Yatırım Var Ama Anlatan Yok

İzmir siyasetinde yıllardır süren bir tartışma var: “AK Parti İzmir’e yatırım yapmıyor mu, yoksa yaptığı yatırımları anlatamıyor mu?” Sorunun yanıtı aslında iki ucu keskin bir bıçak gibi.
Evet, hükümet İzmir’e ciddi yatırımlar yaptı. TOKİ sosyal konut projeleri, Karabağlar Uzundere’den Aliağa’ya kadar uzanan kentsel dönüşüm alanları, Bayraklı Şehir Hastanesi, Çiğli Tramvayı, yeni statlar, yollar, tüneller, Konak ve Sabuncubeli Tüneli… Bunlar İzmir için hayati projeler. Ancak ortada bir gerçek var: AK Parti İzmir’de bu yatırımları halka anlatmakta yetersiz.
İzmir seçmeni sadece beton ve demiri görmek istemiyor; yapılan işin ruhunu ve faydasını bilmek istiyor. Bir kültür merkezi yaparsınız, ama halkın diline tercüme etmezseniz sadece bir bina olarak kalır. Bir hastane açarsınız, ama bunun vatandaşın hayatına kattığını anlatmazsanız açılış kurdelesi bile boşuna olur.
AK Parti’nin temel sorunu da bu: Yatırımı göstermek yerine anlatamamak. İzmir teşkilatları sahada yetersiz, sosyal medyada etkinlik kısıtlı, milletvekilleri çoğunlukla protokol ve demeçlerle sınırlı. Oysa İzmirli, elini sıkan, gözünün içine bakan ve aynı sofrada oturan siyasetçiyi seçer.
Ancak birkaç örnek gösteriyor ki başarı imkânsız değil. AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Balçova Arsa Mağdurları meselesini çözerek yıllardır süren mağduriyeti sona erdirdi. Kaya, “Yarım asırlık Balçova Arsa Mağdurları meselesi devletimizin kararlı tutumu sayesinde çözüldü” dedi. Benzer şekilde stadyum projeleri, Buca Cezaevi’nin kaldırılması ve İnciraltı planlaması gibi kronik sorunlar da adım adım çözüldü.
Karşıyaka Stadyumu için yeni protokol imzalanması, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu ve AK Parti heyetinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile yaptığı görüşmelerle gerçekleşti. Bu adımlar, yatırımların mevcut olduğunu gösteriyor, ama halk bunu yeterince duymuyor.
Sonuç olarak İzmir’de sorun, yatırım eksikliği değil; “insani temas” eksikliği. Hükümet çalışıyor, ama İzmir teşkilatı anlatmıyor. İzmirli sadece hizmet değil, samimiyet arıyor. Yatırımın görünür hâle gelmesi, örgütün sahada aktif olması ve halkla bağ kurulmasıyla mümkün.
AK Parti İzmir’de bir “iletişim devrimi” yapmadıkça yapılan yatırımların değeri seçmene ulaşamayacak. İzmirli, hizmeti değil; samimi ve ulaşılabilir bir siyasetçiyi seçer.