Dönemin ifadesiyle ağır cüsse musâri müsabakası, günümüze çevirirsek ağır sıklet güreş maçı… Mezkur dönemin en çok ilgi ve talep gören, en çok seyirci toplayan spor branşıdır güreş. İstanbul halkı Ramazan ayı boyunca her gece sahur vaktine kadar güreş müsabakaları yapmış elemeler Ramazan Bayramına kadar sürmüştür. Hicri Takvim’de Ramazan Ayı’na tesadüf eden Rumi Mayıs 1338 (1922) ayı 27. Gecesinde nihayet şampiyonların belirlenmiş ve unvanlarına kavuşmuşlardır.
Çevirimizde bahsi Geçen müsabaka Ağırcüsse pehlivanlarının baş güreşidir. Yani şampiyon Türkiye Ağırcüsse Başpehlivanı Unvanı alacaktır. Sürprizi bozmadan maça bakalım…
KEMAL – DANYAL BEYLER MUSARİSİ1
Danyal Bey dördüncü devrede pes etmiş ve mağlup olmuştur. Mağlubiyetin sebebini idmansızlığa yüklemişti.
Yedi sekiz aydır bütün idmancıları işgal ederek bir çok dedikoduya sebebiyet veren Türkiye Ağırsıklet şampiyonu Beşiktaş kulübünden Kemal Bey’le; bu şampiyonluğu Kemal Bey’den nza’ etmek isteyen Anadolu Kulübü’nden Danyal Beylerin musarisi evvelki gece Saraçhanebaşı’ndaki sirkte binlerce amatör ve seyirciler huzurunda icra edildi.
Alafranga dokuzdan itibaren gelmeye başlayan seyirciler yavaş yavaş sıraları dolduruyorlardı. On buçukta sirk hıncahınç denilecek derecede idi. Bu sırada Kemal Bey her zamanki tevazuuyla sirke girdi ve müthiş bir alkış tufanıyla karşılandı. Beş dakika geçmemişti ki Danyal Bey de bir Amatöre has necip edvarıyla geldi ve aynı suretle alkışlandı. Artık alkış devresi başlamıştı. Birkaç senedir unuttuğumuz alkışları dün akşam tatbik ederken mutlak çok kişiler ellerini acıtmışlardır. Ne ise Danyal Bey takiben Kemal Bey’in menaceri Beşiktaş Kulübü güreş muallimi Ahmed Bey, Rıza Bey, Seyfi Bey, Mösyö Venelli, Mazhar Bey, Selim Sırrı Bey geliyorlardı. Selim Sırrı Bey’i az daha tanıyamayacaktık. Alman Usulü idman hakkındaki içtihadını on sekiz sene sonra değiştiren muhterem malumumuz. Bıyıklarını da çok ince kestirerek eski azimet ve haşmetini zayi etmiş gibi.
Boğaziçi’nden gelecek zevatın (kişilerin) güreşe yetişmesini temin için evvela alaturkanın destesi ile küçük orta pehlivanları güreştirildi. Saat on ikiye gelmişti. Alafranga başladı. Ve ilk güreş olarak Beşiktaş’tan İlhami, Anadolu’dan Enver Beyler meydana çıktılar. Güreşen fiilen idaresini Hamdi Bey deruhte etmişti. Selim Sırrı, Rana, Seyfi, Kadıköy Sultanisi Terbiye-i Bedenîye muallimi İsmail Hakkı Beyler ile Menelli Efendi heyet-i advali teşkil ediyordu. Düdük öter ötmez İlhami Bey atıldı. Daha ağır, daha çevik görünüyor, mamafih çok istical ediyordu ve bu isticaldir ki İlhami Bey’in muvaffakiyetine mani oldu. Enver Bey daha metani davranıyor, İlhami Bey’in bütün cümlelerini savaştırıyordu. On dakikalık bir savaşta berabere bıraktırıldılar.
Sıra Kemal ve Danyal Beylere gelmişti. Binlerce halk adeta nefes almıyor, havanın sükûnetini ihlalden korkuyor gibiydi. Hamdi Bey tırnak muayenesini yaptıktan sonra tiz düdüğünü öttürdü. İki pehlivan musafaha (tokalaşma) ederek karşılaştılar. El enselerle birbirlerini tarttıktan sonra Kemal Bey kol kapmak istedi, muvaffak olamayarak yere düştü. On dakika yerde geçti. Birinci devre bitmişti. İki dakika istirahatle ikinci devre başladığı zaman Kemal Bey tevafukunu göstermeye başladı. Danyal Bey’in sağ kolunun öteden beri rahatsızlığına mebni Kemal Bey’in bu kol üzerinde fazla tevkif ettiği görülüyordu. İkinci devrede bu suretle geçti. Yine iki dakika istirahatten sonra üçüncü devre başladı. Kemal Danyal Bey’in vaziyeti hâkimiyeti kesb-i vuzuh ediyor, Danyal Bey’in (Kle) lerine taklis ederek mukabele gösteriyordu. Danyal Bey’in sene-i 23 ve kilosunun 92; Kemal Bey’in 30 ve kilosunun da 92 kadar olmasına rağmen Kemal Bey tedrici bir surette mukavemetini tezyit ederek Danyal Bey’in müdafaa ve tecavüzünü kırıyordu. Bu anda Danyal Bey mühim bir tehlike geçirdi. Kemal Bey ayakta kafasını kapamayınca kolundan kaparak yere attı. Danyal Bey’in sağ omzu tamamiyle yere temas etmiş, bazı seyircileri alkışa kadar sevk etmişti. Danyal Bey de tehlikeyi gördü ve serii hareketle kendisini tehlikeden kurtardı.
Dördüncü devre birinin mağlubiyetiyle neticelenmek üzere başladığı zaman Kemal Bey de Danyal Bey de sükûnetlerini muhafaza ediyorlardı. Bu devrenin yedinci dakikasını on beş saniye geçerken Danyal Bey’in pes ettiği hayretle görüldü. Hamdi Bey düdüğünü öttürmüş, müthiş bir alkış başlamıştı. Danyal Bey çekilirken Kemal Bey taraftarları meydana hücum ederek Kemal Bey’i öpüyorlar, alkışlıyorlardı.
Bu Hadise bu suretle, Kemal Bey’in mevkiini muhafazasıyla hitam (son) buldu. Yedi sekiz aydır herkesi alakadar eden bu meselede niçin pes ettiğini Danyal Bey’den sorduğumuz zaman idmansız olduğunu söyledi. Bu, affı gayr-ı kabul bir hatadır. Bu kadar zamandır hazırlanması lazım gelen bir pehlivanın idmansız meydana çıkmasını tevil edecek güreş nizamnamesinde bu madde göremedim.
Kemal Bey’in galibiyeti üzerine Münir Bey Kemal Bey’e meydan okudu. Münir Bey’in yetmiş beş kilodan fazla olduğunu zannetmem. Daha düne kadar Kemal Bey’le idman yapan Münir Bey’in bugün ustasına meydan okuması gariptir.
Kemal Bey’in, Danyal Bey’in zayıf kolunu çok tazyik ettiği hakkında sirkte söylenilen sözler o kadar da doğru olmasa gerek. Danyal Bey’in en kuvvetli noktası ensesidir. Kemal Bey de olanca kuvvetini buraya tevciye ettiği görülüyordu. Kolu tazyik ancak ikinci derecede kalır.
Güreşin hitamını müteakip iki hasım musafaha ederek ayrıldılar. Şâdan Kemal Bey alkışlar içinde, arkadaşlarıyla beraber sirkten çıkarken, onun daha çok zamanlar mevkiini muhafaza edeceği zannı kuvvetleniyordu.
DANYAL BEY
KEMAL BEY
Vakit, 28 Mayıs 1338/ 1922 Pazar, s.3
nostalji gibi. başka sporlar da var mı acaba