YENİ BİR YUVA

YENİ BİR YUVA 

Yeni evliliklerin temelini yalnızca düğünler, takılar, beyaz eşyalar ya da gösterişli davetler oluşturmaz. Gerçek bir yuva, iki insanın birlikte kurduğu; kararlarını birlikte aldığı, her şeyine birlikte yön verdiği bir birliktelikle başlar. Bir evin içinde iki kalp varsa, o ev gerçek anlamda bir “yuva” olur.

Bazı insanlar hâlâ evlilikleri, geniş aile düzeninin içine yerleştirmeye çalışıyor. Oysa artık günümüzde, evlilik demek iki yetişkinin birlikte aldığı kararlarla ilerleyen, sınırları net olan bağımsız bir yaşam biçimi demek. Yeni evlenen çiftlerin, hayatlarının temellerini başkalarının gölgesinde atmaması gerekiyor. Çünkü bir yuva, baştan başa o çiftin emeğiyle inşa edilmelidir.

Ev üstüne ev olmaz.
Bir evde, bir tek karar mekanizması olmalı: o da o evin sahipleri, yani o iki gençtir. Anne babalar, büyükler elbette başımızın tacıdır. Fikir alınır, danışılır ama hayatı onlar değil, evliliği kuranlar yaşar. Her şeye karışılan bir düzen, daha baştan kırılgan başlar. Halbuki çiftler ne kadar erken kendi düzenlerini kurarlarsa, ilişkileri o kadar sağlamlaşır.

Eşyalar konusu da bunun en büyük örneklerinden biridir. Eğer sıfırdan başlıyorsan, o sıfırın kıymetini bilmek gerekir. Kimsenin eskisiyle, fazlasıyla değil… Her şeyin, bir çataldan bir koltuğa kadar her detayın o iki insanın zevkine, ihtiyacına göre alınması çok daha değerlidir. Çünkü bir eşyayı sadece kullanmazsın, aynı zamanda onunla bir anı biriktirirsin. Ama en önemlisi, onun o çiftin iradesiyle alınmış olmasıdır.

Birlikte kurulan bir yuva, birlikte alınan kararlarla güçlenir.
Çiftlerin daha evlenmeden bile hayatlarına dair adım atmaya başlaması, aslında o evliliğin ne kadar bilinçli ve sorumluluk sahibi olduğunu gösterir. Henüz düğün olmadan ev arayan, eşyasını düşünen, birikim yapan çiftler, aslında evliliğe sadece “romantik” değil, aynı zamanda “gerçekçi” de bakıyor demektir. Bu da sağlıklı bir evliliğin olmazsa olmazıdır.

Sonuç olarak bir evlilikte en kıymetli şey ne eşyalar ne altınlar ne de gösterişli düğünlerdir. Asıl kıymetli olan, her şeye birlikte başlama cesareti ve birbirinin arkasında durma kararlılığıdır. Bu yüzden her genç çift, yolculuklarına dış müdahaleler olmadan, kendi kararlarıyla ve kendi kurdukları düzenle başlamalıdır. Çünkü gerçek yuva, kalbin sesine kulak verilerek kurulur.