Cinsellik ve Sınırları: Son Kale Aile
Herkesin her şeyi istediği gibi yapabildiği, sınırların kalktığı çağa tanıklık yapmak oldukça can yakıcı. Dört duvar arasında yaşanılanlara kulaklarımla şahit olmam acımı daha derinlerde hissettirmekte.
Kimi zaman yaşanan acıların duygularını kalbimde, kimi zaman da sırtımda hisseden biri olarak son kale aile kavramını tekrar ve tekrar gündeme sokmak isterim.
Cinsiyetsiz toplum oluşturma gayretleri bireylerin kimliklerinin de ellerinden alınırken, durum daha da vahimleşmekte. Ki; kişilik ben kadınım, ben erkeğim diyerek gelişir.
Cinsiyet bulanıklığı zamanla kişilik bulanıklığını getirir. Akabinde ruh da zihin de dağılır. Ruhun ve zihnin dağılmasına psikolojide “kimlik karmaşası” denir. Ruh ve zihin dağınıklığı bedende muhakkak sağlık sorunu olarak kendini gösterir. Bunun yanında ruh ile eşleşememe vicdanın yani iç sesini duyamamaya sebep olur. Böylelikle gözleri göremez, kalpleri gerçeği anlayamaz, kulakları nasihatleri işitemez. Hak Teala bu durumu Araf suresi 179. ayetinde hayvandan aşağılık bir durum olarak nitelemiştir.
Şu gerçek bilinmelidir ki; cinsellik sadece bedenin meselesi değil, aynı zamanda ruhun da meselesidir.
Cinsel beden, kadının kadınlığını, erkeğin de erkeliğini ifade eder. Cinsel bedene sahip sağlıklı insanların yemek - içmek gibi hayatta kalmasına sebep olacak cinsel beraberlik, sınırlar dahilinde yaşanmasıyla kişi güven içindedir. Bu durum aidiyet duygusunu oluşturur. Sevgi bağını güçlendirir. Hayat sevgi üzerine inşa edilir. Sevginin ve saygının olduğu bedenler kendilerini değerli hisseder.
Bu tarz ilişkiler tüketmek üzerine değil, üretmek üzerinedir. Sorun çıkarma üzerine değil, problem çözme üzerinedir. Alma üzerine değil verme üzerinedir. Ayıpları örtme üzerinedir. Ki Alemlerin sahibi bu hakikati Bakara suresi 187. Ayetinde eşlerin birbirlerinin örtüsü olduğunu vurgular. O halde cinselliğin sınırları, eşlerin birbirlerinin örtüsü olması, tamamlayıcı ve koruyucu olmasıdır.
Cinselliğin merkezinde aile vardır. Aile çözülürse toplum biter. Sınırların belirlendiği, hayat algımızın temellerinin atıldığı ailenin dağılması insanın yalnızlaşmasıdır. Yalnızlaşan birey kolayca manipüle edilir. Bundan dolayı son kale ailedir. Cinsellik emanettir. Sınırlarıyla güzeldir. İffetle yücelir, aileyle anlam bulur. O halde aileyi korumak kimliğimizin, neslimizin, inancımızın ve geleceğimizin garantisidir.
Tamamlanma yolculuğunda cinsellik tinsel bir terbiye alanıdır. Şehvetin ölçüsü iffettir. Zevkin tamamlanışı huzurdur. Bedenin tatmini, ruhun dinginliğine hizmet etmelidir. Bütünsel bakışla cinsellik, ruh-beden-zihin üçgeninde bir uyumun göstergesidir.
Sağlıklı aile yapısında uyumun görünür olması, eşlerin muhabbetiyle oluşan meveddet, yani kuvvetli sevgi bağında ve merhamet duygusunun akabinde oluşan sakinlikle olur. Bedenlerin sükunete ermesi dıştan gelecek saldırılara karşı hem kadını hem de erkeği koruyucudur. Saldırı cinsi hem maddi hem manevi boyuttadır.
Hayat yolculuğunda menzile ulaşmak için bedenin, ruhun ve zihnin bütünsel olarak tamamlanması gerekir. Tinsel olarak yani Allah’a yönelerek, ruhumuzu arındırarak şehvetin terbiye edilmesi iffetin korunması gerekir. Bunun olabilmesi için kurallarla belirlenmiş bir akit oluşmalıdır. Nikah, mehir, herkesin kadını ve erkeği evli olarak bilmesi, karşılıklı sorumluluklar vardır. Cinsel olarak da eşler arasındaki sevgi, merhamet ve sadakat bağı ile birleşmekle gerçekleşir.
Hasıl-ı kelam; sınırlar insanı özgürleştirir, aile insanı korur. Kalesini ihmal eden, başka ilişkilere yelken açan, kaybetmeyi göze alandır…
Psikolog, Aile Danışmanı Asiye Türkan Türkan
Yorumlar
Kalan Karakter: