KADER KONUSUNUN SOSYOLOJİK TAHLİLİ
Yayınlanma :
21.11.2019 12:17
Güncelleme
: 21.11.2019 12:17
Özet olarak, külli irade sahibi Allah ezelden ebede olacakları bildiği için kader dediğimiz mukadderatımızı belirlemiştir. Bunun yanında bizlere verdiği cüzi irade ile de küçük dokunuşlarla bizlere de sorumluluk yüklemiştir. Bazı âlimler kaderi, mutlak ve muallak olmak üzere ikiye ayırmışlardır. Mutlak kader, kesindir ve şartlara bağlı olmadan gerçekleşir. Muallak kader ise şartlara ve sebeplere bağlı olarak gerçekleşir.
Kader konusunun ilmi derinliğinde kaybolmadan bu konuyu ilahiyatçılara bırakırken sosyolojik açıdan bu kavramı tahlil etmeye devam edelim.
Toplum olarak, farkında olmadan kadere karşı bazı ifadeler sıklıkla kullanılmakta olup bundan sakınmak gerektiği de aşikârdır. “Kader utansın” , “Kader mahkûmu” ve “Kahpe kader” gibi ifadeler isyana girdiği için küfre kadar uzanan bir sürecin başlangıcı olabilmektedir.
Yaşadığımız iyi yâda kötü olayları tevekkül ile karşılamak, takva ile değerlendirmek ve cüzi irademizle tedbirler almak bize düşen görevlerdendir. Alın yazısı olarak yazılmış olan “kaderimi değiştirme şansım olmadığı için çaba harcamam boşuna” diye düşünmek yanlıştır. Mesela “sadaka vermek belaları defeder” veya “sılayı rahim ömrü bereketlendirir” ifadeleri direkt olarak kader üzerinde etkili olduğu için bu konuda bir esneklik olduğu da bir gerçektir. Yani olaylar karşısında cüzi irademizle her türlü tedbiri olacağız buna rağmen sonucu değiştiremiyorsak bu kaderimizdir. Yaşadığımız olaylarda neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilemediğimiz için de bu durumu suhuletle karşılamakta yine İslami bir tavır olacaktır.
Sosyal hayatı düzenleyen kurallar ve yaşadığımız çağa özgü dış etkenler inançlarımız üzerinde etkili olmaktadır. Dijital çağın gereği olan küreselleşme sonrasında dünyada sınırlar ortadan kalktığı için etkileşim kaçınılmazdır. Bu etkileşim genellikle yerel değerlerin deforme olması sonucunu ortaya çıkardığı için olumsuzluk barındırmaktadır.
Daha somut olarak ifade etmek gerekir ise; yapılan diziler, filmler, müzikler ve benzeri uygulamalar insanların kafasını kader konusunda karıştırmaktadır.
Sonuç olarak; kader konusu hafife alınacak ve es geçilecek bir mevzu değildir. Bu konularda, konuşurken fikir beyan ederken özellikle yeni yetişen nesle örnek teşkil edecek tutum sergilemek gerekmektedir. Yoksa bir şarkı sözünde olduğu gibi “Talihin elinde oyuncak oldum, kader böyle imiş buymuş alın yazım” diye isyan edip yok olup gidersiniz.
Esenlik dileklerimle,
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: