Türkiye siyaseti, bazen partilerin programlarından değil, onların ruhundan anlaşılır. AK Parti, kuruluş döneminde “milli irade”, “adalet”, “halkın sesi” gibi kavramlarla yola çıktı. Köklerini, muhafazakâr değerlerin yanına sosyal adaleti koyan bir halk hareketinden almıştı. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu genetik kodların ciddi biçimde değiştiği açık.
Türkiye siyaseti, bazen partilerin programlarından değil, onların ruhundan anlaşılır. AK Parti, kuruluş döneminde “milli irade”, “adalet”, “halkın sesi” gibi kavramlarla yola çıktı. Köklerini, muhafazakâr değerlerin yanına sosyal adaleti koyan bir halk hareketinden almıştı. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu genetik kodların ciddi biçimde değiştiği açık.
GELENEKTEN KOPUŞ
Son dönemlerde parti içinde yaşanan ayrışmalar, “AK Solcular” olarak adlandırılan yeni bir çevrenin etkisiyle ilişkilendiriliyor. Bu çevreler, partinin ideolojik temellerini değil, gücünü paylaşım alanı olarak görüyor. Kurucu kadroların temsil ettiği ahlaki çizgi, yerini “Menfaat siyaseti”ne bıraktı. Geleneksel, halkla iç içe AK Partililer, bu rant çevrelerinin arasında adeta istenmeyen misafir haline geldi.
İzmir örneği de bu tabloyu net biçimde gösteriyor. AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Abdürrahim Temel’in görevden alınması bu iç gerilimin dışa vurumu olarak yorumlanıyor. İddialar ağır: Menemen’de yeni pazaryeri açılması karşılığında esnaftan para toplandığı, Torbalı’da bir şirkete “çökmeye çalışıldığı”… Henüz yargı önünde kanıtlanmış olmasa da bu söylentiler, partinin içinde “vicdanlı siyaset”in değil, “çıkar siyaseti”nin konuşulduğunu gösteriyor. Partinin adı, artık bazı kişiler tarafından kişisel servet, güç ve çıkar kapısı haline getirilmiş durumda. Oysa AK Parti, bir dönem milletin umudu olmuştu. Bugün bu umudu törpüleyenlerin, en çok da kendi seçmenini hayal kırıklığına uğrattığını görmek gerekiyor.
SGK BAŞKANI’NIN SÖZLERİ
SGK Başkanı Raci Kaya’nın, kurumun mali dengesindeki bozulmayı “Erken emeklilik” ve “Uzayan yaşam süresi”ne bağladığı, “Eskiden 50 yaşında ölüyorduk, bugün 78 yaşına kadar maaş alıyoruz” şeklinde konuştuğu iddiası da ayrı bir tartışma yarattı. Eğer bu ifadeler doğruysa, bu yaklaşım sadece bir ekonomi yönetimi sorunu değil, bir insanlık sorunudur. Emekli, devlete yük değildir. O, yıllarca alın teri dökmüş, vergisini ödemiş, ülkenin refahı için katkı sağlamış vatandaştır. Devlet, vatandaşı yaşadığı için değil, yaşatamadığı için sorgulanır. Bir yandan “emekliler uzun yaşıyor” diye şikâyet eden bir anlayış, diğer yandan emekli milletvekillerinin astronomik maaşlarına sessiz kalıyorsa, bu sistemin adalet terazisi çoktan şaşmış demektir.
YOZLAŞMA
Sonuç: Yeniden adaletin ve vicdanın siyaseti mümkün mü?
Bugün Türkiye’de siyasetin en temel ihtiyacı, vicdanlı kadroların yeniden sahneye çıkmasıdır. AK Parti’nin ya da başka bir partinin ötesinde, halkın sesi olabilecek, çıkar değil değer odaklı bir anlayışa gereksinim var. Eğer partiler, kendi içlerinde temizlik yapmazsa, halk sandıkta yapar. Çünkü siyaset, halkın güvenini kaybettiği anda anlamını yitirir. Bugün AK Parti’nin sorunu sadece muhalefet değil, kendi içindeki yozlaşmadır. Ve tarih bize defalarca gösterdi: Hiçbir iktidar, halktan büyük değildir.
AK solcular AK Parti’nin genleriyle mi oynadı?
Türkiye siyaseti, bazen partilerin programlarından değil, onların ruhundan anlaşılır. AK Parti, kuruluş döneminde “milli irade”, “adalet”, “halkın sesi” gibi kavramlarla yola çıktı. Köklerini, muhafazakâr değerlerin yanına sosyal adaleti koyan bir halk hareketinden almıştı. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu genetik kodların ciddi biçimde değiştiği açık.
Yayınlanma :
07.11.2025 14:01
Güncelleme
: 07.11.2025 14:01
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: