İslam Maneviyatı Şarlatanlara ve Paganizme Mi Kaldı?
Dün bir festival provasına gittim. “Uyanış”, “maneviyat”, “farkındalık” gibi kavramlarla dolu bir ortam bekliyordum. İnsanların ruhlarını besleyecek, hakikate yönlendirecek sözler duymayı umuyordum. Ama gördüğüm manzara tam bir hayal kırıklığıydı.
Sahneye çıkanların çoğu, İslam’la hiçbir ilgisi olmayan, dini kavramları ticari bir malzeme gibi kullanan, maneviyatı bir gösteriye dönüştüren kişilerdi. Üstelik sahnede tencere-tava sesleriyle “iyileştirme” yaptığını iddia eden insanlar bile vardı! Bu mudur maneviyat? Bu mudur uyanış?
Bugün “spiritüel” adıyla pazarlanan birçok şey aslında paganizm kökenlidir. Ateş, su, ay ve güneş gibi doğa unsurlarına mistik anlamlar yüklemek, reenkarnasyona inanmak, enerjiye tapar gibi davranmak... Bunların hiçbiri İslam’ın tevhid inancıyla bağdaşmaz.
Maneviyat bu değildir!
Hakiki ruhaniyet sahnelerde değil; secdede, duada, yapılan tevbededir. Maneviyat alkışla değil, Allah’a yönelen samimi bir kalple olur.
Ama meydan boş kalınca, işte böyle hurafeler sahneye çıkıyor. Gençlerimizin zihinleri bu gösterilerle doluyor. Gerçek dinî bilgiye ulaşamayınca, sahte umut satan “spiritüel rehberlere” teslim oluyorlar.
Ve burada sorumluluk bizde.
Özellikle de hanım hocalarımıza sesleniyorum:
Sizler yıllarca kadınlara, genç kızlara, ailelere rehberlik ettiniz. Nice insanın imanına, ahlakına dokundunuz. Fakat yaşınız ilerledi, yorgun düştünüz diye kenara çekildiniz. Bu kenara çekilme, sadece bir bireysel tercih değil; toplum için büyük bir kayıp oldu.
Kadınlara hitap eden, onların sorunlarını anlayan, sahih dini bilgiyle onları aydınlatan hanım hocalar ortadan çekilince, meydanı kimler doldurdu? Kendi kafasına göre yorum yapan sosyal medya fenomenleri, pagan öğretilerini süsleyip pazarlayan sahte spiritüel rehberler, para karşılığı “enerji” satan şarlatanlara…
Hanım hocalarımızın yeniden sahaya dönmesi gerekiyor.
Evet, belki eskisi kadar koşturamayabilirsiniz, ama tecrübeniz, birikiminiz, irfanınız hâlâ bu ümmet için çok kıymetli. Yeni nesil hocaları yetiştirmek, kitaplar yazmak, dijital platformlarda söz almak, gençlere rehberlik etmek için hâlâ vaktimiz var. Eğer bu görev yapılmazsa, meydan tamamen batıl inançlara kalacak.
Bu sadece bir eleştiri değil, bir çağrıdır:
Hakikati bilenler konuşmazsa, batılı anlatanlar konuşmaya devam eder. İslam’ın saf maneviyatını, sahih bilgisini kadınlara ulaştıracak öncülere bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Artık uyanma zamanı!
İslam’ın maneviyatını pagan törenlerinden, tencere-tava seslerinden, sahte ritüellerden ayırmamız gerekiyor. Hakikat tektir ve Allah’ın kitabında, Resulullah’ın sünnetinde bulunur.
Bu gösterilere alkış tutmayın, prim vermeyin. Gençlerinizi bu sahte akımlardan koruyun. Hakiki uyanış, sahnede değil secdede başlar. İslam, bu sahtekarların eline bırakılmayacak kadar büyük bir emanettir.
Hacer Hülya Karadağ
Yorumlar
Kalan Karakter: