DİL MİLLET DEMEKTİR
Dil bozulmadan yola çıkalım.
Dili kötü kullanan gazeteler, televizyonlar, üniversite mezunları, politikacılar çok artış yaptı. Özellikle televizyon dizilerinde Türkçe çok kötü kullanılıyor. Sokaktaki cahil de bunu marifet bilip onları taklit ediyor.
Bir insan dili kötü kullanıyorsa ya kasıtlı yapıyor ya cahil ya da umurunda değil. Bir kişi mensup olduğu millete kendisini ait hissediyorsa dili anasından öğrendiği gibi konuşur.
Biz ona “Ana Dilimiz” diyoruz.
Türkçe tarihin derinliklerinden gelen ve su gibi akıp giden bir dildir. Sabah yeli gibi insanın ruhunu okşar.
Benim Anamın konuştuğu Türkçe dupduruydu. Çok güzel konuşurdu ve kelime hazinesi benim şimdiki durumumdan çak daha zengindi. O köyde hiçbir yabancı kelimeden ya da uydurukça kelimelerden etkilenmemişti. Argo nedir bilmezdi. Bizlere çok güzel masal ve hekât anlatır mani söylerdi.
Rahmetli Ahmet Kabaklı Hocam, “Türkçe en doğru ve zengin olarak Erzurum Palandöken ve Bayburt’un dağ köylerinde konuşuluyor. Türkçe üzerine çalışanlar oralarda araştırsınlar.” demişti.
Türkçeyi iyi kullanan yazarların kitaplarını okuyarak kelimelerimizi yaşatabiliriz. Şehir hayatı dilimizi yozlaştırmaktadır.
Milliyetçi olanlar dilde tutucu ve samimi olmak zorundalar.
Yaşadığım bir olaydan bahsedeceğim:
Ankara’da yirmi dört-yirmi beş yıl önce, Türk Milliyetçilerinin çıkardığı bir edebiyat dergisi vardı. Bir gün dergiyi aldım, ilk sayfada en az on tane Türkçe hatası gördüm. Telefon edip durumu anlattım. “Bizim dil diye bir meselemiz yok!” dedi telefona çıkan kişi.
İşte orada duracaksın!
Her milletin milliyetçilerinin dil diye bir meselesi vardır. Dil olmazsa millet olmaz. Türk Milliyetçilerinin de Türkçe, dil meselesi vardır. Dil milleti temsil eder. Dilini kaybeden her millet kimliğini eninde sonunda kaybeder.
“Türk = Türkçe” bunlar ayrılmaz bir bütündür.
Bu kalıp değişmez. Onun için vatan hainleri, Türk düşmanları yıllarca Türkçeyi bozmak için uğraştılar. Türkçenin kabul ettiği her kelime bizimdir. Dilin özü üveyi olmaz.
Dil asla uydurulamaz. Uyduruk bir dil soydaşlarıyla bağların kopmasına sebep olur. Bu taktik Sovyetler zamanında Tür Devletlerinde bağları koparmak için uygulandı. Türkçe üzerinde de ülkemizdeki bölücüler de kelimeler uydurarak uzun zaman uğraştılar.
İngiliz General Churchill bir sözünde: “Türkleri savaşarak, asker ve silah kullanarak asla yenemezsiniz. Türkleri yenmek için dillerini bozun.” diyor.
Türk Milliyetçileri ne demek istediğini anladınız sanırım?
Dil yaşayan bir varlıktır; doğar, gelişir ve ölür.
Dil elbette zamanın şartlarına göre tekâmül eder. Bu zorlamayla değil ihtiyaca göre milletin kabulüyle olacak, dil kurallarına uygun olmak zorundadır.
Günümüzde medya dili çok kötü kullanıyor. Bu durum kitaplara da yansımaya başladı. Spikerler dili kötü konuşuyorlar. Dizilerde kullanılan dil çok kötü. Birileri bizi yavaş yavaş ana dilimiz Türkçeden uzaklaştırmak istiyor.
Türkçeyi güzel kullanan yazarların yazılarını ve kitaplarını okuyun.
Şunu iyi bilin, Türk Milliyetçilerinin Türkçe dil meselesi vardır.
Mahir Adıbeş
Yorumlar
Kalan Karakter: