YEŞİL YAPAY ZEKA İÇİN POLİTİKA ÇERÇEVESİ
Yapay zeka (YZ) sistemleri son yıllarda hem akademik hem de endüstriyel ekosistemin temel bileşenlerinden biri hâline gelmiştir. Ancak bu teknolojilerin geliştirilmesi ve çalıştırılması sırasında ortaya çıkan yüksek enerji tüketimi, sürdürülebilirlik alanında yeni tartışmaları beraberinde getirmektedir. Özellikle büyük ölçekli dil modellerinin eğitim süreçlerinde kullanılan veri merkezlerinin elektrik ihtiyacının katlanarak artması, karbon salımı bakımından küresel ölçekte etkili bir problem olarak görülmektedir (Strubell vd., 2019). Bu nedenle son dönem literatürde “Yeşil Yapay Zeka” (Green AI) kavramı ön plana çıkmış; daha az enerji tüketen, karbon ayak izi düşük ve çevresel açıdan duyarlı YZ çözümlerinin üretilmesi bilimsel bir gereklilik hâline gelmiştir. Bu makalenin amacı, Yeşil Yapay Zeka alanındaki güncel eğilimleri, teknolojik gelişmeleri ve politika ihtiyaçlarını inceleyerek sürdürülebilir bir dijital dönüşüm için öneriler sunmaktır.
Yeşil Yapay Zeka tartışmalarının temelinin, YZ modellerinin eğitimi sırasında ortaya çıkan enerji yükü olduğu bilinmektedir. Son araştırmalar, büyük dil modellerinin tek bir eğitim sürecinde yüzlerce ton CO₂ eşdeğerinde karbon emisyonu üretebildiğini göstermektedir (Patterson vd., 2021). Bu durum, teknolojik ilerlemenin çevresel maliyetinin göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret etmektedir. Yeşil YZ yaklaşımı ise yalnızca bu modellerin enerji maliyetini düşürmeyi değil, aynı zamanda algoritmik verimliliğin artırılmasını, donanım optimizasyonlarını ve veri merkezlerinin yenilenebilir enerji kullanımını da kapsamaktadır.
Teknolojik gelişmelere bakıldığında, uluslararası patent veri tabanlarında “Low-energy AI”, “Efficient Training Algorithms” ve “Eco-Friendly Computing Architectures” gibi alanlarda hızlı bir artış olduğu görülmektedir. Son dönemde yapılan patent analizleri, Yeşil YZ teknolojilerinin özellikle ABD, Çin, Japonya ve Avrupa Birliği ülkelerinde stratejik bir Ar-Ge alanı olarak desteklendiğini göstermektedir (Henderson vd., 2023). Bu teknolojiler arasında düşük maliyetli nöral ağ sıkıştırma yöntemleri, enerji verimli işlemci tasarımları ve çevreci veri merkezleri ön plana çıkmaktadır.
Öte yandan YZ’nin sadece kendi enerji tüketimi değil, çevresel sürdürülebilirliğe sağlayabileceği katkılar da araştırmaların önemli bir parçasıdır. Agentik yapay zeka sistemlerinin bilimsel keşiflerde özerk analiz yapabilme kapasitesi, özellikle iklim modelleme ve atmosfer bilimi gibi büyük veri gerektiren alanlarda anlamlı avantajlar yaratmaktadır (Krenn vd., 2024). Örneğin, iklim tahminlerinde kullanılan yüksek çözünürlüklü modeller, klasik hesaplama yöntemlerine göre çok daha fazla enerji tüketirken, YZ tabanlı modeller daha düşük enerjiyle benzer doğrulukta sonuçlar üretebilmektedir (Pathak vd., 2022). Böylece Yeşil YZ, hem kendi içsel enerji maliyetini optimize eden hem de çevre bilimlerine hizmet eden çift yönlü bir sürdürülebilirlik katkısı sunmaktadır.
Türkiye ölçeğinde değerlendirildiğinde, TÜBİTAK’ın 2024–2025 Öncelikli Ar-Ge Konuları arasında “yeşil dönüşüm”, “iklim teknolojileri”, “verimlilik odaklı dijital sistemler” gibi temaların yer alması, Yeşil YZ’nin ulusal inovasyon politikaları açısından da önem kazandığını göstermektedir (TÜBİTAK, 2024). Dolayısıyla gelecekte hem akademik araştırmaların hem de sanayi projelerinin bu alanda yoğunlaşacağı öngörülebilir.
Yapay zekâ teknolojilerinin hızlı gelişimi, beraberinde yeni çevresel zorunluluklar getirmektedir. Enerji tüketimi ve karbon salımı artan YZ modelleri, sürdürülebilirlik perspektifinden ele alındığında önemli bir dönüşüm ihtiyacı doğurmaktadır. Yeşil Yapay Zeka yaklaşımı, bu dönüşümün bilimsel temelini oluşturarak daha verimli algoritmaların, düşük enerji tüketen donanımların ve çevreci veri merkezlerinin geliştirilmesini teşvik etmektedir. Ayrıca YZ’nin iklim bilimi ve çevre teknolojileri gibi alanlarda sunduğu katkılar, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada kritik rol oynamaktadır. Hem uluslararası araştırmalar hem de Türkiye’deki ulusal strateji belgeleri, Yeşil YZ’nin geleceğin başat bilimsel ve teknolojik alanlarından biri olacağını göstermektedir. Bu nedenle, akademi, endüstri ve politika yapıcılar arasında Yeşil YZ odaklı işbirliklerinin artırılması, sürdürülebilir dijital dönüşüm için zorunlu görünmektedir.
Özlem Gürbüz
Kaynakça
Henderson, P., Riedl, M., & others. (2023). Green AI Technology Trends and Patent Landscape Analysis.
Krenn, M. et al. (2024). Agentic AI and Autonomous Scientific Discovery.
Pathak, J., et al. (2022). FourCastNet: A Global Data-Driven High-Resolution Weather Model.
Patterson, D., et al. (2021). Carbon Emissions and Large Neural Network Training: An Expert Analysis.
Strubell, E., Ganesh, A., & McCallum, A. (2019). Energy and Policy Considerations for Deep Learning in NLP.
TÜBİTAK. (2024). 2024–2025 Öncelikli Ar-Ge ve Yenilik Konuları Raporu.
Yorumlar
Kalan Karakter: