Bildiğiniz gibi işim ve dernekçilikten dolayı kadınlar ile daha çok faaliyetlerde bulunuyorum.
Maalesef ülkemizde kız çocuklarının okula gönderilmemesi gibi bir sorun hala devam etmekte. Devletimiz kız çocuklarının okula gitmesi için çaba gösterirken aileler çeşitli bahanelerle çocuklarını okutmamayı tercih ediyorlar. Toplumu eğitim ile refaha ulaştıracağımızı sık sık söylerim. Eğitim şart deriz ama çabada göstermeyiz. Eğitimi de diploma olarak değerlendirmekte yaptığımız bir yanlış. Bir yerden başlamak gerekir diyerek çevremdeki okuma yazma bilmeyen kadınlar ile birlik olduk ve yeni bir başlangıç yaptık.
Bu başlangıç okuma yazma kursu ile oldu. Karabağlar kaymakamı Cemil Özgür Öneği beyefendi'nin desteği ile on iki tane kadınımız okuma yazma kursuna başladı. Onların heyecanını mutluluğunu gördükçe bende mutlu olurken içimde bir yerde onların anne ve babalarına kızgınlık var.
Neden aileler çocuklarının çocukluğunu çalar ki..
Bu kadınlar zamanında okula gönderilse idi çocukluklarını yaşasaydı bir yanları eksik kalmayacaktı. Her ne kadar şu an okula gitseler de ellerinden alınmış bir çocukluk yok mu
Çocukluklarını telafi edemeyeceğiz ama şu an onlar belki sizin için küçük kendileri için
büyük bir iş yapıyorlar. Belki değil kesinlikle kendileri için büyük bir iş yapıyorlar. Çocuk gibi şen deriz ya işte onlar çocuk gibi şenler. Kimisi ben hastanede sıra beklerken ismimin çıktığını bilsem o bile yeter derken kimisi hangi otobüse bineceğimi bilsem yeter diyor. Kimisinin oğlu hasta olup anne benim yüzümden okula gidemedin derken kimisinin çevresi ne işine yarayacak bu yaştan sonra diyor. Sevim teyze kursun en yaşlısı onun cesareti ayrı bir mutluluk.
Sizlerin yaşantılarının yanında ne kadar farklı yaşantılar ve hayaller var değil mi?
Ben onlar ile gurur duyuyorum. Her insanın yapamayacağı işi yapıyorlar. Şuan bazı kadınlar aman ne gerek var derken oturup televizyon seyretmeyi düşünüyor ama onlar çocuklarına örnek olmak için daha çok çalışıp okula gidiyorlar. Bugün onlara nasıl gidiyor kursunuz diye sormadım, içlerinden biri Aydan abla kursumuzu sormadın dediğinde başladık sohbete peki dedim bu kurs size ne kazandırdı.
İlk cevapları kendimize güvenimiz arttı oldu.
Kendimiz için bir şey yaptık cevabı, şimdi oğlum okuyor ben yazabiliyorum cevabı, çocuğunun ooo anne okuyabiliyorsun artık sevinci, öğretmenlerinin onları tahtaya kaldırması, sınav olmaları...
Onların dünyasında büyük bir hayal gerçekleşiyor. Umarım hayal ettikleri her şey bir gün gerçek olur.
Yazının özeti :))
çok mutlular çoooook
O kadınlarla çok gurur duyuyorum bir kadının ayakları üzerinde durması çok güzel bir şey
Allah Kaymakam Bey ile ecrinize sayar inşallah..
Hayatta hiç birşey İçin geç değildir .. Ne hayatımızı değiştirmek için Nede mutlu olmak için.. Tebrik ediyorum çok güzel bende seninle gurur duyuyor
hayatta hiç birşey için geç kaldım olmamalı herzaman yeni başlamgıçlar yapabiliriz.yetet ki isteyelim.
Çok özel bir konuya parmak bakmışsınız. Günümüzün tüm imkanlarına rağmen hala merdiven altı tarikat yönlendirmesi ile çocuklarını okula göndermeyi medrese adı altında bir yerlere gönderilip nasıl bir eğitim verildiği belli olmayan nasıl bir birey yetiştirildiği belli olmayan bir sistem malesef gala çalışıyor. Devletim ve m.egitimin tim takiplerine rağmen bazı muhtarların da desteği ile aileler çocuklarını bu tür tarikatların ellerine teslim ediyorlar. Bu konudaki hassasiyetiniz devam ettirmeyiz dileklerimle başarılar diliyorum.
Harika işler yapıyorsunuz. Biz de seninle gurur duyuyoruz. ne mutlu insanlık için artı değer üretene. yürekten alkışlıyorum.
Sosyal sorumlular bilincinde işlediğiniz konular takdire şayan yine çok güzel bir yazı Aydan hocamı tebrik ederim