GİRİŞİMCİ KADININ GÖZÜNDE HAYAT DERSİ
Genel olarak mal ve hizmet üretmek için ticaret, sanayi ve hizmet alanlarında sermaye koyarak kâr amacıyla risk üzerine alan kişilere girişimci denir. Girişimciler, ekonomik büyümeyi destekledikleri gibi çeşitli iş fırsatları oluşturarak topluma katkı sunan kimselerdir. Kadın girişimciler ise hanımlar tarafından yönetilen girişimlerdir.
Balıkesir’in güzide ilçesi dünyaca meşhur Yağcıbedir Halıları ile kendinden söz ettiren Ulus dağı eteklerinde yer alan Sındırgı ilçesinde bir kadın girişimci var ki, yıllarca işlettiği balık lokantası ile bölge de neredeyse marka olmuş. İlçenin su ihtiyacının karşılanmasında çok önemli büyük bir katkı sunan Çaygören barajı kenarında kendine ait arazi üzerinde kurduğu balık lokantasını 35 yıldır işleten ve hanım elinin değdiği balıkların lezzetine doyum olmayan Meryem Şahin isimli kadın girişimciden bahsediyorum. Meryem hanımın iş yeri butik bir lokanta tarzında. Üzüm bağlarının donattığı lokanta önünde oturarak bizzat kendisinin barajdan tuttuğu balıkları yemek muhteşem bir zevk. Her ne kadar son yıllarda baraj yağmurların azalmasıyla kurumaya doğru yüz tutsa da yine de baraja çok yakın mesafede bulunması tercih edilmek için bir sebep. Barajdan gelen hafif ılık esintinin eşliğinde Meryem hanımın büyük bir maharetle hazırlayıp sunduğu balıkların lezzetine diyecek yok. Meryem hanım balık olarak aynalı sazan ve bıyıklı balık servisi yapıyor müşterilerine. Bu iki balıkta Çaygören barajında bulunuyor. Meryem hanım balıkları barajdan bizzat kendisi tutuyor. Dışarıdan gidip balık almıyor. Kendi teknesi ile tuttuğu balıkları pişirip sunuyor müşterilerine. Hamarat ellerinde inanılmaz bir lezzete dönüşen balıkları tadan bir daha geliyor buraya. Ben birçok kez geldim buraya. Sındırgı Osmanlar Mahallesi (Köyü) sakini İstanbul’da ikamet eden Yılmaz Avcı ile Sındırgı’ya her gelişimizde neredeyse buraya uğrardık. Geçen hafta da ailecek o bölgeden geçerken Yılmaz Avcı’nın deprem sonrası evlerinde oluşan hasar tespiti için köyde olması sebebiyle birlikte Çaygören barajının kenarında yer alan Meryem Şahin’in balık lokantasına uğradık. Meryem hanımın balık lokantası Sındırgı’dan Simav istikametine giderken Osmanlar mahallesi kavşağına gelmeden sol tarafta yer alan Hisaralan termal sularına çok yakın mesafede yer alıyor. Afiyetle balıklarımızı yedikten sonra koyu bir sohbete daldık. Sohbette 35 yıllık işletmeci ve girişimci Meryem Şahin hanımefendi bizlere hayatından kesitler anlattı ve bu arada çok güzelde ibretlik ders niteliğinde birkaç olayı aktardı. Şimdi sözü ona bırakarak anlattığı hayat derslerinden birkaç kesite yer vermek istiyorum.
“Balıkları her daim kendim tutarım. İhtiyacım kadar avlarım. Bizim tüketimimiz genel olarak olağanüstü bir durum olmazsa bellidir. Sadece lokantamda müşteriye pişirip satacağım kadar tutarım fazlasını bugüne kadar hiç tutmadım. Balıkları genelde ağ ile tutuyorum. Küçük bir teknemiz var onunla açılıyorum baraja. Çiğ balık asla satmıyorum. Çoğunlukla lezzetine doyum olmayan bazen 2-3 kilo hatta daha fazla gelen aynalı sazan balığı müşterilerimiz tarafından tercih edilir. Bir seferinde dışarıya gitmiştim sürekli gelen bir müşterim gelmiş benim orada olmadığımı görünce üzülmüş lokanta ise açıktı. Ben gelinceye kadar kendileri balıkları pişirmeye başlamışlar. Buraya uğrayanlar tekrar tekrar geldikleri için artık müşterilerimle neredeyse akraba gibi oldum.”
Meryem hanımın lokantasında iki farklı müşteri farklı zaman dilimlerimde çantalarını unutmuş. O olayı da şöyle anlatıyor. “Bir gün bir müşterim çantasını unutmuş aradan epey zaman on beş gün geçtikten sonra çantasının olmadığını fark edince beni aradı. Çantayı burada unutmuşsunuz dedim. Çantasını almak için tekrar geriye geldi. Çantasını eline alır almaz içini kontrol etti. İçinde yüklü miktarda altın varmış. Bende zaten tedbirli davranmıştım herhangi bir şaibe daha sonra oluşmasın diye çantanın sapını elime bir peçete alarak tuttum ve masadan alarak içeriye koydum. Çıplak elle çantaya dokunmadım.” Meryem hanım bu şekilde davranmakla hem bir şaibeyi ve şüpheyi önlemiş hem de kendisine olan güveni arttırmış. Çantayı unutan müşteri teşekkür ederek yoluna devam etmiş.
Bir başka zaman diliminde de yine başka bir bayan müşteri çantasını orada unutmuş. O bölgedeki bir yerleşim yerinde bir akrabasının düğününe giden bayan geri döndüğünde çantanın hala orada duruyor olmasına şaşırmış ve şunu söylemiş. “Düğünde takı olarak takacağım altın da çantamda idi. Çantayı burada unutmuşum çok sonra farkına vardım. Çantam yanımda olmayınca düğünde takı da takamamış oldum” demiş.
Hisaralan termal bölgesinin çok yakınında bulunan Meryem Şahin’e ait balık lokantası bu bölgede konaklayan ya da Sındırgı-Simav yolunu kullanan herkesin mutlaka uğraması gereken bir lezzet durağı. Hatta şunu söyleyebilirim henüz Meryem Şahin’in balık lokantasında aynalı sazan ya da bıyıklı balık yemediyseniz siz henüz balık tatmamışsınız, yememişsiniz demektir. Bu lezzeti tatmak için Türkiye’nin her neresinde olursanız olun Sındırgı’ya yolunuzu düşürün. Burada yiyeceğiniz balığın tadı eminin ki damağınızda kalacak ve tekrar tekrar buraya gelmek isteyeceksiniz. Tabi Sındırgı’ya geldiğinizde Yörüklerin el emeği göz nuru Yağcıbedir halısıyla tanışacaksınız. Sadece Yağcıbedir halısı mı? Elbette hayır. Ayrıca Kertil Çam Kolonyaları ile de tanışacaksınız. Yörükler diyarı Sındırgı tarih, kültür ve termal turizmiyle de gelenleri ağırlayacak bir şehir. Tatlı dilli, güler yüzlü insanlarıyla da belki akraba olurcasına uzun yıllar unutulmayacak dostluk kuracaksınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: