Üniversite eğitimim nedeni ile 1990’lı yıllarda 5 yıl KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNDE yaşadım. Yıllar sonra geçen hafta tekrar KKTC’ye gittim. O kadar çok şey değişmiş ki bu sürede,yeni AVM’ler yapılmış,trafik artmış,yeşili yok edercesine yapılaşma olmuş.Ama değişmeyen tek bir şey var oda Kıbrıs Türk halkının sıcak kanlılığı ve misafirperverliği.
KKTC’ye ulaştığım ilk gece sayın Cumhurbaşkanı DERVİŞ EROĞLU’nun vermiş olduğu bir yemeğe katıldım.1990’lı yıllarda sayın Cumhurbaşkanı Başbakandı.Bir süpermarkette alışveriş yaparken bir anda onu karşımda görmüştüm.Gözlerime inanamadın,bizim siyasilerimizin aksine koskoca Başbakan elinde market sepeti ile alışveriş yapıyordu.Yanında ne bir koruma,nede başka biri vardı.Hemen koştum yanına gittim.Kendimi tanıttım,ve şaşkınlığımı ifade ettim.Bana güldü,dedi ki “biz halkımızdan korkmayız,bu nedenle onlarla iç içe yaşarız” dedi.Kendisiyle ayak üstü sohbet ettik,bana kartvizitini verdi,aramamı söyledi;sonra bizler gibi oda kasaya sıraya girdi ,torbalarını doldurdu ve sivil plakalı mütevazi otomobiline bindi ve gitti.
Gerek öğrenciliğim süresince, gerekse ilerleyen zamanlarda sayın Cumhurbaşkanı ile irtibatımız hep devam etti.İnşallah hep devam edecek.
Gelelim o yemeğe;Lefkoşa Gönyeli bölgesinde “Tekerlek Ömer” adlı mütevazi bir lokantada KKTC’nin önemli isimleri,milletvekilleri,müsteşarları bir aradaydı.Sofrayı muhteşem Kıbrıs mezeleri süslüyordu.
Sayın Cumhurbaşkanı alkışlar eşliğinde teşrif ettiler.
Kendisiyle bu yemek sırasında sohbet etme şansı buldum. KKTC ve TÜRKİYE hakkında bir çok konuda fikirlerini ve düşüncelerini öğrendim.Bunlar içinde sohbet özel olduğu için yazamayacaklarım da var elbet,fakat bazılarını sizlerle de paylaşmak isterim.
“Sayın Cumhurbaşkanı KKTC nin en büyük probleminin işsizlik olduğunu belirtti.Ülkede çalışan nüfusun büyük bir çoğunluğunun devlet kadrolarında çalıştığını bu nedenle de maaş ödemekte zorlandıklarını,Türkiye’den gelen parayla bu maaşların ödenebildiğini,Türkiye Hükümetinin belli zamanlarda KKTC’de memur maaşlarının fazla olduğundan dolayı yakınmasından üzüntü duyduklarını belirtti.Oysa ülkede memur sayısının fazla olmasının nedeninin zamanında Turgut Özal’ın uyguladığı yanlış Kıbrıs politikasından kaynaklandığını anlattı.Turgut Özal (sayın Cumhurbaşkanı bana nedenini açıkladı ama,o bende kalsın) ülkede bulunan üretim yapan bir çok fabrikanın kapanmasını istediğini,buradan çıkan personelinde devlet memuru yapılmasını söylediğini belirtti.Bu nedenle o dönemden başlayan ekonomik çöküş neticesinde fazla devlet memuru ve işsizliğin hortladığını anlattı.
Erdoğan hükümetinin Kıbrıs müzakereleri konusunda eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la daha iyi anlaştığını aktardı.Ama buna da şaştığını,çünkü AKP ve CTP’nin tabanlarının tamami ile zıt olduğunu belirtti.Talat’ın Kıbrıs müzakerelerini çözümsüzlüğe ittiğini,ver kurtul politikasının doğru olmadığını Türkiyenin’de bu politikayı destekleyerek çözümsüzlük sürecine destek olduğunu anlattı.
Sayın Cumhurbaşkanı’na elbette Türkiye’de ki son gelişmeleri de sordum.Gülümsedi,ve dedi ki ‘ bu rüşvet iddiaları KKTC’de ki bir politikacının başına gelse,bende dahil istifa eder ve yargılanmayı talep ederdik’.Kendisine peki sizce bu kasetler montaj’mı diye sorduğumda cevap vermedi,sadece tebessüm etti.
Elbette cemaat konusunada girdik.Türkiye’de ki bu yapılanmadan kendilerinin de rahatsız olduklarını ve etkilendiklerini aktardı.Nasıl bir etki olduğunu sorduğumda çok fazla bir şey söylemedi ama Asil Nadir’in nasıl yok edildiğini ve sonrasında KKTC ekonomisine nasıl zarar verildiğini incelersem çok şeyi daha net anlayacağımı söyledi.
Bende sizlere kısaca şöyle özetleyim;Asil Nadir operasyonu ile KKTC ekonomisi tamamen çökertildi ve Rum tarafı karşısında güçsüz ekonomili Türk tarafı bırakılarak Talat döneminde KKTC Rum,Avrupa ve ABD’ye peşkeş çekilmeye çalışıldı.
Başta da belirttiğim gibi Sayın Cumhurbaşkanım çok önemli şeyler anlattı.Ama onun izni olmadan bunları yazman çok doğru olmayacak.
KKTC’DE YAŞAM
İşsizliğin kol gezdiği bir ülkede halkın ve devletin en büyük gelir kapısı Turizm yani Kumarhaneler ve Türkiye’den gelip te KKTC de bulunan üniversitelerde okuyan öğrenciler.KKTC halkının ve öğrencilerin kumarhanelere girmeleri yasak.Türkiye ve diğer bir çok ülkeden gelen turistler bu kumarhaneleri dolduruyorlar.Dolayısıyla oteller hemen hemen yılın her ayı ful kapasite çalışıyorlar.Öğrenciler ülkenin her yanında,ama trafiğin ters akışına uyum sağlayamayan ve trafik kurallarını alt üst ettiklerinde çokça şikayet var Kıbrıs halkından.
Kıbrıs Türk halkının kendi aralarında yaptıkları en büyük sohbet tıpkı bizde ki gibi siyaset.Hem Türkiye de ki,hem KKTC de ki siyasi gelişmeleri çok yakın takip ediyorlar.Konuştuğum kişilerin tamamı AKP’nin Kıbrıs politikasını çok fazla derecede eleştiriyorlar.Balyoz,Ergenekon gibi davalarda AKP nin ve Cemaatin Türk vatanseverlerine yaptığını şiddetle kınıyorlar.Haziran ayında yapılacak yerel seçimler Kıbrıs Türk halkı içinde çok önem taşıyor.Yavaş yavaş belirlenen adaylara gördüğüm kadarıyla büyük tepkiler var.Koalisyonu oluşturan CTP ve DP arasında soğuk rüzgarlar estiği ve halkın bundan fazlaca rahatsız olduğu gözüküyor.
Kıbrıs’a giderseniz mutlaka Girne yat limanı çevreleyen kafeler’de oturmanızı öneririm.Kıbrısın muhteşem yemeklerini yemek isterseniz lüks restoranlar yerine köy lokantalarını tavsiye ediyorum. Gönyelide Tekerlek Ömer meyhanesi,Akdaoğan’da Vip restoranda mutlaka Kıbrıs yemeklerini tatmalısınız.Ve yine muhakkak Girne Beylerbeyinden Akdeniz ve Girne manzarısını seyrederken Kyble’de kahvenizi yudumlamanızı öneririm.
YAŞAYAN TARİH GAZETECİ HALİL ŞAH
Yaşayan bir tarih Halil ŞAH.Kıbrısın yaşayan en eski gazetecesi.79 yaşında.Allah uzun ömür versin.
Bu seyahatimde bizi Lapta’da evinde ağırladı Halil amca.O limon ağaçları altında muhteşem bahçede kendisiyle kahve içip sohbet etme şansı yakaladım.Halil amca bu yaşına rağmen her gün gazetelerini okuyor,kitaplar bitiriyor.Bana Kıbrıs’ta yaşanan katliamları,Türk halkına yapılan zulümleri bir bir anlattı.Aydın Doğan’la;Gönül Yazarla nasıl tanıştığını keyifle bizlerle paylaştı.Bunları başka bir yazıda
mutlaka anlatacağım ve sizde Kıbrıs davasında bildiğimiz bir çok şeyin yanlış olduğunu göreceksiniz.
Yorumlar
Kalan Karakter: