BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE
Başlık, aslında insanı değişik ve alternatif bir şekilde tanımlamaktadır. Kur’an ise insanı, “Eşref-i mahlukat” olarak görür. Yine aynı insan her türlü kötülüğü yapabilme potansiyeline de sahiptir. Onu alıkoyan ise aklı ve iradesidir. Yapabileceklerinden ziyade yapmak istediklerine engel olma muhakemesi onu çok daha üst bir seviyeye taşımaktadır.
Dünyada öleceğini bilen tek varlık insandır. Böyle olunca da yüzyıllardır insanoğlu ölümsüzlüğün peşinden koşmuştur. Oysaki ölümsüz olmak öngöremediğimiz birçok sıkıntıyı da beraberinde getirmektedir. Her şeyden önce bedenimiz aşınarak deforme olacağı için bir muhtaçlık söz konusudur. Muhtaçlık ise muhtaç olmayanların anlayacağı bir duygu değildir.
Müslüman ise aslında ölümden korkmaz, onun isteği sadece biraz daha kalabilme arzusudur. Bunun dışında “Şebi arus” olarak kabul edilen ölüm sevgiliye kavuşmadır. Yaşarken elimizde sadece niyet ve ona bağlı olarak gayretimiz vardır. İyi niyet ve gayret çerçevesinde olanlarda da olmayanlarda da bir hayır vardır. Bundan sonrası tamamen teslimiyettir. Her şeyi akışına bırakarak yol almak fıtrata en uygun davranış olacaktır.
İnsanlara dışarıdan bakınca çok büyük farklılıklar görmek olası değildir. Onları birbirinden farklı kılan endişeleridir. Bu endişeleri ise onlar ortaya koymadığı sürece anlamak mümkün değildir. Birçok insanın bize göre; çok komik, çok absürt, çok saçma, çok aykırı, çok sıra dışı veyahut “İncirin çekirdeğini doldurmayacak!” endişeleri vardır. Biz bunları eleştirsek de o durum onları huzursuz ederek yaşam kalitesine çok büyük darbe vurmaktadır. Onları bu endişeleri yüzünden yargılamak ve ayıplamak yaraya tuz basmakla eş değer olmaktadır. Bunu bildikleri için de birçok insan yine içinde yaşadığı bu endişeleri kimse ile paylaşmak istemez. Çoğu zaman bunu bir sır olarak saklayarak ta mezara kadar götürür.
O yüzden insanların saçma ya da değil endişelerine saygı duymak ve mümkünse yardımcı olmak elzemdir. Bunu yaparken de meselenin hassasiyeti göz önüne alınarak mahremiyeti de muhafaza etmek yine çok insani bir davranış olacaktır. İfşa etmeden, büyük bir samimiyet ve ciddiyetle karşı tarafı da rencide etmeden yaraya merhem olmak gerekir.
Sonuç olarak; insan bir damla kan ve çokça endişeleri olan hassas bir varlıktır. Yüce Allah’ın halife olarak gönderdiği bu canı incitmeye kimsenin hakkı yoktur. Aksi takdirde Hakkı incitmiş oluruz ki bunun hesabı çok çetindir. Anlamak ve yardımcı olmak hepsi bu kadar, çok mu zor? Biyoloji ile psikoloji arasında sıkışan insan ancak merhamet huzur bulacaktır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Yorumlar
Kalan Karakter: