ATAM BİLİR ATASINI, BEN BİLİRİM ÖTESİNİ
Hiç bir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. İnsanoğlu meselenin iç yüzüne vakıf olmadan yapacağı her yorum suizan olacaktır ki bu da büyük bir vebali olan en hafif ifadesiyle günahtır.
Kul hakkı ve günah sizin için bir şey ifade etmiyorsa zaten ötesini konuşmak da gereksiz olacaktır. Günümüzde dijital çağın getirmiş olduğu yozlaşma ile bütün değerler aşındığı için her doğruyu her ortamda söylemekte yine etkisiz kalmaktadır. Sözün etkisi olması için karşı tarafın da belli bir kalibrede olması şarttır. Yoksa aranızdaki farkı diğerlerinin anlaması mümkün değildir.
Atalarımız yaşadıkları birçok tecrübe sonrası akıl süzgecinin imbiğinden geçirerek ortaya koydukları her bir söz değerlidir. Bunlar boşuna söylenmiş sözler olmayıp, tecrübe ile tescillenmiştir. Akıl sahibi olan bizlere düşen ise bu mesajları alarak yerli yerinde kullanmaktır. Dünya döndüğü sürece söylenecek söz tabii ki bitmemiştir ve de bitmeyecektir. Bugüne kadar bütün sözler söylenmiş dolayısıyla bundan sonra yeni bir söz söylemek gereksizdir yaklaşımı yanlıştır. Derin tefekkür ve olaylara kalp gözü ile bakıldığında yeni düşünce kalıpları ortaya koymak olasıdır. Boş bir kafa ve zihin yeni bir fikir üretmeye yeterli olmayacağı için onu en iyi şekilde doldurmak elzemdir. Bunun tek ve standart yolu ise sadece okumaktır. Bir kap dolmadan onu taşması mümkün olmadığı gibi kişilerin de okumadan yeni bir düşünce ortaya koyması söz konusu değildir.
Günümüzde bazı siyasetçiler elde ettikleri yalan yanlış bilgileri teyit etme ihtiyacı bile duymadan halkın üzerine boca etmektedirler. Yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadan tekzip yediklerinde itibarlarını yerle bir etmekte beis görmüyorlar. Balık hafızalı bir millet olduğumuz için konunun kısa sürede unutacağı zannıyla hareket etmeleri sık rastladığımız durumlar olmaktadır. Oysaki söz sanatı olan siyasetin en temel argümanı güvenilirlik olmalıdır. Böyle olmayınca da karşılıklı çamur siyaseti ile alınacak mesafe mevcut değildir. Bilmek kadar doğru bilgiyi de kitlelere ulaştırmak siyasetin temel hedefi olmalıdır yoksa kalıcı olmanız ve iz bırakmanız mümkün değildir.
Sonuç olarak; birisi veya bir olay hakkında kesin bilgi ve belge sahibi olmadan ortaya konulan iddia sizi mat edebilir. Buna istinaden karşı taraf, “Atam bilir atasını, ben bilirim ötesini!” diyerek sizi ters köşeye yatırdığında vereceğiniz makul cevap olmayacaktır. Sözün ve bilginin kıymetini bilmek, toplumsal erdem zincirinin en önemli halkası olmaktadır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Yorumlar
Kalan Karakter: