Değerli arkadaşlar,24 temmuz Basın bayramını ,tüm dost ve arkadaşlarımızın bizlere attığı mesajlar,telefon görüşmeleri ile yaşamaya çalıştık..
Basın bayramı adı üstünde çok güzel bir kavram..Basın mensuplarının mutlu günü.
.Hatırlandıkları gün..Sansürün kaldırıldığı gün..Bunlara bakarsak her şey harika..
Şu sıralar Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığı tarafından yeni basın yasası taslağı hazırlanıyor.
Konu meclis de komisyona gönderilmiş durumda..
Bu yasada Yanlış haber,yanıltıcı haber yapanlar için 1- 3 arasında hapis cezası alabiliyor.
Yine bu yasaya göre Gazete çalışanlarından birinin yanlış haberinden dolayı Gazete sahibinin basın kartı iptal ediliyor..Gazete sahibi tekrar dan komisyona başvuracak..Kartını alabilecek.
Kartı iptal eden komisyon,tekrar basın kartı verirmi ?Takdir sizin..
Basın ilan kurumu yanlış haber yapan gazeteye ilan yasağı ve para cezası kesecek.
Miktar belli değil..Bunları okudukça inanılmaz moralim bozuluyor..
Bazen de diyorum NERDEN GİRDİM ŞU BASIN İŞLERİNE..NERDEN GİRDİM BU YAYINCILIĞA..
Her taraf ceza,hapis..Yok basın kartının iptali
Başbakanlık iptal olunca,Gazeteciler , Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığına bağlandı.
Oranın başında Fahrettin Altun diye bir isim var..Bu kişi bana göre çok tehlikeli.
Sayın Fahrettin Altun’un gazetecilikle,yayıncılık la uzaktan-yakından bir alakası yok.
İşin özü gazetecilerin nasıl çalıştığını,nasıl habercilik yaptığını,nasıl yaşadığını bilmez.
Bana göre 25 tl gibi bir rakamın üstünde maaş alıyor..Maaşını net bilmiyorum..
Sn.Altun ,Sanırım ileriki günlerde milletvekilliği ve bakanlığı göz kırpıyor.
Sayın cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da gözüne girmiş görünüyor..
Cumhurbaşkanımızın yurt içi ve yurt dışı gezilerine bizzat katılıyor.
.Basın açıklamalarında hemen yanında bulunuyor..
Buna sözüm yok..Vekil de,bakan da olabilirsin..Siyaset te yapabilirsin.
Ama Gazetecilerin yöneticisi olamazsın..Çünkü bu işlerle uzaktan-yakından ilgin yok.
Makamlarda liyakat aranır ..Ama bu liyakat da, bana göre yok..
İşte bu nedenle yapılmak istenen yeni basın yasasındaki sıkıntılar bundan dolayı çok fazla.
İşin özü,Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığına ,Gazetecilikten gelme bir başkan,yönetim kuruluna tamamen gazetecilerin bulunduğu isimler getirilse,Hatta buralara Gazeteciler konfederasyonu,gazeteciler cemiyeti temsilcileri de bulunsa..Basının sorunlar kökten çözülür.
Diğer taraftan müzik dernekleri-meslek birlikleri , yayıncı kuruluşları RADYO VE TELEVİZYONLARA KAN KUSTURUYOR.
MÜZİK ESERİ ÇALABİLMENİZ İÇİN,BİR RADYO İÇİN YILLIK 40 BİN TL BEDEL İSTENİYOR.
Bu işin mimarı Orhan Gencebay dır..Her fırsatta,Daha fazla para..para.para..
Bura da Orhan Gencebay’ın çok büyük sıkıntı oluşturduğunu görmekteyiz.
Orhan Gencebay,Bir dönem Çözüm sürecine Akil adam olarak katıldı.Aylık 30 bin tl para alarak,havadan para kazandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da çok yakın olduğunu ,hatta kanka olduklarını her yerde söylüyor.
Bu adamın yaşı 80’i geçmiş .hala para istiyor..Ben hep şunu söylüyorum..
Mezara para ile gömülen varmı ?
Ben bu zatın konser ve festival lerde yer almadığını görüyorum..Sizler de görüyorsunuz.
Sn.Gencebay’ın Bir kere çıplak sesi çok kalın..Bu sesle kimse Orhan Gencebay’ı dinlemez.
Stüdyo kayıtlarında bir insanın sesini istediğiniz gibi inceltme,kalınlaştırma.
.veya ideale yakın yapma imkanına sahipsiniz..Bunu müzik yapımcıları,yani bizler iyi biliriz.
Denizlide bir konser verse iddia ediyorum 100 kişi onu dinlemeye gitmez..
Sn.Orhan Gencebay devrini tamamladı.Köşesine çekilmesi gerekiyor..
Kendisi devrinin kapandığını neden kabul etmez anlamış değilim ?
Sanatçılar da ,bu toplumun bir parçası olduğunu hatırlamalılar..Ülkemiz ekonomik yönden çok sıkıntılı..Sanatçılarımızın büyük kesimi lüks yaşamak istiyor..Eski alışkanlıklarını sürdürmek istiyor.
Her akşam gece klüplerinde ,kumar masalarında,içki alemlerinde olmayı bir kenara bırakmalılar.
Bu toplumda asgari ücret 5500 tl..Yani bir ay çalışan bu parayı alabiliyor.
Serdar Ortaç’ın yıllık kazancı 3-5 tirilyon lira..Kıbrıs da kumar oynuyor..Su gibi para harcıyor..
Yani kazançları çoook astronomik..Buna sizlerin içi siniyor mu ?
Öyleyse ,hükümetimizden ricamız,Cumhurbaşkanımızdan ricamız ,vekillerimizden ricamız,
YENİ HAZIRLANACAK RADYO-TELEVİZYONLAR VE TELİF YASASI İÇİN ,mutlaka Radyocular derneklerinden,RATEM den,
Televizyon yayıncıları sendikası yönetiminden,Basın kurumlarından görüş alması,hatta komisyonlara onları da davet ederek,Uzlaşı içinde bir yasa hazırlamalarına ihtiyacımız var.
Biz yayıncılar ve gazeteciler, yasaklarla,para cezaları ve hapis cezaları tehditleriyle bir yere varılamaz.
Basın mensupları da,yayıncılar da bu ülkenin evlatları.
.Bu ülkenin demokrasisine,sosyal barışına ,gelişimine katkılar yapıyor…
Bu şartlarda barış ortamı oluşur..Herkes ülkesi için katkılar yapar.
Zaten yaptığımız haberler için,Herkes C.Savcılıklarına,mahkemelere gidebiliyor..
Kişilerin özel hayatları,hakaret ,tehdit,şantaj gibi unsunlar haber de varsa onun da sonucuna yazan katlanıyor..
Unutulmasın ki,bu ülke bizim.hepimizin..
Saygı ve sevgilerimizle