1987 Genel seçimleriydi.O zaman 18 yaşındaydım.Baba dostu emekli Vali ve Eski Devlet Bakanı AKIN GÖNEN, İzmir'den ANAVATAN PARTİSİ milletvekili adayıydı.
Seçim bürosunda kendisini ziyarete gittim.Büro da kutular içinde binlerce düdüklü tencere kapağı vardı.Şaşkınlıkla sordum,bunların ne için orada olduğunu.
"O kapaklar seçim öncesi mahalle muhtarları tarafından vatandaşa dağıtılıyormuş.Eğer o mahallede ANAP birinci çıkarsa kapağı getiren düdüklü tencereyi de alacakmış."
O kapaklar 1987 seçimlerinde sahiplerini buldu.Anavatan partisi hem o bölgede,hemde Türkiye de seçimleri kazandı.
Yıllar boyunca seçimler bu coşkuyla geçti!!!!!!
Kimileri oylarını bir düdüklü tencereye,kimileri odun-kömüre,kimileri telefon konturuna,kimileri dönere, üç-beş kuruşa sattı ve satmaya devam ediyor.
Aslında oylarını satanlar bilmiyorlar ki geleceklerini satıyorlar...
Bunları düşününce bende oyumu satmaya karar verdim...
Senin satılmış bir oyundan ne olur demeyin.Damlaya damlaya göl olur...Bugüne kadar öylede olmadı mı?.
Ama benim diğer oyunu satanlardan bir farkım var.
Ben oyumu bir torba kömüre,bir düdüklü tencereye satmam...
Benim,oyunu bu kadar ucuza satanlara göre ufkum daha geniş!.
Ben oyumu,ATATÜRK'ÜN KURDUĞU CUMHURİYETİ İLELEBET YAŞATACAK PARTİYE SATARIM...
Ben oyumu,CEMAATLERİN UŞAKLARINA DEĞİL,YOLU ATATÜRK,SEVDASI TÜRKİYE OLANLARA SATARIM.
Ben oyumu,KÜRT KARDEŞLERİMİZLE,PKK TERÖRÜNÜ AYIRABİLEN,AÇILIM ADIYLA BEBEK KATİLİNE ÖZGÜRLÜK GETİRMEYE ÇALIŞMAYANLARA SATARIM.
Ben oyumu,SAMSUN’DA AÇLIKTAN ÖLEN KÜBRA BEBEĞİN ACISINI VE UTANCINI YAŞAYAN VE KÜBRA BEBEKLER ÖLMESİN DİYE ÇALIŞAN PARTİYE SATARIM...
Ben oyumu,GERÇEKTEN YARADILANI YARADANDAN ÖTÜRÜ SEVENLERE,KUL HAKKI YEMEYENLERE SATARIM.
Ben oyumu,KOLTUK SEVDASI İÇİN DAVASINI SATMAYANLARA SATARIM.
Ama gözüküyor ki,ben bu tek oyumu yine satamayacağım.Çünkü bu dediklerimi yapacak bir siyasi lider ve parti güzel ülkemde ne yazık ki artık mevcut değil...
Oyumu satamayacağından dır ki;seçimlerde sandığa gitmeyeceğim...
Yine kaldı elimde bir oy...
Olur ya,birileri çıkıp bu dediklerimi yapabilirse bana da haber verin...
Hemen o partiye gidip oyumu vatanım için bedelsiz satacağım...
Aman ha,sizde oyunuzu ucuza satmayın..
Oyunuzu satamıyorsanız gidin sizde bir boş oy atın,atın da,ATATÜRK'ÜN KEMİKLERİ DAHA FAZLA SIZLAMASIN.
İZMİR'DE 150 LİRANIZ YOKSA,SAKIN PAZAR GÜNÜ ÖLMEYİN.
Geçenlerde bir arkadaşım anlattı.Bir yakını evde fenalaşıyor ve 112 acil ambulans’ı arıyorlar 5-6 dakika sonra sağlık ekipleri geliyorlar.Hastanın vefat ettiğini belirtiyorlar,ve 188 cenaze işlerini aramalarını söylüyorlar.O üzüntü arasında 188 aranıyor ve altta belirttiğim konuşmalar geçiyor.
-188 iyi akşamlar.
-İyi akşamlar.Bir yakınım vefat etti,ne yapmalıyız.
-Başınız sağ olsun.Evde mi, hastanede mi?.
-Evde.
-Öncelikle özel bir poliklinikten bir doktor çağıracaksınız,ölüm raporunu tutturacaksınız,sonra bizi tekrar arayın.
-Ama bu İstanbul da böyle değil,geçen ay aynı şekilde bir yakınım vefat etti.Ekip gelip gerekli kontrolü yapıp cenazeyi alıp gitti.
-Evet doğrudur.Bizde de öyle.Fakat bugün pazar ekipte doktor yok.O nedenle ölüm raporunu özel bir poliklinikten alacaksınız.Alın arayın,gelip hemen cenazeyi tepecik morguna alalım.
-Tamam...
Bu konuşmanın ardından arkadaşımız İzmir içinde o acıyla ölüm raporu verecek doktor arar.Pazar olunca bir türlü bulamaz.Tekrar 188’i arar ve şaka gibi bu konuşma daha geçer:
-188 iyi akşamlar.
-İyi akşamlar.Daha öncede aradım bir cenazemiz vardı.Özel hastane den rapor istediniz.Ama 2 saatten beri bu işi yapan bir hastane bulamadım.Sizin bildiğiniz var mı?.
-Bu konuda bilgi veremem.Ben devlet memuruyum,özel bir kurumu size öneremem.
-Peki ne yapalım.
-Pazartesi sabahını bekleyin tekrar arayın.Gerçi havada çok sıcak.İnşallah cenaze şişip kokmaz.
-İyi geceler dilerim!!!
Arkadaşım yaz sıcağında cenaze kokmasın diye doktor aramaya devam eder,ve evden 30 km uzakta özel bir hastanede gelip raporu verecek doktoru bulur.Doktor eve gelip raporu verir,ücretini de zaten hastane peşin almıştır.150 TL.
Sonra mezarlıklar müdürlüğü tekrar aranır,ve cenaze arabası gelir canazeyi alır ve gider.
Aslında bu olayda çokta şaşıracak bir durum yok.Yaşayana saygısı olmayanların,ölüye hiç saygısı olur mu?.
Eğer ölmeyi düşünüyorsanız İzmir’de çoluk çocuğunuza yük olmamak için sakın ha Pazar günü ölmeyin.Eğer ölürseniz de olur ya çoluk çocuğunuzda para olmaya bilir yastık altınızda ölüm raporunuz için bir 150 TL bulundurmayı unutmayın.
Allah hepinize,en çok ta AZİZ BAŞKANA uzun ömür versin,versin ki oda Allah korusun bir Pazar İzmir’de ölürse yakınları bu acı ve uğraşı yaşamasın!
Yorumlar
Kalan Karakter: