Tarihin Sessiz Tanığı Haymana Şerefligökgözü’ndeki Yığma Tepe
Anadolu’nun her köşesi, toprağın altında saklı bir tarih kitabı gibidir. Kimi zaman bir höyük, kimi zaman bir Tümülüs karşımıza çıkar, yüzyılların, hatta binyılların tanığı olan sessiz anıtlar... İşte Şerefligökgözü Mahallesi’ndeki yığma tepe de bu tarihî sessizliğin önemli bir örneği.
Köylüler için o tepe yıllardır alışılmış bir manzara… Atatürk’ün atının ayak izlerinin durduğu o beyaz kaya hala orada. Kimi zaman çocukların oyun oynadığı bir yer, kimi zaman da ekin tarlasına gölge düşüren bir yükselti. Fakat arkeoloji açısından bakıldığında bu toprak yığını aslında binlerce yıl öncesinden bize ulaşmış bir kültür mirası olabilir. Anadolu’da bu tür yapay yükseltiler çoğunlukla Tümülüs yani kralların, beylerin ya da soyluların mezarlarıdır.
Şerefligökgözü’nün yaşlıları da hep anlatır, “Biz çocukken de bu tepe buradaydı. Dedelerimiz, nenelerimiz hep ‘orada yeme tepe, yani yığma tepe sonradan yapılmış bir oluşum içinde tarih saklı’ derdi. Ama kimse dokunmazdı.”
İşte bu sözler bile tepenin halk belleğindeki değerini gösteriyor. Bugün artık bilinçli bir adım atmanın zamanı geldi. Bu miras definecilerin talanına bırakılmamalı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmalı, bilimsel kazılarla araştırılmalı. Böylece sadece bir yığma toprak değil, geçmişin kapılarını aralayan bir tarih hazinesi ortaya çıkabilir.
Köylüler de bu gelişmeyi istiyor. Çünkü kazılar yapılıp tepe turizme kazandırıldığında köye de canlılık gelecek. Bir köylü şöyle diyor;
“Kazı başlasa, buraya gelen turist artar. Biz de çayımızı, gözlememizi satarız. Köyümüz şenlenir.”
Haymana ve çevresi zaten tarihî ve doğal güzellikleriyle büyük bir potansiyele sahip. Eğer Şerefligökgözü’ndeki yığma tepe de turizm rotasına dahil edilirse, bölge ekonomisine katkı sağlayacak, köylünün yüzü gülecek, tarih ise korunmuş olacak. Polatlı Gordion’dan daha büyük ve orada yatan kral bana göre Gordios yani Kral Midas’n babasıdır ve tarih tekrar değişecek. UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne Şerefligökgözü’deki yığma tepe kazılarak dünya mirası listesine alınmalı, bu doğrultuda siyasi ve bürokratlar çalışma yapmalıdır.
Tarih sadece geçmişin değil, geleceğin de pusulasıdır. Eğer bu tepeye sahip çıkarsak, aslında geçmişe saygı gösterirken geleceğe de yatırım yapmış olacağız.
“Eylül- Cumhuriyet Savcısı” Polisiye macera aşk romanımız çıktı, keyifle okuyun. Allah’a ısmarladık hoşça kalın.
Aydın Benli
Yorumlar
Kalan Karakter: