Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Ziyareti:
Temalar, Mesajlar ve Beklentiler
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulundan dolayı Amerika Birleşik Devletleri’ni ziyaret etti ve ABD Başkanı Donald Trump ile Washington’da, Beyaz Saray’da bir görüşme gerçekleştirdi.
Ziyaret, birçok açıdan hem Türkiye’nin dış politikasındaki öncelikleri hem de bölgesel ve küresel meselelerdeki beklentileri açığa çıkaran bir an olarak görülüyor. Aşağıda öne çıkan noktaları, kazanımları ve soru işaretlerini sıraladı.
Görüşmede F-35 ve F-16 gibi savunma konuları, Halkbank meselesi gibi uzun müddetten beri tartışma olgulu başlıkların ele alınacağı ifade edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın önünde bu konuların “etrafıyla görüşüleceğini” söyledi.
Trump da Türkiye ile ticaret ilişkilerini güçlendirme niyeti, savunma alımları konusundaki işbirliği potansiyeli ve CAATSA yaptırımları gibi konuları gündeme taşıdı.
Beyaz Saray’daki karşılama, protokolde gösterilen özen ve samimi atmosfer, iki liderin görüntüsünün uluslararası kamuoyunda dikkat çeken bir boyutu oldu. Erdoğan-Beyaz Saray görüşmesi yaklaşık 2 saat 20 dakika sürdü. Bu süre ve atmosfer, görüşmenin ciddi ve kapsamlı tartışmalar içerdiği izlenimini güçlendiriyor.
Gazze, Filistin meselesi ve Suriye krizi gibi bölgesel meseleler de ziyarette sıkça vurgulanan temalar arasındaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD temaslarında bu konulara insani boyutla yaklaşılması mesajı sık sık tekrarlandı.
ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, ticaret hacminin artırılması yönünde güçlü mesajlar verildi. Trump, “Türkiye harika ürünler üretiyor... biz onlardan çok şey satın alıyoruz, onlar da bizden” gibi ifadelerle, karşılıklı ekonominin büyüme potansiyeline vurgu yaptı.
**
Türkiye’nin bu ziyaretle birlikte uluslararası platformda görünürlüğü ve ağırlığı bir kez daha vurgulanmış durumda. Protokol ve resmi karşılama, “eşit saygınlık” algısını besleyici bir unsur olarak öne çıktı.
F-35, F-16 gibi savunma başlıkları, yaptırımlar gibi uzun süredir bekleyen konular, artık masaya yeniden gelmiş durumda. Bu, yıllardır Türkiye-ABD arasında tıkanmış konuların çözümü için bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
Gazze ve Filistin meseleleri gibi hassas konularda Türkiye’nin güçlü diplomatik sesi yeniden duyulurken, ABD tarafının da bazı yaklaşımlarında değişim işaretleri görülüyor. Bu, bölgesel istikrar için önemli bir adım olabilir.
Görüşmelerde konuşulanlar önemli ancak bu tür zirvelerden hemen somut adımlar çıkmayabilir. Özellikle savunma sistemleri ve yaptırımlarla ilgili konularda somut anlaşmaların zaman alması muhtemel.
Uluslararası Baskılar: Filistin, Gazze gibi konularda Türkiye’nin diplomatik girişimleri büyük takdir toplasa da küresel aktörler arasındaki dengeler, İsrail’den gelen tepkiler ve bölgedeki diğer ülkelerle ilişkiler bu vetirenin seyrini etkileyebilir.
Trump yönetimiyle ilişkiler yeniden sıcaklaşsa da, ABD’nin iç siyasetinin bu ilişkileri sürdürme kapasitesi ve tutarlığı önemli bir faktör. Kongre, kamuoyu tepkileri, savunma bütçeleri gibi bileşenler dış politika tercihlerinde etkili olabilir.
Bu ziyaret Türkiye açısından , hem diplomatik hem de stratejik açıdan önemli bir eşik niteliği taşıyor. Birçok konu masaya gelmiş durumda ve geçen sürecin devamı Türkiye'nin dış politikada hem itibarını artırma hem de bölgesel sorunlara çözüm yönünde aktif rol oynama hedeflerine uygun görünüyor. Ancak, beklentilerin yönetilmesi, somut adımlarla desteklenmesi ve uluslararası dengelerin göz önünde tutulması, bu sürecin başarılı olabilmesi için kritik.
**
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeme getirdiği en önemli başlıklardan biri de Gazze’deki insani kriz oldu. Türkiye’nin Filistin halkının yanında olduğuna vurgu yapan Erdoğan, ABD yönetiminden daha dengeli ve insani bir yaklaşım beklediklerini ifade etti. Görüşmelerde Suriye’deki gelişmelerin yanı sıra bölgesel istikrar için ortak hareket etme arayışları ele alındı.
İki lider, ticaret hacminin artırılması ve karşılıklı yatırımların güçlendirilmesi yönünde mesajlar verdi. Trump’ın “Türkiye harika ürünler üretiyor, biz onlardan çok şey alıyoruz, onlar da bizden alıyor” sözleri ekonomik ilişkilerde yeni bir ivme beklentisini ortaya koydu.
Beyaz Saray’daki resmi karşılama, samimi atmosfer ve görüşme süresinin uzunluğu, Türkiye’nin uluslararası alanda eşit düzeyde muhatap kabul edilme vurgusunu pekiştirdi. Bu ziyaret, diplomatik açıdan Ankara’nın Washington ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açma arayışının göstergesi olarak yorumlanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti, hem ikili ilişkilerdeki tıkanıklıkların aşılması hem de bölgesel barış için yeni adımların atılması yönünde umut verici bir tablo sundu. Ancak, masaya konulan başlıkların somut sonuçlara dönüşebilmesi için önümüzdeki dönemde sabırlı diplomasi ve karşılıklı irade belirleyici olacak.
Birilerinin ve bütün "gayr-ı memnun" gurup ve fırkaların ziyaretten eli boş dönüldüğü şeklindeki ittihamları demek ki sadece "particilik tarafgirliği" kaynaklı...
Mehmet Nuri BİNGÖL
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Ziyareti: Temalar, Mesajlar ve Beklentiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Ziyareti: Temalar, Mesajlar ve Beklentiler
Yayınlanma :
28.09.2025 00:34
Güncelleme
: 28.09.2025 00:34
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: