31 Mart 2024 yerel seçimlerinin üzerinden bir yıl geçti. İzmir’in CHP’li belediye başkanları, geçen bu bir yılı değerlendirdiklerini söylüyor. Ama nasıl? Ne bir basın toplantısı ne bir canlı yayın… Her biri yazılı birer bültenle günü kurtarma derdinde. Oysa eskiden bu tür değerlendirmeler basının karşısında, kamuoyunun önünde yapılırdı. Şimdi ise medya yok, hesap yok, soru yok!
Neden? Korku mu var? Hesap veremeyecekleri işler mi dönüyor? Yoksa medyanın soracağı birkaç net soru, perde arkasındaki kirli ilişkileri mi ifşa edecek diye endişeleniyorlar?
İcraat diye kamuoyuna sunulanlara bakıyoruz; tek kelimeyle komedi. Eski başkanların yıllar önce başlattığı projeler, isimleri değiştirilerek yeniden piyasaya sürülüyor. Üstelik bazıları o kadar pervasız ki, Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerini bile “kendi eserimiz” diye satmaya çalışıyor. Bu kadarına da pes!
Seçim öncesi verilen vaatler? Unutulmuş, silinmiş, yok sayılmış. Yapılanlar mı? Makyajlanmış, süslenmiş, ambalajlanmış eski işlerin ikinci el hali. Tıpkı Nasreddin Hoca'nın meşhur fıkrasındaki gibi:
— "Yeni ay girince eski Ay’ı ne yaparlar?"
— "Kırpıp, kırpıp yıldız yaparlar!"
Evet, İzmir’de belediyecilik artık “kırpılmış yıldızlardan ibaret. Modası geçmiş işler, halkın gözünü boyamak için yeniden sahneleniyor. Şehir yerinde sayıyor, halk oyalanıyor, başkanlar ise vitrin peşinde.
Ancak asıl skandal, bu rezalet karşısında muhalefetin bile sus pus hali. AK Parti’nin ilçe başkanları ve belediye meclis üyeleri, sanki her şey yolundaymış gibi tek kelime etmiyor. Görünüşe göre onlar da bu sahte düzenin konforundan memnun. İzmir halkı kandırılmak istemiyor. Yeni başkanlara tanınan kredi artık tükenmek üzere. Yüzünü medyadan kaçıran, halka hesap vermekten korkan, yıllar önce yapılmış projeleri yeniden ambalajlayarak “icraat” diye sunan bir anlayış ne hizmettir ne vizyondur. Bu sadece göz boyamaktır!
Soruyoruz: Ne zaman gerçek belediyecilikle tanışacağız? Ne zaman sahte yıldızlar yerine halk için parlayan projeleri göreceğiz?
FESTİVALE MİLYONLAR
Çeşme Belediyesi’nin içinde bulunduğu iddia edilen ağır borç yükü kamuoyunun malumu. Ödenemeyen faturalar, durdurulan hizmetler, biriken personel alacakları... Ama iş festivale gelince akan sular duruyor!
Alaçatı Ot Festivali kapsamında sahne alacak isimler az buz değil: Sertap Erener, Zeynep Bastık, İskender Paydaş... Sahne büyük, bütçe daha büyük. Çeşme halkı ise soruyor: “Borç ödemeye para yok da bu sanatçılara milyonlar nasıl bulunuyor?”
Belediyecilik; eğlence organize etmek değil, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamakla başlar. Festival elbette olsun, ama önce temizlik işçisinin maaşı ödensin, belediye borç batağından çıksın. Aksi halde bu festivaller halkın gözünü boyamaktan başka bir anlam taşımaz.
Çeşme’de müzik çalıyor olabilir ama kamu vicdanı sessiz çığlıklar atıyor.
GÖZLER İZMİR’DE Mİ?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yapılan operasyon, siyasi iklimi bir anda değiştirdi. Gözaltılar, soruşturmalar, belgeler... Gündem aniden sertleşti. Şimdi herkesin aklında tek bir soru var: Bu dalga İzmir’e sıçrar mı?
İzmir'de özellikle bazı ilçe belediyelerinde son dönemde ihaleler, personel alımları, imar uygulamaları sıkça tartışma konusu oldu. Kapalı kapılar ardında yapılan işler, yandaşlara verilen işler, şaibeli harcamalar... Hepsi kamuoyunun hafızasında duruyor.
İzmir’in bazı belediyeleri, “hesap vermezlik” alışkanlığıyla hareket etmeye devam ederken, İBB’ye yapılan operasyonun yankıları, bu rahatlığı sarsabilir. Artık İzmirli seçmen de müfettişler de basın da daha dikkatli.
Görünen o ki; İstanbul’da atılan taşın dalgaları, yakında Ege kıyılarına da vurabilir. Hazırlıklı olun!
ÜSTADIM ; ÇOK BAŞARILI GÜZEL BİR YAZI OLMUS. İZMİRLİNİN SESİ OLMUŞSUNUZ. AMA BİR FAYDASI OLMAZ Kİ, MESAJ VERMEK İSTEDİĞİNİZ YÖNETEMEYİCİLERE. ONLAR "MALUM"U AKLAMA DERDİNDELER. İZMİR MUHALEFETİNE GELİNCE ONLAR FOTOĞRAF ÇEKTİRME DERDİNDELER. ÇOK İYİ SELFİ ÇEKME UZMANI OLDULAR HEPSİ. ORAYI ZİYARET ETTİK. BURAYI ZİYARET ETTİK. ONU KARŞILADIK. BUNU UĞURLADIK. SİYASET ??DEDİĞİNİZ GİBİ ONLAR DA BU SAHTE DÜZENİN KONFORUNDAN MEMNUN. KALIN SAĞLICAKLA. SAYGILARIMLA...
ÜSTADIM ; ÇOK BAŞARILI GÜZEL BİR YAZI OLMUS. İZMİRLİNİN SESİ OLMUŞSUNUZ. AMA BİR FAYDASI OLMAZ Kİ, MESAJ VERMEK İSTEDİĞİNİZ YÖNETEMEYİCİLERE. ONLAR "MALUM"U AKLAMA DERDİNDELER. İZMİR MUHALEFETİNE GELİNCE ONLAR FOTOĞRAF ÇEKTİRME DERDİNDELER. ÇOK İYİ SELFİ ÇEKME UZMANI OLDULAR HEPSİ. ORAYI ZİYARET ETTİK. BURAYI ZİYARET ETTİK. ONU KARŞILADIK. BUNU UĞURLADIK. SİYASET ??DEDİĞİNİZ GİBİ ONLAR DA BU SAHTE DÜZENİN KONFORUNDAN MEMNUN. KALİN SAĞLICAKLA. SAYGILARIMLA...
Şimdi ise medya yok, hesap yok, soru yok! Neden? Korku mu var? Hesap veremeyecekleri işler mi dönüyor? Yoksa medyanın soracağı birkaç net soru, perde arkasındaki kirli ilişkileri mi ifşa edecek diye endişeleniyorlar? Sorular net. Cevap ise yazınızda da belirttiğiniz gibi daha bir net ve açık Ve en önemlisi dizinde dediğiniz gibi "İcraat diye kamuoyuna sunu***lara bakıyoruz; tek kelimeyle komedi." Çare? Çare ana Muhalefet partisi konukunfa o*** parti ve ya partililerin hergün halı silker kilim döver gibi icraatın başındaki belediyeyi hallaç pamuğu gibi atmasıdır ki maalesef sanki iki parti uzlaşmis gibi gayet rahatlar. O*** da İzmir gibi Türkiye'nin 3. Büyük şehri o*** güzelim İzmir'e izmir'imize İzmirlilere oluyur. Yazık hemde çok yazık. Bu güzelim diyarı bu hâle getirenlerede yapılmayan hiç bir icraata peşkeş cekenlere de yuh olsun, yazıklar olsun. Elbet İzmir içinde keser döner sap döner