ÖYLE ZULMETTİLER Kİ;

ÖYLE ZULMETTİLER Kİ; VEFAT ETTİĞİNDE 36 KİLOYA DÜŞMÜŞTÜ. ONA VERİLEN ZEHİRLER, VÜCUDUNDA ELMA BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ BİR UR'DA BİRİKMİŞTİ...

Dünyada en çok zulme uğramış İslam Alimlerinden biridir, çilekeş mazlum, vatanperver, vatansever kahraman hazreti Bediüzzaman Said Nursi (r.a.)...

Üstadımız vefat etmeden önce vasiyet olarak cenazesini molla Abdulhamid efendinin yıkamasını ister. Ramazan ayıdır ve günlerden Ramazan’ın 25. günü ve Kadir gecesidir. Molla Abdulhamid efendi itikafa çekilmiş, dünya kelamı etmemekte, sadece ibadet ve zikirle meşgul olmaktadır...

Molla Abdulhamid’e üstadımızın vasiyeti söylence hiç şaşırmaz ve : “haberim var” der...

Haberi getirenler bu sefer şaşırır. Hz. Peygamber Efendimizin (a.s.m..) ruhaniyeti yakazaten geldi ve haber verdi, öleceğini biliyorum, cenazeyi de ben yıkayacağım der...

Cenazeyi yıkayan molla Abdulhamid efendi, 36 kiloya düşmüş bu asrın çilekeş insanının sol kolu koltuk altında elma büyüklüğünde siyah bir “ur” görür. 21 defa zehirlenerek -bu bilinenler, daha kimbilir daha kaç zehirleme teşebbüsünde bulunulmuştur?- öldürülmek istenen üstadımızı, yüce  Rabbimiz korumuş ve verilen zehirler bu yumruda toplanmıştır... 

Ecel birdir değişmez, öldürmeyen Allah öldürtmeyecek, elbette vazifeli şahsı vakti gelene kadar koruyacaktır. Bunu çok iyi bilen Üstadımız, ölümden asla korkmamış ve kaçmamıştır...

Başka bir zaman yine Afyon hapishanesinde dışarıda öldürücü kuru soğuğun olduğu gün hücresinin tüm camlarını kırarlar ve donarak ölmesini isterler. Sabaha kadar donmamak için hareket eder,  esmaül hüsna, evradu ezkar, zikir çeker aynı zamanda şiddetli ağrılar çeker...

Başka bir sefer Emirdağ’da ev hapsinde olduğu sırada ise bir fili öldürecek kadar zehri gizlice yiyeceği yoğurdun içine karıştırırlar. Fark eder ve hemen kendini kusturur, ama geç kalmıştır. Tam beş gün ölü gibi yatar, insanoğlunun dayanamayacağı acılar çeker, garip kimsesiz mazlum bu insana kafir Rus'un çektirmediğini çektirirler. Sonra tam öldü sanıldığı sırada dipdiri olarak, Rabbimizin izniyle ayağa kalkar...

Üstadımızın vefat etmeden önce Urfa’ya doğru yola çıktıklarında Konya’ya uğrar ve ziyaret edip arabadan inmeden görüştüğü kardeşi Abdülmecid abi ile helallaşmesinde ilginç bir keramet daha yaşanır!..
 
Ölmeye gittiğini biliyordur. Üstadımız kardeşine son sözleri şöyle olur: “Benim yüzümden sana eziyet edecekler, hapsedecekler. Sakın üzülme orada sana eşinden daha iyi bakarlar.” der. 

Üstadımız kardeşinin üzülmemesi için onu teselli eder, hemde ölüme giderken…

Abdülmecid Ağabey, CHP zihniyetinin cuntacı ceberut zalimleri tarafından Üstadımız vefat ettikten aynen üstadımızın dediği gibi; 111 gün sonra gözaltına alınır ve hapsedilir..

Murat FİDAN