Mesele İnsan Olabilmek
Kendimi negatif olmayan biri sanırdım ama artık negatif birine dönüşmeye başladım.
Sabah işe giderken otobüste içimde başlıyor feryatlar...
Saçlar yapılmış, makyajlar tamam, tırnaklar bir karış, kulakta kulaklık, elde telefon...
Gençler okula mı gidiyor, gezmeye mi?
Biz siyah önlüklerle, örgülü saçlarla giderdik okula. Şimdi ise her okulun ayrı bir kıyafeti var; her aileye ayrı bir yük.
Feryat ediyor içim...
Otobüste sevgililerin sarmaş dolaş hâlleri,
Altı yaşındaki çocuğun koltukta oturup yaşlıların ayakta kalması,
Üstelik çocuk kalktığında yaşlıya yer vermek yerine gençlerin oturması...
Çıldırmadan otobüsten inmek gerekiyor.
Sırtındaki çantayla bir kişilik yer kaplayanlar, “ilerleyin” denmeden kımıldamayanlar...
Gel de pozitif başla güne!
Bir de trafik var...
Çöp atanlara mı, yere tükürenlere mi kızayım?
Yoksa bir şey olmamış gibi yola devam mı edeyim?
Günlük olayları bir kenara bırakalım, sosyal medyaya bakalım.
Herkes mutlu, güzel, yakışıklı ve eğleniyor.
Gerçekten öyle mi?
O mutlu fotoğraf paylaşanlar, çocuğuna ayakkabı alamayan aileleri hiç düşünür mü?
Onları geçtim, Gazze’de ölen çocukları da mı görmüyorlar?
Bütün dünya sokakta, İzmir’de ise ses yok.
Sokağa çıkmıyorsanız boykot yapın, ama maalesef o da yok.
Evet, negatifim...
Ama güzellikler görmek istiyorum.
Okula giden gençlerin ellerinde telefon değil, kitap görmek istiyorum.
Otobüse bindiklerinde çantalarını ellerine alıp ilerlemelerini istiyorum.
Annelerin sadece kendi çocuklarını değil, tüm çocukları önemsemelerini istiyorum.
Sevginin birbirine yapışmakla ilgili olmadığını anlatmak istiyorum.
İnsanların önyargısız davranmalarını istiyorum.
İnsanları oldukları gibi kabul edip, saygı göstermelerini istiyorum.
Yazdıkça ben, okudukça siz... Liste uzar gider.
Ama belki de bu yazının tek bir özeti var:
Kadın, erkek, genç, çocuk değil mesele…
Mesele insan olabilmek.
Güzel günler görmek umuduyla...
Aydan Kurt
Yorumlar 1
Kalan Karakter: