Başlığı okuyunca tebessüm ettiniz mi?
Ben bu cevabı alınca içim acıdı bağırarak ağlamak istedim.
Kadının sesi olmak için bir yola çıktım ve bu yolda üzüldüm, kırıldım, düştüm. Bir kişiye bile faydam olursa diye düşündüm. Çoğu zaman ailemi bir kenara bıraktım, benim yüzümden üzüldüler. Ama hep tekrar tekrar ayağa kalktım.
İşimden sonra kadınlarla bir araya geliyorum, sokakta insanlarla sohbet ediyorum. Onlara bazen şu soruyu soruyorum. Belediye başkan adayı ile karşılaşsanız ne isterdiniz. Yol, otobüs, çocuk parkı, kadınların rahatça oturacağı parklar, internet, doğalgaz gibi cevaplar alırken market istiyoruz cevabı yüreğimi dağladı. Çok masumane bir istek ama maalesef market açılması için dükkan gerekir. Peki dükkan var mı yok. Neden çünkü bu izmirde gecekondular var,
çarpık kentleşme var. Bu yüzünden insanlar sitelerde değil derme çatma evlerde yaşıyorlar. En temel ihtiyacı olan gıda için otobüse binerek başka mahalleye gidip alışveriş yapması gerekiyor. Market olmayan yerde sinema salonu isteyecek değiller ya. Fakirlik sorunları da beraberinde getiriyor. İki evden birinde hapishanede yatan bir kişi, uyuşturucu kullanımı, aile içinde şiddet..
Çaresizlik diz boyu..
Gençlerin umutsuzluğu
Kadınların biçaresizliği
Yazılarımda siyaset yapmamaya çalıştım hep kimseyi kırmadan yazmaya çalıştım. Duygularıma, düşüncelerime gem vurmaya çalıştım. Ama market isteriz cevabı bu sözleri yazdıracak bana.
Yerel seçim yaklaşırken insanların partileri bir kenara bırakıp sokaklarına mahalelerine bakmasını istiyorum.
Hanginizin mahallesinde parklar yürüyüş alanları var yollarınız düzgün mü Belediyenin vermesi gerekli olan hizmetler tam mıdır?
Bizlerin hakkı değil midir müzelere, bilişim merkezlerine, spor salonlarına gitmek. Dünya sürdürülebilir enerjiyi konuşurken bizler market istiyoruzumu konuşmalıyız.
Değişim için bizlerin değişmesi gerekir. Çocuklarım için çaba gösterirken artık torunlarımız için değişsin diyoruz.
Benim anlatmak isteyipte anlatamadığım bir çok konuları sizler biliyorsunuz. İsteğim doğduğum bu ilçenin her fert için yaşanabilir olması. Bunun içinde kentsel dönüşüm şart .
Okurlarım belki bu yazımı beğenmeyecek ama ben o sessiz kadınların sesi olmak istiyorsam bunları söylemem gerekir. Nüfusun yarısından fazlası kadın.
Onlar ses çıkaramasa da ben onların sessiz çığlıklarına ses olacağım.
GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ...
Yüreğine sağlık ablacım
Yüreğine sağlık ablacım
Elbette güzel bir proje, lakin ulusal market zincirleri dahi en ücra köşelere hatta ve hatta köylere kadar gitti. Dediğiniz gibi özellikle varoşlarda hemen hemen her evde bir problem veya problemli birey var. Problemlerin halledilmesi ve bu bireylerin tespiti ve tedavi yöntemleri için birebir devletin resmi kurumlarının sahada olmadı gerekiyor. Maalesef Bizim toplumumuzda bu işi STK'lar vakıflar ve diğer sosyal yardımlaşma kurumları yapıyor Bu nedenlere günü birlik günü kurtaran çalışmalar oluyor. Oysa devletin kontrolünde olsa hem yardım yapılacak hem de problemli bireylerin psikolojik ve veya maddi problemleri kontrollü bir şekilde yapılacak. Topluma kazandırma çerçevesinde yapılacak o*** rehabilitasyon çalışmaları ile iş ve aş sahibi olacaklar. Duamız ve dileğimiz o iki inşaallah bunlarda olur Güzel bir yazı. Tebrik ederim. Bir diğer konu ise SİZ NE İSTERSİNİZ sorusu idi. Evet. Ben sağlık sağlık sağlık isterdim Selâm ve dua ile Allah'a emanet olun
Mahallenin bakkalina borç yazdırıp marketkerden kredi kartı ile alış veriş. Ben bakkalimdan memnunum, marketler kapansın yada denetlensin paracezası degil de kapanma gelsin diyorum..