BAŞARAMADINIZ, BIRAKIN!!!
ZİRA, İZMİR NAKAVT OLMAK ÜZERE…(D.G)
Bildik...
Tanıdık...
Aşina bir söz değil mi?
Aynen öyle.
Bildiğimiz tanıdık ve zaman öncesinde ülkenin sahibi olduğunu(!) iddia eden, faşist zihniyetin işlerine gelmeyen iktidarı yerle yeksan ederken sarf ettikleri sözlerden sadece birisi idi.
Veya,
Yargı göreve...
Veya,
Ordu göreve gibi utanç verici sözler...
Veya yollara çıkıpta sandık ile gelenleri gayrı meşru yollar ile ülkeyi başıbozukluğa ve kaosa sevk edilmeye çalışılan yıllar.
Peki şimdi.
Duyuyor musunuz bu sözü?
Hayır!!!
Herşey güllük gülistanlık..
Herşey mükemmel...
Medeni ülkeler seviyesinde âdeta bir numarayız(!)
Sahi gerçekten böyle mi?
İzmir..
Doğduğum...
Büyüdüğüm...
Okuduğum...
Ekmeğini yediğim, SEVDAM.
Ve o İzmir'e,
Otuz beş yıldır bir çivi çakılmadı desek yalan olmaz.
Bir Şanlı Urfa'yı...
Gaziantep'i...
Diyarbakır'ı görünce Türkiye'nin üçüncü büyük şehri bu mu? demek bir İzmirli olarak UTANÇ VERİCİ.
Otuz beş yıldır, Konak’tan başlayıp Narlıdere’ye kadar uzanan Mustafa Kemal sahil yolu, 1987-1991 yılları arasında gerçekleştirilen deniz doldurma çalışmaları ile inşa edilerek İzmir’in modern yüzünü yansıtan bir bulvar haline gelen bu yolun alternatifi yeni bir Sahil Bulvarı...
Otuz beş yıldır bir Çeşme otoyolu...
Otuz beş yıldır bir Yeşildere yolu...
Otuz beş yıldır Körfeze yeni bir arıtma tesisi...
Yeni bir Konak Tüneli...
yapılmadı.
Gerçekten de yapıldı mı?
Unuttuğum..
Yazmadığım bir hizmet var ise lütfen hatırlatın.
Say say bitmiyor.
Bu mudur İzmir'e, İzmirli ye yakışan.
Bu mudur Bornova'dan İzmir'e gelenleri ilk karşılayan körfezin mis(!) kokusu...
Karşıyaka…
İzmir’in gözbebeği ilçelerinden biri. Ama son günlerde sokaklarında hoş bir vals müziği değil, ağır bir çöp kokusu dolaşıyor. Biriken çöp yığınları, sinekler, yayılmış kötü koku… Ve tüm bunların ortasında, belediye yönetiminin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda sahneye koyacağı vals gösterisi. ( Yunus Karakaya16/8/3025)
Ya Buca...
Konak...
Say say bitmiyor.
Belediyecilik bir partiyi tribün seyircisi gibi desteklemek, bir amigo gibi sloganlar atmak değil. Belediyecilik hangi partiden, hangi etnik kökenden, hangi bölgeden olunursa olunsun hizmet yeridir.
Bu hizmeti hiçbir şekilde ayrım gözetmeksizin yapan aslan yürekleri hangi partiden olursa olsun sevgi ve muhabbet ile kucaklıyorum. Rabb'im yâr ve yardımcıları olsun.
Bir ilave de İzmir 9 Eylül Gazetesi yazarı Dilek Gappi'den;
İzmir büyük bir sabır sınavı veriyor. Yüzümüz gülmüyor. Sorundan soruna taşınıyoruz. Ülkenin sıkıntıları zaten cendereyken, İzmir görece rahat bir kentti. Doğa ile bütünleşik yaşayan mutlu insanların kenti. Şimdi doğa eriyor, mutluluk kaybediyor.
Bu kadar ağır sorunlar da tüm dinamikleri bir araya getiremeyecekse, yapısal dönüşümlerde tek yumruk olmak yerine o yumrukları birbirimize sallayacaksak maçın skorunu kim alır bilemem ama İzmir nakavt olmak üzere…(Dilek Gappi 6/8/25 İzmir 9 Eylül Gazetesi)
İstiyorum ve bir hayalim var ki;
İzmir'im ülkemde hakettiği yerde olsun.
Karayolları...
Demiryolları..
Hava yolları..
Sanayisi...
Ticareti...
Gastronomisi ile mükemmel bir İzmir hayal ediyorum.
İnsanların mutlu...
Huzurlu...
Sağlıklı...
Birbirlerine düşmanca değil kardeşce bakan...
Bir İzmir hayal ediyorum.
Ve artık bitsin bu fanatikce siyaset.
Hizmet ehli...
Liyakat sahibi.
Bu beldeye aşık ve bu aşkını ispat eden hizmet erleri gelsin.
Nasipse gözlerimizi kapamadan, hak vaki bulmadan gelirse herhalde çok daha güzel olur.
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin
Yorumlar
Kalan Karakter: