asker" demektir. Ama bu askerler sıradan köleler değildi... Çoğu Türk asıllı, savaşta yetişmiş elit birliklerdi.
Bu askerler, Eyyubîler döneminde Mısır'da yükselip zamanla iktidarı ele geçirerek kendi devletlerini kurdular!
Ve tarihte ilk kez bir Müslüman devlet yöneticileri kendi resmî belgelerinde "biz Türk'üz" diye yazmıştır. O devlet de Memlüklerdi.
Evet, yanlış okumadınız.
Memlükler, hem İslam dünyasının koruyucusu iken hem de Türkiye adını kullanan ilk devletti.
Ayn Calut zaferiyle Moğolları durdurmaları ve buna binaen kazandıkları askeri başarılarla Haçlılar'ı Suriye'den tamamen çıkarmaları Memlükleri İslâm’ın zalime çaldığı kılıç haline getirmiştir.
Kahire'yi İslam dünyasının yeni kalbine çevirem Memlükler, İslâm halifesini de koruma altına aldılar.
Sonuç olarak Memlükler, Türk kimliğini ve İslam'ı aynı çatı altında buluşturdu.
Onlar sadece bir imparatorluk değil, Türkiye adını tarihe kazıyan ilk devlet oldular!
Türkiye İsminin Osmanlı Döneminde Kullanımı
Osmanlılar, resmî belgelerde genellikle “Memâlik-i Osmaniye” (Osmanlı Ülkeleri) veya “Devlet-i Âliyye-i Osmaniye” ifadelerini kullanmışlardır. Ancak “Memâlik-i Osmaniye” (Osmanlı memleketleri) daha çok kullanılırdı.
Ancak Batı dünyasında ülke hep “Turkey” veya “Turquie” olarak anılmaya devam etti.
Cumhuriyet Döneminde “Türkiye” Adının Resmîleşmesi
1923’te Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, devletin resmî adı “Türkiye Cumhuriyeti” olmuştur.
Bu ad, hem tarihî kökenlere hem de halkın kimliğine dayanır.
“Türkiye”, “Türklerin yurdu, Türklerin ülkesi” anlamını resmen kazanmıştır.
Yorumlar
Kalan Karakter: