Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi (r.a.) hazretleri Nurs köyünde doğmuştur. Babası Sofi Mirza (r.h.) Hz. Hasan’ın soyundan ve annesi Nuriye annemiz de (r.h.) Hz. Hüseyin’in (r.a.) soyundan gelmektedir. Yani Üstadımız hem Hasan’i ve hem de Hüseyn’idir. Başka bir değişle hem Seyyid hem de Şerif’tir. Yedi kardeştirler. Bu şerefli ailenin dördüncü çocuğudur. Çocukluk yıllarını bu köyde geçirmiş. Üstadımız, altı yaşından dokuz yaşına kadar Tağ Köyü'ndeki Molla Mehmed Emin Efendi'nin medresesinde ilim tahsiline başlamıştır. Ağabeyi Molla Abdullah (r.h.) kardeşi olan üstadımıza köyde ders verirdi ve bazen de Tağ'a beraberinde götürüyordu. Dokuz yaşından sonra Üstad Gayday'a, Gavsı Hizan Şeyh Sıbğetullah (r.h.) hazretlerinin yanına oradan da Molla Mehmed Emin Efendi (r.h.) Medresesi, Mir Said Veli (r.h.) Medresesi, Siirt’te Molla Fethullah (r.h.) Efendi Medreselerinde Norşin'de Şeyh Abdurrahman-ı Taği'den (r.h.) ders almıltır. Şeyh Abdurrahman-ı Taği hazretleri, Üstada çok özen göstermiştir. Üstad'ın büyük bir âlim olacağının işaretini vermiştir. Üstad henüz küçük yaşına rağmen birçok farklı medreselerde farklı âlimlerden ders almıştır. Bahçesaray ve Gevaş'ın ardından Üstad Doğubeyazıt'a gidiyor. Üç ay gibi kısa bir sürede tüm ilimleri tamamlıyor. İlmi münazaralardaki zekâsı ve başarısından dolayı “Bediüzzaman” unvanını almıştır.
Nurs köyü imamı muhterem Ali Rıza Dalar hocamız üstadımızın anne tarafından akrabasıdır ve dedesinden gelen bir hatırasını şöyle anlatmaktadır.
Dedem yirmi yaşlarındayken Üstad hazretlerini ziyaret etmek için Van’a gider. Üstad ona şunları der:
"Köylülere selam söyle. Köylüler, Kur'an-ı Kerimi okusunlar. Dikkat etsinler. Bu dünyayı şeker sucuğu zannediyorlar. Ama şeker sucuğu değil, zehirdir, yılan zehiridir.” der.
Murat FİDAN

Yorumlar
Kalan Karakter: