HIRSIZ VE HIRSIZLIK
Bismillahirrahmanirrahim.
Hırsız ister bir elma çalsın, ister dünyaları; sonuç aynıdır.
Hırsızlık, maddenin çokluğu veya azlığı ile değişmez.
Hırsızlığa yeni isimler vererek onu hoş göstermeye çalışıyor, böylece hırsızlığı ortadan kaldırdığımızı zannediyoruz.
Rüşvet hırsızlıktır.
İşçinin işinden çalması hırsızlıktır.
Patronun, işçinin hakkını vermemesi hırsızlıktır.
Memurun, doktorun, hocanın mesai saatlerinde tam çalışmaması hırsızlıktır.
Ustanın hakkı olmayan parayı alması hırsızlıktır.
Kul hakkı yemek hırsızlıktır.
Tartıdan çalmak hırsızlıktır.
Kumaştan çalmak hırsızlıktır.
Kilodan çalmak hırsızlıktır.
Betondan çalmak hırsızlıktır.
Tefecilik hırsızlıktır.
Komşunun haklarına tecavüz hırsızlıktır.
Namazdan çalmak hırsızlıktır.
Kocanın evine zaman ayırmaması hırsızlıktır.
Kadının, kocası ve çocuklarına zaman ayırmaması hırsızlıktır.
Hırsızlıkla ilgili daha birçok örnek verebiliriz.
İşçi, “Patron hakkımı vermiyor.” der; patron da zamandan, işten kaytarır.
Senin patronunun hakkını yemesi, sana başkasının hakkını yeme fırsatı vermez.
Birisi diyor ki: “Benim aldığım bir elma mı hırsızlık, aldığım bin lira mı hırsızlık? İnsanlar milyarları çalıyor, tonları götürüyor; asıl hırsızlık onlarınki.”
Yukarıda zikrettiğimiz gibi; bir elma da olsa, milyarlar da olsa hırsızlıktır.
Hırsızlığa yeni bir isim vermekle, hırsızlık hediye olmaz. Hediye, asla hırsızlık değildir.
Emanete hıyanet hırsızlıktır.
Müteahhidin betondan, demirden çalması hırsızlıktır.
Biz susalım; ayet ve hadisler konuşsun.
Bakara Suresi 188. Ayet:
“Birbirinizin mallarını haksız yollarla yemeyin. Başkalarına ait bazı malları, günah olduğunu bile bile haksız yolla yemek için mevki ve makam sahiplerine rüşvet vermeyin.”
Hadisler:
Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Zina eden kişi, hem mümin olup hem zina edemez. Hırsızlık eden kişi, hem mümin olup hem çalamaz. İçki içen kişi, hem mümin olup hem içki içemez. (Şayet mümin olduğu hâlde bunlardan birini yapacak olursa) tevbe kapısı açıktır.”
(Müslim, Îmân, 104; Buhârî, Mezâlim, 30)
Enes b. Mâlik’ten (r.a.) nakledildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim bir malı yağmalarsa bizden değildir.”
(Tirmizî, Siyer, 40)
Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl’den (r.a.) nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim bir karış bile olsa toprak çalarsa, kıyamet günü o yer, yedi kat hâlinde onun boynuna dolanır.”
(Tirmizî, Diyât, 21)
Abdullah b. Amr’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim malını savunurken öldürülürse, o şehittir.”
(Nesâî, Muhârebe, 22; Müslim, Îmân, 226)
Ahmet Sağlam
Yorumlar
Kalan Karakter: