Sessiz ve Salgın Şeklinde Yayılan Metamfetamin Tehlikesi
Son yıllarda toplum olarak adını sıkça duymaya başladığımız bir madde var: metamfetamin (met). Ne yazık ki beynin kimyasını altüst eden, kullanıcıyı derin bir uçuruma sürükleyen ve hızla yayılma eğilimi gösteren bu ölümcül maddeden hem kendimizi hem çocuklarımızı korumak zorundayız. Bunun için önce tehlikeyi doğru tanımamız, sonra da bilinçli adımlar atmamız gerekiyor.
Öncelikle metamfetamini tanıyalım.
Metamfetamin, C₁₀H₁₅N formüllü, fenetilamin türevi sentetik bir uyarıcıdır. Aromatik bir benzen halkası, yan zincirde metilamino grubu ve alfa karbonunda metil grubundan oluşan yapısı, beyinde dopamin salgısını olağanüstü artırarak güçlü bir uyarıcı etki oluşturur.
Peki İnsanlar Neden Kullanır?
Cevabı aslında basittir:
Geçici enerji, sahte bir mutluluk ve yapay bir özgüven duygusu.
Kullanıcılar kısa süreli bir kaçış yaşar; ancak bedeli çok ağırdır.
Bilimsel Veriler Tehlikeyi Gözler Önüne Seriyor
American Addiction Centers’in verileri, metamfetamin tehlikesinin her geçen gün arttığını göstermektedir. Metin kullanımı sırasında kalp hızı, vücut sıcaklığı, nefes alma ve kan basıncı yükselir; kişi kendini daha enerjik ve uyanık hisseder. Bu yapay uyanıklık hali çok kısa sürer ve ardından derin bir çöküş, yorgunluk ve depresyon ortaya çıkar.
AAC ve NIDA’nın raporlarına göre uzun süreli kullanım:
Dopamin ve serotonin üreten sinir hücrelerinde kalıcı hasar oluşturabilir.
Hafıza, öğrenme, koordinasyon gibi bilişsel beceriler ciddi şekilde zayıflar.
Saldırganlık, paranoya, halüsinasyon gibi ruhsal problemler görülür.
“Meth mouth” adıyla bilinen şiddetli diş çürümeleri, cilt problemleri, kilo kaybı ve damar hasarları ortaya çıkar.
Kronik kullanım, Parkinson benzeri nörolojik sorunlara kadar ilerleyebilir.
Yaygınlık Şaşırtıcı ve Kaygı Verici
2021 itibarıyla, 12 yaş ve üzeri nüfusun %6’sı yaşamında en az bir kez met kullandığını bildirmiştir.
Dikkat edin, 12 yaş… Bu veri bile tek başına durumun vahametini ortaya koymaktadır.
2014 TEDS verilerine göre, her 100.000 kişiden yaklaşık 53’ü, metamfetamin bağımlılığı nedeniyle tedavi merkezlerine başvurmuştur.
Bu tablo, metamfetaminin bireysel bir sorun olmaktan çıkıp toplumsal bir krize dönüştüğünü gösteriyor.
Çözüm Var, Umut Var
Metamfetamin bağımlılığı ağır bir tablo yapsa da tedavisi de mümkündür.
Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT) büyük yarar sağlar.
“Motivasyonel görüşme teknikleri” programları, temiz test sonuçlarını ödüllendirerek süreci güçlendirir.
Destek grupları ve aile terapileri kişinin iyileşme sürecini hızlandırır.
Toplumsal olarak ise:
Okullarda uyuşturucu farkındalığı eğitimi artırılmalı,
Aileler çocuklarındaki davranış değişimlerini ciddiye almalı,
Devlet, uzun vadeli tedavi merkezlerini güçlendirmeli,
Sivil toplum ve sağlık çalışanları entegre programlar yürütmelidir.
Metamfetamin bağımlılığıyla mücadelede ülkemizdeki en önemli kurumlardan biri olan YEDAM (Yeşilay Danışmanlık Merkezi)’dır.
YEDAM; ücretsiz psikolojik destek, bireysel terapi ve aile odaklı danışmanlık hizmetleri sunarak bağımlı bireylerin hem tedavi olmalarına hem de sosyal hayata yeniden uyum sağlamalarına önemli katkılar sağlamaktadır. Kurum, her geçen gün kendini daha da geliştirmekte; 115 Danışma Hattı ise büyük bir özveriyle hizmet vermektedir. Yakinen çalışmalarına şahit olduğum Yozgat YEDAM ekibinin gayretlerini de buradan tebrik ediyorum.
Sonuç olarak, bu maddeyle ve diğer tüm zararlı bağımlılık yapıcı maddelerle mücadele etmek, onların pençesinden kurtulmak için bireyler, aileler, kurumlar ve toplum olarak ortak bir çaba göstermemiz büyük önem taşımaktadır.
Kaynak: American Addiction Centers, “Meth Addiction: Facts, Statistics & How Meth Changes You” (americanaddictioncenters.org/blog/meth-statistics)
Prof. Dr. Hamdi TEMEL
www.hamditemel.com.tr
Yorumlar
Kalan Karakter: