KUTLU DOĞUM 63
CEVŞEN HAKKINDA I
Risale-i Nur tevazu ile ve istifade etmek isteyenlere açılım yapmakta ve okunması okuyanlarını onurlandırmaktadır. Kibirle, tenkitle, peşin hükümle okuyanların bu hakikatlerden alacağı bir şey maalesef yoktur.
Cevşen’in ne olduğunu bilmeyen, Cevşen hakkında tenkitlerini savurmaktadır. Cevşenin tenkit edenlere ihtiyacı yoktur. Cevşene insan olanların ihtiyacı vardır.
(Farsça, “zırh” mânasına gelen ve Peygamberimiz’e (asm), Cenab-ı Hakk’ın emriyle, Cebrâil (as) tarafından Uhud Muharebesi’nin en şiddetli zamanında, hem de Peygamberimizin (asm) zırhının kırılıp sıkıntı verdiği bir zamanda getirilen büyük bir duâdır.
Cevşen’in ismini ve mahiyetini ben, Risâle-i Nurlar’ı tanımadan evvel bilmiyordum. Fakat okuyunca huzur buluyorum. Onun için de tekrar tekrar usanmadan ve severek okuyorum. Onun okuyanlar bunu anlayabilir.
Allah’a şükür Risale-i Nurları tanıdıktan sonra Kur’an-ı Kerîmi okumayı da öğrendim ve üç dört ayda bir hatmediyorum. Hiç usanmıyorum. Cevşen okurken de bir haz duyuyorum ki okumayı tekrarlıyorum. Okumayanlar bunu bilemezler.
Hz. Ali ve onun neslinin büyük zatlarından rivayet edilip okunduğu gibi; bazı sünnî âlimleri (asrımızda Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri gibi) de okuyor. Kaynağından dolayı Şia da okuyor.
Hac ibadetimiz esnasında, Kâbe’nin avlusunda oturup Cevşen okuyordum. Ruhen nasıl bir huzur ve lezzet hissediyordum anlatamam. Görenler bana karşı ilgi gösterdikleri gibi, konuşmalarından analayabildiğim kadarıyla çok külli bir dua olduğunu da söylüyorlardı.
Buna rağmen her şeyi en iyi kendisi bildiğine inanlar, Cevşen aleyhinde ve onun üzerinden de Üstad aleyhinde konuşuyorlar. Bu yeni ortaya çıkan bir dua değildir. Asırlardır sağlam kaynaklardan rivayetle, bugüne kadar gelip, virdlerimiz arasına girmiştir.
Neden? Çünkü; her bölümde Allah'ın bin bir Esma-ül Hüsna ve sıfatlarıyla tavsif edildiği 10 parça bulunur. Onun için Cevşen’in “bin özelliği” vardır. Her bölümün sonunda Allah'ın aczden ve şerikten münezzeh olduğunu ifade eden ve cehennem ateşinden Allah'a sığınılan duâ yer almaktadır.” Sen bütün kusurlardan, aczden ve şerikten mukaddessin” denilen bir tevhid duasıdır.
Üstadın hizmetinde bulunanlardan merhum muallim Mustafa Sungur Ağabeyin Üstaddan nakline göre; yüz bölümden oluşan Cevşen’i bir seferde okuyamayanların, hergün on dokuz bölüm okumalarını tavsiye etmiş. Öyle olunca da haftada en az bir defa Cevşen’in tamamı okunması faziletli oluyor.
Burada bir bölümüne sathi olarak bakalım neler göreceğiz.
Bediüzzaman Said Nursi'nin, “bir cihette Kur'an'dan çıkan...” ifadesinin daha iyi anlaşılması için bir misal verilecek:
(ya men yugallibû-l leyli ven nehar) يَا مَنْ يُقَلِّبُ الَّيْلَ وَ النَّهَارَ ❁
Ey gece ve gündüzü çeviren
(ya men halagaz zülumatı ven nur) يَا مَنْ خَلَقَ الظُّلُمَاتِ وَ النُّورَ ❁
Karanlıkları ve nuru yaratan
(ya men ca'alez zille vel harur) يَا مَنْ جَعَلَ الظِّلَّ وَ الْحَرُورَ ❁
Gölge ve sıcaklığı var eden
(ya men sahhareş şemse vel kamer) يَا مَنْ سَخَّرَ الشَّمْسَ وَ الْقَمَرَ ❁
Ey güneş ve ayı itaat ettiren
(ya men halagal mevte vel hayat) يَا مَنْ خَلَقَ الْمَوْتَ وَ الْحَيٰوةَ ❁
Ölüm ve hayatı yaratan
(ya men lehû-l halgu ve-l emr) يَا مَنْ لَهُ الْخَلْقُ وَ الْاَمْرُ ❁
Yaratma ve emir O’na ait olan
(ya men lem yettakhız sahibeten vela velede) يَا مَنْ لَمْ يَتَّخِذْ صَاحِبَةً وَ لَا وَلَدًا ❁
Ey ne bir eş, ne de çocuk edinmeyen
(ya men lem yekun lehû şerîgun fil mülk) يَا مَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ شَرٖيكٌ فِى الْمُلْكِ ❁
Mülkünde hiçbir ortağı bulunmayan
(ya men lem yekun lehû veliyyûn minezzülli) يَا مَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ وَلِىٌّ مِنَ الذُّلِّ ❁
Ey mezelletten nâşi (düşkünlükten, güçsüzlükten ötürü.) bir yardımcısı olmayan
(ya men lehû-l havlü ve-l guvvah) يَا مَنْ لَهُ الْحَوْلُ وَ الْقُوَّةُ ❁
Ey havl ve kuvvet kendisinin olan
سُبْحَانَكَ يَا لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ الْاَمَانُ الْاَمَانُ نَجِّنَا مِنَ النَّارِ❁ (Subhaneke la ilahe illa entel Eman ül Eman necinna minennar)
Kusursuzsun! Kendinden başka ilah olmayan Allah’ım! Seni tenzih ederiz. Eman diliyoruz, sana sığınıyoruz! Bizleri cehennem azabından koru
(Cevşen’in 61. bölümünden...)
Efendimiz (asm)'in bu duasında yer alan yukarıdaki cümleler için sırasıyla aşağıdaki ayetlere dikkatle bakılıp Cevşen metniyle karşılaştırıldığında, Üstad'ın, "bir cihette Kur'an'dan çıkan..." ifadesinin anlamını teknik bir bilimci olarak ben de yerinde bulmaktayım.
“Allah gece ve gündüzü çeviriyor.” (Nur, 24/44).
“...karanlıkları ve nuru yaratan Allah'a...” (En’am, 6/1).
“… gölge ile sıcaklık bir değil.” (Fatır, 35/21).
“Allah odur ki ...... güneşi ve ayı itaat ettiren...” (Ra’d, 13/2).
“O ki ölümü ve hayatı yarattı...” (Mülk, 67/2).
“İyi bilin ki yaratma ve emir O’na aittir.” (A’raf, 7/54).
“…ne bir eş, ne de çocuk edinmemiştir.” (Cin, 72/3).
“Çocuk edinmeyen, mülkünde hiçbir ortağı olmayan, acze düşüp de yardımcıya ihtiyacı bulunmayan...” (İsra, 17/111).
“...O’nun mezelletten nâşi bir yardımcısı yoktur...” (İsra, 17/111).
“...bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu...” (Bakara, 2/165).
“…bağına girdiğinde: “[Maşaallah!] Allah ne güzel dilemiş ve yapmış! Ondan başka gerçek güç ve kuvvet sahibi yoktur.” demeli değil miydin?" (Kehf, 18/39; ayrıca bk. Zariyat, 51/58).
(Cevşen hakkında devam edecek)
28.08.2025
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Yorumlar
Kalan Karakter: