KUTLU DOĞUM 67
Peygamber efendimiz aleyhissalâtü vesselam peygamberliği sırasında yapmış olduğu icraatlar hem dostları hem de yabancılar tarafından kabul görmüş medh edilmiştir. Gelecek yazılarımızda bunlara da yer vermek istiyorum.
Prens Bismarck'ın beyanatında diyor ki: “Sana muasır (aynı dönemde yaşayan) bir vücut olamadığımdan müteessirim (üzgünüm), ey Muhammed (a.s.m.)
Carlyle şöyle diyor:” Hazret-i Muhammed'in (a.s.m.) cihana tebliğ ettiği davet, hak ve hakikattır.
Muhammed'in (a.s.m.) doğruluğu, faaliyeti, hakikatı taharride (araştırmada) samimiyeti, sarsılmayan azmi, imanı, kendisini dinlemek istemeyenlere ezelî (başlangıcı ve sonu olmayan) hakikati dinletmek yolundaki sebatı (asla vaz geçmemesi), bana kalırsa, onun, o cesur ve azimkâr Peygamberin hâtem-i risalet (peygamberlerin sonuncusu) olduğunun en kat'î ve en emîn delilleridir.”
Marmaduke Pickthal diyor ki: “Hazret-i Muhammed'in (a.s.m.) tebliğ ettiği esâsâttan (hakikatlerden) mükemmel bir ahlâk mecellesi vücut bulur (ahlak kitabı meydana gelir).”
Dr. Johnson diyor ki: “Kur'ân, öyle bir Peygamber sesidir ki, onu bütün dünya dinleyebilir. Bu sesin aksi, saraylarda, çöllerde, şehirlerde, devletlerde çınlar.”
Corselle diyor ki:” Hazret-i Muhammed'in (a.s.m.) zamanında, Arabistan
şâirlerinin şehriyarı (hükümdarı), şair Lebid (cahiliye şiirinin en önemli isimlerinden) idi. Lebid, muallâkattan (Câhiliye döneminde meşhur Arap şâirlerinin Kâbe'nin duvarına asılan meşhur şiirleri) birinin nâzımıdır (şairidir). O zaman putperest olan Lebid, Kur'ân'ın belâgati karşısında lâl (dilsiz) kalmış, bu belâgati en güzel sözlerle ifade etmişti. Kur'ân'ın belâgati karşısında hayran kalan Lebid, Müslümanlığı kabul etmiş, Kur'ân'ın ancak bir Peygamber lisanından duyulacağını söylemiştir.”
Gaston Care diyor ki: “İslâmiyet, yeryüzünden kalkacak ve bu suretle hiçbir Müslüman kalmayacak olursa, barışı devam ettirmeye imkân kalır mı? Hayır buna imkân yoktur!”
Jochahim diyor ki:” Kur'ân'ın tarif ettiği basit, fakat mükemmel sıhhî kaideleri (sağlıklı prensipleri) nazar-ı dikkate (dikkatli bakışlara) alırsak, bu mukaddes kitap sayesinde, bütün dünyanın bazı kısımlarıyla, haşarat mahşeri (zararlı varlıkların kaynaştığı alan) olan Asya'nın müthiş bir tehlike olmaktan kurtulduğunu görürüz. Müslümanlık nezafeti, temizliği, nezaheti (nezihliği) bütün sâliklerine (yol alanlarına) farz etmekle (şart koşmakla), birçok tahripkâr mikropları imha etmiştir (yok etmiştir).”
Sembires Encyclopedia namıyla intişar eden (yayılan) İngilizce muhitü'l-maarifte (ilim ansiklopedisinde), Müslümanlıktan şu suretle bahsolunmaktadır:” İslâm Peygamberinin seciyesini (karakterlerini) aydınlatan Kur'ân âyetleri, son derece mükemmel ve son derece müessirdir (etkilidir)... Bu âyetler, İslâmiyetin muhteşem bünyanında (yapısında), altından bir kordon gibi işlenmiştir. İnsafsızlık, yalancılık, hırs, israf, fuhuş, hıyanet, gıybet, bunların hepsi Kur'ân tarafından en şiddetli surette takbih olunmuş ve bunlar reziletin (aşağılığın) ta kendisi tanınmıştır.
Diğer taraftan, hüsn-ü niyet (iyi niyet) sahibi olmak, başkalarına iyilik etmek, iffet (namus), haya, müsamaha (hoş görü), sabır ve tahammül, iktisat, doğruluk, istikamet, sulhperverlik (barış severlik), hakperestlik (gerçekçilik), herşeyden fazla Cenab-ı Hakka itimad (güvenme) ve tevekkül (Allah’ı vekil yapma), Allah'a itaat (O’na boyun eğme), Müslümanlık nazarında hakiki iman esasları ve hakiki bir mü'minin başlıca sıfatları olarak gösterilmiştir.” (devam edecek)
08.10.2025
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Yorumlar
Kalan Karakter: