Kızıldeniz: Tarihin, Renklerin, Yaşanmışlığın ve Hayranlığın Buluştuğu Yer
Mısır seyahatimde beni en çok etkileyen yerlerden biri de Kızıldeniz’di.
Gerçekten de bu deniz adeta yeryüzünün altında saklı olan bir cennet…
Kızıldeniz’de yüzmek benim gibi sıcak suyu sevenler için bulunmaz bir yer. Üşümeden günün belirli zamanlarını bu uçsuz bucaksız gizemli denize kendinizi koyuverebiliyorsunuz.
Suyun berraklığı ile beraber zengin rengarenk deniz canlılarıyla hem hal olabiliyorsunuz ve dalış tutkunları için eşsiz bir deneyim sunuyor.
Hurghada, Şarm El-Şeyh, Marsa Alam ve Dahab gibi kıyı kentlerinden acemi dalıcıda olsanız kolaylıkla mercan cennetine turlarla rahatlıkla gidebiliyor ve hocalar ile beraber dalabiliyorsunuz.
Özellikle Hurghada’da büyük ve konforlu dalış tekneleriyle gerçekleştirilen turlara dünyanın her tarafından gelen insanları görebilirsiniz. Bu turlar hem eğlenceye dönüşmüş hem de ülkenin turizmi canlanmış.
Deniz altında süzülen rengarenk balıkları, mercan kolonilerini, deniz kaplumbağalarını görmek...
Benim için müthiş bir şeydi. Hatta tembel balıkları göstererek, Türkçe olarak “bunlar tembel balıklar” ve “denizin ortasında saatlerce hareketsiz durabilirler” demesi hiç unutamayacağım bir anım idi. Hala gülümsüyorum.
Kızıldeniz’in tuzluluk oranı oldukça yüksek olduğunu girer girmez hissediyorsunuz.
Bu özelliği nedeniyle de su altı canlılarının üremesi ve korunması için oldukça elverişli bir ortam oluşmuş bu da ayrı bir mucize idi.
Bölge, yüzlerce farklı balık türüne ve yumuşak–sert mercanlara ev sahipliği yapıyor. Bu durumu çok yakın kıyılardan bile görebiliyorsunuz. Trichodesmium erythraeum adlı mikroalglerin zaman zaman oluşturduğu kırmızımsı görüntü ise, bu denize "kızıl" sıfatının neden verildiğini anlamanızı sağlıyor.
Dalışımda sadece huzur değil sanki bir sonsuz özgürlüğümü de hissetmiş idim. Bu deniz sadece suyla değil, ruhumla da temas kuruyordu sanki.
Ruhuma etki etmesinin bir nedeni bu denizin, Kur'ân-ı Kerîm de geçen tarihi bir deniz olması idi…
Hz. Musa’nın Kızıldeniz'i yararak kavmini kurtardığı bu sularda, bir yandan tarih, bir yandan doğa, bir yandan da insanların yaşadıkları saklı…
Kızıldeniz’de dalışım; sadece bir spor değildi, bir iç yolculuğumdu.
Eğer bir gün yolunuz Mısır’a düşerse, piramitleri görmeden dönmeyin ama Kızıldeniz’e dalmadan da gelmiş sayılmazsınız bunu da unutmayın.
Çünkü bu su, yalnızca tuz taşımaz; tarih, renk, hayranlık ve bir ömür boyu unutamayacağınız hatıralar da taşır…
Prof. Dr. Hamdi TEMEL
www.hamditemel.com.tr
Yorumlar
Kalan Karakter: