Yıllarca süren ülke ekonomisine katkı sağlayan ve emeklerinin karşılığını olarak hak ettiği emekli, günümüzde artan geçim sıkıntılarıyla adeta unutulmuş bir kesim gibi hissediyordum. “Devletin üvey evladı” olarak nitelendirilen emekliler, her geçen gün zorlaşan yaşam koşulları nedeniyle hak ettikleri değeri görmediklerini düşünüyorum.
Enflasyon karşısında eriyen maaşlar, sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan sorunlar ve sosyal yardımlardan yeterince faydalanamama, emeklilerin en büyük şikayetleri arasında. Hayatlarını idame ettirebilmek için çalışan emeklilerin sayısı giderek artıyor. Oysa emekliler geçen ömür boyunca hak edilen bir dinlenme dönemidir.
Emeklilerin düşüşü net ve piyasada: İnsan onuruna yakışır bir yaşam standardı. Bu da ancak adil bir maaş düzenlemesi, sağlık ve sosyal hizmetlere tam erişim ve ekonomik sürdürülebilirlikle mümkün olabilir. Unutulmaması gereken bir ülkenin emeklilerine verdiği değer, o toplumun geleceğine yaptığı yatırımdır.
Emekliler, ülkede “üvey evladı” değil, bu ülkelerde hizmet vermiş ve takdiri hak eden bireylerdir. kişilerin kulaklarının karışması, sadece bir görev değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur.
Türk Kızılay: Ticari İşletme mi Oluyor?
Türk Kızılay, Türk milletinin bağışları, fitre, zekât ve kurban yardımlarıyla hizmet veriyor. Ancak son dönemdeki kurumun, misyonundan uzaklaşıp ticari bir işletme gibi hareket etmeye başlaması eleştirilere neden oldu.
Son olarak, Resmî Gazete ‘de yayınlanan bir ilanla Kızılay'a ait İzmir'in Karaburun ilçesindeki 120 bin metrekarelik zeytin ağaçlı bir tarla vasfındaki araziyi satışa çıkarması. Kafalarda soru işareti oluşturdu. Denize sıfır olan ve önemli bir doğal değer içeren bu taşınmaz için 181 milyon TL muhammen bedeli belirlenirken, açık artırma yöntemiyle gerçekleştirilecek ihaleler 14 Ocak 2025'te gerçekleşeceği duyuruldu.
Bu satış haberi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Eleştirilerin odak noktası, Türk milletinin yardımlarıyla yardımıyla ayakta duran Kızılay'ın bu satışının misyonuna uygun olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi. Zeytinlik gibi yüksek değere arazinin özellikle çevre ve kamu yararını savunan kesimler tarafından tepkiyle karşılandı. Kızılay'ın varlığı, halkın güvenliği ve desteği üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle, alınan kararların şeffaf bir şekilde açıklanması ve bu parçaların kamuya uygun şekilde saklanması büyük önem taşıyor. Kızılay'ın asli görevi, ticari kazanç sağlamak değil, yardıma dayalı olarak insanlara hizmet etmektir. Bu misyondan sapılması, sadece kurum değil, ona güvenen herkesin de zarar görmesine yol açacaktır.
Siyasi Partiler İş Yerimi?
Anahtar Parti İzmir İl Başkanı Kadir Uçar, sosyal medyada yaptığı bir paylaşım nedeniyle tepki çekti. Uçar, kişisel Facebook hesabından “Anahtar Partisi'nde çalışmaya başladı” şeklinde paylaşım yapması tepki topladı. Ancak bu paylaşım, bazı çevrelerdeki siyasi partilerin bir kamu kurumu ya da ticari işletme gibi gösterilmesi eleştirileri beraberinde getirdi.
Kamuoyunda oluşan tepkilerin odağında, siyasi partilerin bir iş yeri ya da gelir kaynağı değil, halkın temsil ettiği demokratik yapıların varlığı vurgulanıyordu. Bazı kullanıcılar, bu tarz ifadelerin siyasi partilerin kullanımı konusunda yanlış algılar oluşturabileceğini dile getirdiler.